Siyaset 8 yılda kader haftası

8 yılda kader haftası

21.07.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

8 yılda kader haftası

8 yılda kader haftası

Bugün toplanması beklenen Bakanlar Kurulu'nun öncelikli gündemi, 8 yıllık kesintisiz eğitim

REFAHYOL döneminde, orduyla hükümet arasında tartışma yaratan sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim için bu hafta karar verilmesi bekleniyor. Kararın çıkmaması durumunda, 1997 - 1998 öğretim yılında sekiz yıl uygulamasına geçilmesi zora girecek.
ANAP ve DSP arasında "yönlendirme" konusundaki pürüz giderilemezken, hükümeti Meclis'te RP ve DYP'nin sert muhalefeti bekliyor. ANAP'lı Avni Akyol, DSP'li Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay ve DTP'li Refaiddin Şahin'den oluşan komisyonun sekiz yıllık zorunlu eğitimle ilgili yasa taslağı bugün toplanması beklenen Bakanlar Kurulu'nun en önemli gündem maddesi olacak.
Başbakan Mesut Yılmaz'a sunulan taslakta, Milli Eğitim Temel Kanunu, İlköğretim Kanunu ve Çıraklık Kanunu'nda değişiklik yapılarak, ilköğretimin sekiz yıl ve kesintisiz süreceği hükmü yer alıyor. Din ve meslek eğitiminin verilme usulünü belirleme yetkisi ise yasayla Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu'na bırakılıyor.
Milli Eğitim Temel Kanunu'nun, "İlköğretim kurumları beş yıllık ilkokul ve üç yıllık ortaokullardan meydana gelir. İlkokul son sınıfı bitirenlere ilkokul, ortaokul son sınıfı bitirenlere de ortaokul diploması verilir" biçimindeki 24. maddesi "Sekiz yıllık kesintisiz eğitim sonunda tek tip ilköğretim diploması verilir" diye değiştiriliyor. Aynı kanunun 25. maddesindeki değişiklikle de bağımsız ortaokulların kurulmasının önüne geçiliyor.
Milli Eğitim eski Bakanı Akyol çalışmaların tamamlandığını belirterek, "Meclis'in yapacağı iş sekiz yıllık zorunlu eğitim uygulamasına onay vermektir. Geri kalan düzenlemeler Milli Eğitim Bakanlığı'nın işidir" dedi. Akyol, sekiz yıllık eğitime pilot bölgelerde geçilmesinin de söz konusu olmadığını belirtti.
ANAP ve DSP arasındaki, öğrencilerin "seçmeli derslerle yönlendirilmesi"yle ilgili anlaşmazlık sürüyor. Hikmet Uluğbay'ın göreve başladıktan sonra bu konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmaması, anlaşmazlığın ilk sinyallerini verdi.
ANAP, öğrencilerin ilkokuldan sonra altıncı sınıfta yönledirilmesini isterken, DSP yönlendirmenin sekizinci sınıfta yapılması gerektiğini savunuyor. ANAP'ın isteği gerçekleşirse, sekiz yıllık kesintisiz temel eğitimle ortadan kalkacak olan imam hatip liselerinin orta kısımlarının yerine, öğrenciler ilkokuldan sonra Arapça, Kuran gibi dersleri seçebilecek. Buna göre, beş yıllık eğitimden sonra imam hatiplerde Arapça ve Kuran dersi alan öğrenciler, sekiz yıllık eğitimde de aynı dersleri ilkokuldan sonra da alabilecek. DSP ise seçmeli ders uygulamasına sıcak bakmıyor.
Bu konunun, Başbakan Yılmaz tarafından yarınki ANAP grubunun gündemine de getirilmesi bekleniyor.
Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitim, Bakanlar Kurulu'nda kabul edilmesinin ardından TBMM'ye sevkedilecek. Refahyol döneminde sekiz yıllık zorunlu eğitime karşı çıkan RP'nin ve aynı koalisyon döneminde sekiz yıla "evet" diyen DYP'nin "muhalefet yapma" adına "ret" oyu vermesi bekleniyor.
Kulislerde, DYP içinde "kabul" oyu verenlerin bulunabileceği, ama ANAP'ın içinden de sekiz yıla "ret" diyenlerin çıkabileceği konuşuluyor. Başından beri sekiz yıla hayır diyen BBP'nin aynı tavrı sürdüreceği, DSP, CHP ve DTP'nin ise fire vermeyeceği belirtiliyor.
Kararın, Bakanlar Kurulu'ndan kısa sürede çıkmaması durumunda 1997 - 1998 öğretim yılında sekiz yıllık eğitime geçilmesi zora girecek. Ödenek ihtiyacı ve öğretmen açığının giderilmesi, Doğu'da tamamlanması gereken 32 yatılı bölge okulunun yapımına hız verilmesi de kararın bir an önce çıkmasına bağlı.
Sekiz yılın uygulanmaya başlamasıyla, özellikle Doğu ve Güneydoğu'da yoksulluğun yanı sıra "gelenekler" nedeniyle ilkokuldan sonra okula gönderilmeyen kız çocukları daha uzun bir eğitim sürecine girecek.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) raporuna göre, kız çocuklarının orta öğretime devam etme yüzdeleri erkek çocukların yaklaşık yarısı kadar. Çeşitli ülkelerde kız ve erkek çocuklara göre orta öğretime kaydolma oranlarının verildiği raporda, Türkiye'de 1990 - 1995 yıllarında beşinci sınıfa kadar okuyan çocukların yüzde 89 oranında olduğu belirtilirken, orta öğretime kaydolma oranları erkek öğrencilerde yüzde 74, kız öğrencilerde ise yüzde 48 olarak belirtildi. Raporda, ilkokul çağında olup okula gitmeyen kız çocuklarının oranı ise yüzde 29 olarak yer aldı.

BAŞBAKAN Yardımcısı ve DSP Lideri Bülent Ecevit, sekiz yılla ilgili düşüncelerini şöyle dile getirmişti:
"Sekiz yıllık zorunlu temel laik eğitim kesintisiz olacak. Temel eğitimde seçmeli ders olmayacak. Meslek eğitim ve öğretimi sekiz yıllık temel eğitimden sonra başlayacak. Uygulamaya geçilirken, meslek orta okullarına devam etmekte olan çocuklarla, çıraklık eğitimi gören çocukların kazanılmış hakları korunacak. Halen imam hatiplerin orta kısımlarına devam eden çocuklar bu öğrenimlerini sürdürecek, mevcut öğrenciler mezun olana kadar okullar kapatılmayacak.
Uygulamanın dar gelirli ailelere yük olmasını önlemek amacıyla, dar gelirli ailelere ayda üç milyon lira para yardımı yapılacak. Çocuklarını okula göndermeyen ailere ise para cezası verilecek.
Öğrencilerin meslek seçimini sağlıklı yapabilmesini kolaylaştırmak için, temel eğitimin son yılında öğrencilere değişik meslekler konusunda rehber öğretmenlerce bilgi verilecek, yetenek ve eğilimlerinin herhangi bir baskı altında kalmaksızın belirlenmesine yardımcı olunacak. Temel eğitim öğrencileri için bölge yatılı okulları ve yurtlar parasız olacak. Bu okullar ve yurtlar bölgenin uzak yörelerinden gelen tüm çocukların gereksinmesini karşılayacak kadar çoğaltılacak.
Anayasa'nın 24. maddesine uygun olarak, temel eğitim kurumlarında `din kültürü ve ahlak öğrenimi'ne devam edilecek. Bunun dışındaki din eğitimi ve öğretimi, ailelerin isteğine bağlı olarak ve Anayasa'da belirtildiği üzere devletin gözetim ve denetimi altında verilecek."