Şehit komiser son yolculuğuna uğurlandı

Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki çatışmada şehit olan komiser Ahmet Çamur'un cenazesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle memleketi Trabzon'da son yolculuğuna uğurlandı. Şehit Çamur'un cenazesi Trabzon Havalimanı'nda düzenlenen törenin ardından Trabzon Büyükşehir Belediyesi'ne ait araca konularak konvoy halinde Trabzon'un Çaykara ilçesindeki Merkez Camisi'ne getirildi. Tören alanına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan taziye çadırında şehidin eşi Gökçen Çamur ve yakınlarına başsağlığı diledi. Törende vatandaşlara ve polislere de başsağlığı dileğinde bulunan Erdoğan, şehidin ikizi Mehmet Çamur, kardeşleri Ömer ve Hasan Ali Çamur ile yan yana namaz kıldı.

Vatandaşların büyük bir Türk bayrağı açtığı tören sonrası bir süre omuzlarda taşınan Çamur'un naaşı cenaze aracına konuldu. Çamur'un naaşı daha sonra Soğanlı Mahallesi'ndeki aile mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra şehidin eşi Gökçen Çamur ve çocukları Zeynep Ala, Ayşe Begüm ve Elif Tuğçe ve yakınları, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Adalet Bakanı Kenan İpek, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti Trabzon milletvekilleri Adnan Günnar, Muhammet Balta, MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, Trabzon İl Emniyet Müdürü Murat Köksal ile çeşitli siyasi partilerin temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Şehidin eşi Gökçen Çamur ve kardeşleri ile bazı vatandaşların gözyaşlarını tutamadığı törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Emniyet Genel Müdürlüğü, Yargıtay Başkanlığı, Hakkari İl Emniyet Müdürlüğü ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de çelenk gönderdiği görüldü.

YÜZLERCE TERÖRİST...

Öte yandan törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitliğin, peygamberlikten sonra en yüce makam olduğunu belirterek, "Makamların yücesi böyle bir makama Ahmet kardeşimiz ulaşmış durumda" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda "Terör denilen bir bela ile baş başa olunduğunu" aktararak, şöyle konuştu:

"Bazı şeyler biliniyor, bazı şeyler bilinmiyor. Şunu bilmenizi istiyorum, kendisine silah doğrultan kim olursa olsun her teröristi, polisimizin de askerimizin de vurma hakkı, yetkisi vardır, bu kesindir. Bunu bilmenizi istiyorum. Şu anda da yüzlerce teröristi askerimiz, polisimiz aslında gömmüştür. Yeterli mi, yeterli değil. Bu mücadele devam edecek. Burada rehavete kapılmak yok. Biliyorsunuz katil maktul meselesi ilk insanla başladı, yani Hazreti Adem'den sonra, Kabil, Habil. Kabil kardeşi Habil'i katletti. Az önce hocamız kitabımızdan bir ayet okudu, orada 'Allah yanında öldürülenlere ölüler demeyiniz' hükmünü okudu. 'Onlar diridirler, siz bilemezsiniz.' Bunu okudu. Kıyamete dek bu mücadele sürecektir. Yani bir tarafta hak olacak, bir tarafta batıl olacak. Bunlar batılın askerleridir, bu batılın askerlerine karşı da milletçe mücadeleyi sürdüreceğiz. Sevgili şairimizin, '... Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda...' derken kastettiği budur. Bu topraklar, şüheda kanıyla yoğrulmuş topraklar. Mücadelemizi kararlı şekilde sürdüreceğiz. Yeter ki biz bir olalım, beraber olalım, birbirimizi Allah için sevelim."

BÖLMEK İSTEYENE FIRSAT VERMEYECEĞİZ

Bu nedenle hep "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olacağız" dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet içinde devlete asla izin ve fırsat vermeyeceklerini vurguladı.

Erdoğan, "Vatanımızı asla böldürmeyeceğiz, buna fırsat vermeyiz. Bayrağımıza bayrak asla alternatif olarak kabul etmeyiz. Millet olarak da bu milleti bölmek isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz. Sizlerden sabırla, metanetle şu ana kadar gösterdiğiniz mücadele kararlılığınızı devam ettirmenizi özellikle istirham ediyorum ama bilesiniz ki, er geç bu konuda Hakka teslim olanlar galip gelecektir" dedi.