Sektöre yeni bir emlak zinciri giriyor

Glorest Yönetim Kurulu Başkanı Ulaş Akbal ve Genel Koordinatör Kağan Bahçekapılı ile Glorest'in geliştirdiği projeler, UPN'in yurtdışı satışları ve Multikent'in ortaya çıkması hakkında konuştuk. İşte detaylar...

Bengü Öner: Glorest'in sistemi nedir? Nasıl işliyor? Taahhüt mü yapıyorsunuz? Geliştirme mi yapıyorsunuz? Faaliyetleriniz neler?

Ulaş Akbal: Glorest tamamen UPN'in uluslararası piyasada acentelerinin ihtiyacı olan proje taleplerine cevap vermek amacıyla kuruldu. Çünkü UPN'le sağladığımız başarıyı fark ettik ki; portföyümüzde proje tedariği gerekiyor. UPN adına yapmış olduğumuz uzun vadeli stok alım anlaşmaları bizi bir noktaya kadar götürdü. Ancak sonrasında sıkıntı olduğunu fark ettik. Acentelerimizin ve yatırımcılarımızın istediği taleplere uygun olarak proje geliştirmeye karar verdik.

Yaptığımız iş; orta ölçekli, butik konsepte uygun lokasyonlarda tescil ettiğimiz arazileri birlikte çalıştığımız müteahhit ortaklarımıza sunarak, istediğimiz şartları ve özellikleri belirliyoruz. Onların da kendi ekipleriyle ve bizim teknik ekibimizle bir araya gelerek karar vermesi üzerine projenin teknik safhaları gerçekleşiyor. Glorest'in de teknik ekibi var ancak buradaki ekip tamamen projenin nasıl olacağı, hangi ünitelerden oluşacağı, hangi ölçekte müşteriye hitap edecek bir kategoriye dâhil olacağı üzerine çalışmalar yapılıyor. Bunu bir sunum dosyası halinde müteahhit iş ortaklarımıza veriyoruz. Dolayısıyla 0'dan proje yapıyoruz. Arazi aşamasından itibaren hazırlıyoruz.

Bunu bir etap olarak düşünüyoruz. Bu sezon tamamen butik konseptli projelere yöneldik. Yurtdışındaki müşterilere hitap etsin dedik.

Kağan Bahçekapılı: Proje geliştiricilik genelde bizim algımızda inşaatı yapan ve satışını gerçekleştirendir. Proje geliştiricilik tam anlamıyla bu değil. Biz standart binalar yapmak değil de direkt tüketicinin istediği ürünleri hayata geçirmek istiyoruz. Yani bunlar piyasada yeni bir şeyler ortaya koymak demek. 1930'lara kadar ekonomi hep arz cephesinden yönetildi ama devamında öyle olmadığı görüldü. Biz arada eksik giden şeyleri ortadan kaldırıp doğru ilerlemeyi hedefliyoruz.

Bengü Öner: Bu anlamda, şu ana kadar üretilen projeler hangileri?

Ulaş Akbal: Yurtdışında satılmak üzere oluşturduğumuz projeler, Bursa'da iki proje, Kuşadası'nda 2 proje şimdi de Karasu'da 2 proje durumu söz konusu. Karasu'daki projemiz henüz altyapı aşamasında.

İstanbul'daki EMS projeleri hariç tüm projelerimiz sadece yurtdışı satışı için yapılacak. Türkiye'de büyük arsa sıkıntısı var. Bu yüzden EMS projesinde var olan bir inşaat üzerinden anlaşma yaptık ancak projeyi biz denetledik. Ayrıca projeye bazı eklemelerimiz oldu. Depo, güneş enerji sistemi gibi ekstralarımız oldu.

Bengü Öner: Sadece UPN'e yönelik projeler hangi bölgelerde olacak?

Ulaş Akbal: UPN'in satış faaliyetleri ağırlıklı olarak 4 bölgede. Kuşadası- İzmir bölgesi, Bursa- Yalova bölgesi, İstanbul ve Karadeniz. Arz- talep meselesi. Acente iş ortaklarımız da bu bölgeleri seçtiler. Biz de bunun üzerine çalıştık. Kuşadası'nda Efes Park ve Bomonti Avenue var. Arazi aşamasından itibaren geliştiriyoruz.

Bursa'da Loft Maslak ve Glorest Mudanya projelerini geliştiriyoruz. Loft Maslak projemizin ismini yurtdışındaki bir acentemizin bizzat ismini verdik. Çünkü komple onların satışı gerçekleşecek. Bu acentemiz Kuveyt'teki acentemiz.

Bengü Öner: Glorest hep yurtdışı için mi faaliyet gösterecek?

Ulaş Akbal: Glorest'in nihai yürüyeceği yol bu değil. İç pazar için kurduğumuz Multikent projemizden de burada bahsetmek isterim. Glorest yaz döneminde iç pazar için de proje üretmeye başlayacak.

Multikent, Glorest'in üreteceği orta ölçekteki projelerin yurtiçindeki satış ayağı olacak. Nasıl ki; UPN yurtdışı pazarında aynı görevi görecek. Aynı şekilde.

Bengü Öner: Glorest taahhüt işine girer mi?

Ulaş Akbal: Şu anda böyle bir düşüncemiz yok çünkü kurmuş olduğumuz işbirlikleriyle bunu sağlıklı bir şekilde yürütebiliyoruz.

Her işin ustasıyla çalışılması gerektiğini düşünüyoruz ve Kazan- kazan prensibini benimsiyoruz.

Bengü Öner: UPN'in faaliyetlerinden biraz bahsedebilir misiniz?

Ulaş Akbal: UPN bizim ilk göz ağrımız. Bugün bütün yaptığımız işler UPN'in çalışmaları sonucunda ortaya çıktı. UPN 2012'de gayrimenkul sektörünün hızlı gelişimiyle yurtdışında oluşan pazardan gelen talep neticesinde oluştu. Üretilen projeler çok güzeldi ama satış süreçleri doğru yürümüyordu. Bizzat bizler de o süreçte bulunuyorduk. Yurtdışındaki bir müşteri Türkiye'deki tanıdıkları aracılığıyla iş yürütmeye çalışıyordu. Ama bu işler profesyonel yürümüyordu. Halen de bu sıkıntılar görülebiliyor. Çünkü yabancı müşterilerin gayrimenkul satın alma işi uzun etaplardan oluşuyor. Hizmet çok ön planda orada. Toptan alıcıları ve satıcıları arasında bir firma olması gerekiyor. UPN bu iki networku birleştiriyor. “Operatör” kimliğiyle sektöre girdi. Bu alanda da tek. Bizim için en büyük gurur da yurtdışındaki konsolosların, büyükelçilerin gözünde önerilen firma olmamız.

Bengü Öner: Toplam kaç acenteniz var?

Ulaş Akbal: Biz en iyilerle çalışmaya gayret ediyoruz. 16 acentemiz şu anda mevcut. Bunu da iki bölüme ayırdık. 9 acentemiz, 7 brokerımız var diyebiliriz. Acenteden kast ettiğimiz bizim dışımızda başka firmayla çalışmayan ve hedefle çalışan yerler. Brokerların havuz portföyü oluyor.

Bengü Öner: Multikent yeni doğan bir marka. Multikent'in faaliyetleri ne aşamada? Vizyonu ne olacak?

Ulaş Akbal: Madem biz işin geliştirme aşamasında da varız, ileride yüklenicilik de tarafımızdan yapılabilir. O zaman ürettiğimiz projeler sadece yurtdışı için yapılmasın. Yurtdışı piyasası her zaman bu kadar hareketli olmayabilir. Ayrıca madem tecrübe kazandık, yurtiçinde de yürüyebiliriz diye düşündük. Hem Glorest'in ürettiği projeleri hem de bütün emlak firmaları gibi kendi bulunduğu bölgeden temin edeceği portföyü satış ve kiralama anlamında yurtiçinde müşterilere hizmet sunabilir.

Multikent'in portföyündeki belki yüzde 30-40'lık parça Glorest'in projeleri olacak.

Multikent'te ilk etapta 2015 Mart'ına kadar 4 şube açmayı planlıyoruz. İstanbul Avrupa- Anadolu, Bursa ve İzmir. 2015 sonuna kadar bunu 9-11 arası bir rakama çıkarıp bir marka aşamasına getirdikten sonra işin franchise aşamasında olmak istiyoruz. Çünkü emin adımlarla ilerlemek istiyoruz.