Sivasspor-Galatasaray maçının ardından spor yazarlarının görüşleri
.
1
Tur direkten döndü (Osman Şenher)
Galatasaray, İstanbul’da 4-1 kazandığı Sivas maçının rahatlığıyla karşılaşmaya başladı. İlk yarı sahada iştahlı, Aslan’ı zorlayan bir Sivas vardı. Aatıf, her topu ayağına alışında Galatasaray kalesinde tehlikeler yarattı. Ve nitekim Burhan’a verdiği pasta Semih’in rakibine sert müdahalesine hakem devam kararı verdi. Penaltı noktasını gösterse kimse itiraz etmezdi. Daha sonra Umut’un direkten dönen topu, Sivas’ın Batuhan ve Aatıf ile yarattığı tehlikelere rağmen bu maçın berabere biteceği düşünülürken, Emre Çolak’ın bir hatası konuk ekibin ilk golünü getirdi. Batuhan, 4 dakika sonra ikinci golü attı. Farkın ikiye çıkmasının ardından 2 dakika sonra Batuhan yüzde yüzlük bir gol daha kaçırdı. Burada Sivasspor’u kutlamak lazım. Dün akşam turu da geçebilirlerdi. Galatasaraylı futbolculara öyle bir ders verdiler ki, demekki üç fark da olsa bu futbolda garanti diye bir şey yok. Koşup, rakibin kadar mücadele etmezsen bir anda tepe takla olabilirsin. Hamza hoca Muslera’yı, Sneijder’ı, Burak’ı ve Melo’yu hafta sonu oynanacak derbiyi düşündüğü için Sivas’a götürmedi. Sadece Yasin ve Hakan Balta’yı kadroya aldı. Kendisi bu konuda haklı. Mecbur kalmasa Yasin ve Hakan’ı da oyuna sokmayacaktı. Ve nitekim Yasin oyuna girdikten sonra kazandırdığı penaltıyla Galatasaray’a finali getirdi. Ama baktığımızda Pandev, Cemali ve Yekta sarı-kırmızılı formayı nasıl giyiyor diye ister istemez düşünüyorsunuz. Hamza hocayı da Bruma’yı, Sinan Gümüş’ü neden oynatmadı diye de eleştirmeliyiz. Umut için itirazım yok, koşuyor, mücadele ediyor, neyi varsa sahaya yansıtıyor ama son vuruşlarda bir futbolcu bu kadar mı sıfır olabilir. Olcan’a bakarsak o da Umut gibi. İyi niyetinden hiç şüphem yok. Ama öyle şutlar çekiyor ki dağlara taşlara gidiyor. Maçta tek yaptığı olumlu hareket Umut’a pas vermesiydi. Peki Galatasaray’da oynamak için bu kadarı yeter mi? Tarık, demekki o kadar kötü bir transferki derbi olmasına rağmen Hamza hoca onu kulübede oturtup Sabri’yi oynatıyor. Belki zamanı değil ama o kadar çok futbolcu alınmış, o kadar çok para sokağa dökülmüş ki inanın insanın vicdanı sızlıyor. Sonuçta ecel terleri dökülse de turu geçmek, final oynamak bir moraldir. Galatasaray da derbi öncesi bunu yakalayarak morallendi. (Milliyet)
2
Bu kadarı da büyük rezillik (Serhat Ulueren)
İLK maçta İlker Meral, dün Mustafa İlker Coşkun G.Saray’ı el ele finale taşıyan isimler oldu. Maçı izlerken utandım, sıkıldım, isyan ettim. Bu kadar haksızlık olmaz, olmamalı. CÜNEYT Çakır’la gurur duyduğumuz, onurlandığımız bir günde Mustafa İlker Coşkun’un rezil hakemliğine şahit olduk. Yasin resmen penaltıyı çaldı. Evet; Yasin de oyuna girmese G.Saray, belki de Sivasspor ceza sahasına bile yaklaşamayacak. Yasin girdi, ortalığı karıştırdı, G.Saray defansına soluk aldırdı. 81. dakikada Yasin; Cicinho’dan sıyrılıyor, Cicinho’nun ayağı var ama Yasin denize atlar gibi kendini yere atıyor, penaltı. Ayıp, ayıp. Halbuki Yasin’e kendini attığı için kart çıkmalı. Ayrıca bu uyduruk penaltı öncesinde Semih topu eliyle kontrol ediyor, ama hakem İlker Coşkun bunu da göremiyor veya görmek işine gelmiyor. Sonra 88’de Cicinho, Yasin’e tekme sallıyor, sarı kartı olan Cicinho’ya kırmızı yok. İLKER’LER FİNALE TAŞIDI KISACASI iki İlker, G.Saray’ı el ele finale taşıdılar. Bu kupayı alsa ne yazar G.Saray. Pandev, Dzemaili rezil ötesi oyuncular. Sinan Bolat, G.Birliği maçında dikkatli oynadı ama dün yine güven vermedi. Gecelerin adamı Batuhan Karadeniz’i resmen milli yaptı G.Saray defansı. Hayatının en kolay 2 golünü atmıştır Batuhan. İddia ediyorum antrenmanda bu kadar kolay gol atamaz. SONRA Semih Kaya, 10. dakikada Burhan’ı düşürüyor, hakem Mustafa İlker Coşkun pozisyonu dışarıya taşıyor. Gördüğüm kadarıyla faul ceza sahası içinde yapıldı ve penaltı olmalıydı ama neredeee. BOŞ konuşuyoruz, boş yazıyoruz. Böyle tur olmaz olsun. Ey Sayın Yusuf Namoğlu... Sen sen ol, rezil omak istemiyor ve bu işi namusun ve şerefinle yapacaksan (ki asla şüphem yok) bu adamlara lütfen hakemlik yaptırma. Bu kadar eyyam, bu kadar adaletsizlik olmaz. 2-1’DEN sonra bile Utaka ve Da Costa iki net golü atsa, maç uzatmaya gidecek. Sergen Yalçın ve Sivassporlu oyuncuları her iki maçtaki mücadeleci oyunlarından dolayı kutluyorum. Benim için finaldeki takımın adı G.Saray değil Sivasspor’dur. (Vatan)
3
Sivas’ın yolu (Mehmet Ayan)
HAKEM ile başlamalı. Maçın kırılmasını oluşturan, kimbilir belki de Medicana Sivas’ın finaline mâl olan penaltı pozisyonunu veren hakemle, o mesleğin (bu sezondaki) en iyisinin aynı topraklarda yetişmiş olması, bu ülkenin onulmaz çelişkisi! YİĞİDO’LARIN oyun anlamında tamamıyla hak ettiği finalin kulbunu hakem adeta kırdı, kenara attı. Çünkü verilen penaltıda 2-0 önde olan Sivas’ın 3-0’ı bulması işten değildi. Mustafa İlker Coşkun verdiği kararla finalin adını değiştirdi belki de! G.SARAY YOKTU O yüzden Sivasspor’un hakkının yendiğini söylemeli. Kaldı ki sadece penaltı pozisyonu değil, başından sonuna kötü kararlar verdi. Maçta G.Saray ‘yok’a yakın bir performans sergiledi. Hamza hoca haklı olarak aslarını İstanbul’da bırakarak gitti 4-1’in rövanşına. İdeal de bir takım çıkardı sahaya. Ancak gerek maçın rehavetinden, gerek oyuncuların ciddiyetten uzak hallerinden, gerek rakibin arzusundan Sivas maça hep hükmetti. PANDEV&DZEMAILI BİTİK AATIF, ilk gol öncesinde yaptığı gibi en az 10 kez slalom ile kenardan ortaya, ortadan kenara dans etti. Ne Dzemaili, ne Yekta Kurtuluş gerekli katkıyı verebildi takım savunmasına. Ne iki sol bekten (!) oluşan sol taraf, ne Emre-Sabri’den müteşekkil sağ taraf, ne de presiyle bildiğimiz Umut Bulut... Hiçbirinde umut yoktu! Pandev ise muhtemelen son kez çıktı sarı-kırmızılı formayla sahaya! Ahı da gitmiş vahı da! Dzemaili de bu takımdan kopuk! (Vatan)
4
