Siyaset ‘ABD’nin Hans’ı mı beni koruyacak?’

‘ABD’nin Hans’ı mı beni koruyacak?’

16.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

ABD’nin 12 koruması hakkında tutuklama kararı çıkarmasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu korumalar beni korumayacaksa niçin bunları yanımda götürüyorum, Amerika’nın Hans’ıyla George’uyla mı kendimi koruyacağım?” dedi

‘ABD’nin Hans’ı mı beni koruyacak’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 koruması hakkında tutuklama kararı çıkaran ABD’ye sert tepki gösterdi. Erdoğan dün akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, kuvvet komutanları ve bakanların eşleriyle katıldığı Ankara devlet protokolü iftarında şu mesajları verdi:

Haberin Devamı

BU NASIL HUKUK?: Amerika’daydım son ziyaretim ve PKK terör örgütü FETÖ’cüler hep birlikte birleştiler 40-50 metre mesafede şahsıma karşı orada gösteri yapıyorlar. Amerikan polisi hiçbir şey yapmıyor, dokunmuyor. Acaba benzer bir şey Türkiye’de yapılmış olsa tavır ne olur? Hiçbir şey yapmadıkları gibi onlara karşı müdahalede bulunan bizim soydaşlarımız, vatandaşlarımızdan iki tanesini içeri almışlar dün. Benim korumalarımdan 12 tanesi için tutuklama kararı çıkarmışlar. Bu nasıl bir yasadır nasıl bir hukuktur? Bu korumalar beni korumayacaksa niçin bunları ben yanımda Amerika’ya götürüyorum.

CAKA SATIYORLAR: Amerika’nın Hans’ıyla George’uyla mı kendimi koruyacağım? Amerika’nın liderleri ülkeme geldiği zaman bırakın Türk şoförünü Türk polisini bile arabaya oturtmazlar. Ama biz oralara gittiğimizde hayır illa diyor biz kendi koruma polisimizi buraya oturtacağız. Benim polisim var istemiyorum, yok biz diyor kimseye emanet edemeyiz. Bir de böyle caka satıyorlar. Tabi bunun çeşitli siyasi, hukuki mücadelesini vereceğiz ayrı mesele. Ama bu tür gerçekleri özellikle anlatmak istiyorum. Dünyada kanun, hukuk dedikçe neyi, nasıl anladıklarını çok iyi bilmemiz lazım. Bir taraftan hukuka saygı denilip ondan sonra hukuku çiğneme yoluna gitmek kimseye bir şey kazandırmaz. Bir taraftan yasalara uymalıyız deyip, öbür taraftan yasaları birçok taraftan dolaşmak suretiyle ayaklar altına almak kimseye bir şey kazandırmaz.

Haberin Devamı

YENİ KURTULUŞ SAVAŞI: İsimlerimizi tarihe altın harfle yazdırmak da suya yazılan yazı misali kaybolup gitmek de bizim elimizdedir. Gelin ülkemizin bu yeni Kurtuluş Savaşı’nı hep birlikte verelim. Her birimiz kendi cephemizde milletimize zaferlerin en büyüklerini armağan edelim. Özellikle son 4 yıldır neredeyse kesintisiz bir şekilde maruz kaldığımız saldırıların tesadüf olmadığını daha sonra yaşanan gelişmeler ortaya çıkarmıştır. Zirvesini 15 Temmuz darbe girişiminin oluşturduğu tüm bu saldırıları milletimizin desteğiyle ve buradaki heyetin gayretleriyle boşa çıkarmayı başardık. Ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği, devletimizin bekası uğruna yaptığınız tüm hizmetler için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

SALDIRILAR DEVAM EDECEK: Siyasi, sosyal, ekonomik fay hatlarımıza yönelik saldırıların bundan sonra da devam edeceği açıktır. Zira kıskanılan bir ülkeyiz, kıskanılan bir milletiz. Bu sebeple ülkemizin güvenlik konseptinde köklü bir değişikliğe gitmemiz şart olmuştur. Saldırıları kendi sınırlarımız ve mahremiyet alanlarımız içinde karşılamanın ağır maliyetini yeteri kadar ödedik. Fırat Kalkanı Harekatı bu anlayışın ne kadar isabetli ve netice verici olduğunu bize göstermiştir. Türkiye’yi terör örgütleriyle kuşatmaya çalışanların oyunlarının ilk perdesini bozduk.

EL İNSAF: Ne yazık ki gözleri olup görmeyen, kulakları olup duymayan ve gönülleri mühürlü olanlar var. Bugün Parlamento’da bakıyorum ki bir parlamenter konuşma yapıyor. Diyor ki ‘Bu iktidar DEAŞ’ı terör örgütü olarak ilan edememişti’. El insaf… Şu anda DEAŞ’a gerek Suriye’de gerek topraklarımızda bu kadar can kaybı vermesinin dünyada örneği var mı? Bunu tek başaran ülke Türkiye olmuştur, bu iktidar olmuştur. Her zaman, her yerde gerek şahsım gerek Başbakanımız, bütün bakanlarımız DEAŞ’ın nasıl bir terör örgütü olduğunu hep biz açıkladık, anlattık, hala da anlatmaya devam ediyoruz.

Haberin Devamı

Yüzde 5 büyüme oyunu bozdu

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekonomide ülkemize uygulanan gizli kuşatmanın kırılışının işaretlerini almaya başladık. İlk çeyrekte yüzde 5 büyüme bütün oyunları bozmuştur. Şimdi istihdam rakamları da açıklandı. Yüzde 1 gibi bir düşüş işsizlikte söz konusu. Daha da aşağı inecek. Şimdi mevsimsel bu noktada güçlenme var ki bununla beraber istihdamda artış ve işsizlikte de eksilmenin olduğunu göreceğiz. Türkiye büyüme devam edecek. Onlar Türkiye’nin kapıları kapandı zannettiği zamanda bize çok kapılar açıldı. Yine bu böyle devam edecek. Çalışıyoruz, koşuyoruz, daha çok çalışacağız.”

Herkes konumunu iyi bilsin

Erdoğan’ın, konuşmasında isim vermemesine karşın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı yürüyüşü kastettiği şeklinde yorumlanan ifadeleri ise şöyle: “Buradan bir şeyi seslendirmek istiyorum. Bu alanda, hukukta, yasalarla ilgili birçok alanda adım atmak isteyenler Anayasa’nın 138. Maddesini hiçbir zaman unutmasınlar. Bu maddeyi onlara hatırlatıyorum. Onun için herkes konumunu iyi bilsin ve o konumunda oradan bir güç alarak bir yerlere baskı yapma yoluna da gitmesin. Çünkü o onlara hiçbir şey kazandırmaz, tam aksine kaybettirir. Sorumluluğumuz sadece kendimize, sadece başında bulunduğumuz kuruma değildir. Bunlarla birlikte asıl gelecek nesillere karşı büyük bir sorumluluğumuz vardır.”

Haberin Devamı

ABD elçisi Dışişleri’ne çağrıldı

Washington polisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında Türkiye büyükelçiliği önünde meydana gelen olaylara müdahil olan 12 koruma hakkında yakalama kararı çıkardı. Karar tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’i bakanlığa çağırdı. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın, Bass’e, tutuklama kararının kabul edilemez olduğunu, yaşananlardan Türk vatandaşlarının sorumlu tutulamayacağını iletti. Dışişleri Bakanlığı’ndan dün gece yapılan açıklamada, özetle şunlar kaydedildi: “ABD makamları tarafından alınan bu kararın yanlış, yanlı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu iletilmiştir. Sözde protestocuların, terör örgütü bayrak ve sembolleriyle Büyükelçiliğimiz ikametgâhına birkaç metre yaklaşmasına ve masum vatandaşlara saldırmalarına ABD makamlarınca gözyumulmasının asgari bir adalet anlayışıyla bağdaştırılamayacağı da ABD Büyükelçisine bildirilmiştir.”