ABD’ye mektup tepkisi: Uygun cevap verilecek kimse endişe etmesin

Kalın, özetle şunları söyledi:

CİDDİYETSİZLİK: (ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın gönderdiği mektup) Savunma Bakanımıza gönderilen bu mektup sadece üslubu değil muhtevası itibariyle de müttefiklik ruhuna da, ikili ilişkilerin nezaketine de aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti gibi egemen ve bağımsız bir ülkenin durduğu yere de tamamen karşı bir yaklaşımdır. Bu mektubun neredeyse gönderildiği zamanla eşzamanlı olarak sızdırılmış olması da bir ciddiyetsizliktir. Bu tür yazışmalar, mektuplar devlet kurumları arasında yapılır, bunların belli mahremiyeti vardır. Biz bu mektubu aldığımız zaman tabii ki değerlendirmemizi yaptık bununla ilgili ilk açıklamada bir cevap hazırlanıyor denmişti, burada bir değişiklik yok. Bu arada ilgili arkadaşlarımızın Savunma Bakanımızın, Dışişleri Bakanımızın, benim görüşmelerimiz oldu. Ben de buraya gelmeden önce Sayın Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton ile telefon görüşmesi yaptım, bu konuları ele aldık.

TRUMP GÖRÜŞMESİ 29 HAZİRAN’DA: Bu cevap hazırlanırken de mektubun muhtevasına, üslubuna ve perspektifine uygun bir cevabın verileceğinden hiç kimsenin endişesi olmasın. Ama müzakerelerimiz, görüşmelerimiz devam edecek. F-35 programından Türkiye’nin haksız çıkarılmaya çalışılması, pilotlarımızın eğitiminin askıya alınması, başka yaptırımların gündeme gelmesi, Pentagon’un hiçbir hukuki zemini olmadan resen birtakım inisiyatiflere yönelmiş olması ittifak ruhuna aykırıdır. Türkiye’nin egemenlik haklarına bir saygısızlıktır. Cumhurbaşkanımız G-20 Zirvesinde Sayın Trump’la bu konuyu 29 Haziran’da ikili görüşmede ele alacaklar.

MÜŞTERİ DEĞİL ORTAĞIZ: Biz F-35’in bir müşterisi değiliz, ortağıyız, üreticilerinden bir tanesiyiz. 1 milyar doların üzerinde fon katkısı yaptık. Pilotlarımız, teknik elemanlarımız bunların eğitimini alıyor. Bu uzun vadeli bir yatırım. Umarız Amerikan yönetimi özellikle Pentagon, bu S-400 meselesini bahane ederek bu ikili ilişkilere kalıcı zarar verecek tavır ve tutumlarından bir an önce vazgeçerler. Çünkü orta, uzun vadede bu sorun mutlaka aşılacaktır. Türkiye’nin hakkı olan F-35’ler ülkemize mutlaka gelecektir. Ama bunu çeşitli bahanelerle bunu başka alanlara çekmeye çalışmak bu sürece, ikili ilişkilere zarar verir. Biz gene akılla, basiretle, metanetle bu sürecin takipçisi olacağız. Bu anlaşmadan kaynaklanan hakkımızı her platformda savunmaya devam edeceğiz. Umarım iş o noktaya gelmez ama geldiği zaman Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapmaktan geri durmayacaktır.

‘ZAAFA YOL AÇMAZ’

Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasında zaafa yol açabilecek bir uygulamayı kanun olarak Meclis’ten geçirmemiz zaten söz konusu olamaz. Bunu çalışan ilgili birimlerimiz zaten bu konuda son derece tecrübeli insanlar. Böyle bir güvenlik zaafının oluşması söz konusu bile değil tam tersine TSK’ya daha aktif, daha modernize, daha atak, daha güçlü ve koordineli hale getirecek bir yasadan söz ediyoruz.