Siyaset Akdoğan: Sürece ihanet ettiler

Akdoğan: Sürece ihanet ettiler

29.07.2015 - 10:39 | Son Güncellenme:

Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan AA editör masasında çözüm sürecine ilişkin soruları yanıtladı. Akdoğan "Selahattin Demirtaş'ın Seni başkan yaptırmayacağız' sözü çözüm sürecinde gerilimi başlattı" dedi. Akdoğan Dolmabahçe mutabakatı ile ilgili olarak da " Ortak bir metin okunmadı, mutabakat söz konusu değildir." dedi.

Akdoğan: Sürece ihanet ettiler

Akdoğan'ın konuşmasından satır başları

Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamalarla bitme noktasına gelen çözüm sürecine ilişkin olarak, "Selahattin Demirtaş'ın Seni başkan yaptırmayacağız' sözü çözüm sürecinde gerilimi başlattı" dedi.

"Son 'Çözüm Süreci' dediğimizde biraz daha doğrudan örgütün silah bırakmasına odaklanmış bir süreçten bahsediyoruz. Geçmiş dönemlerde örgüt iki üç yılda bir adeta panik atak geçirir gibi süreci sabote eden birtakım eylemlerde bulundu, strateji değiştirip topyekün saldırarak devleti dize getirmeye çalıştı, bunu 2011'de Silvan saldırısından sonra gördük. O dönemde çok kapsamlı bir terörle mücadele uygulandı ve bin 450 civarında örgüt üyesi etkisiz hale getirildi"

Haberin Devamı

SÜRECE İHANET ETTİLER

Süreç içinde örgüt istismar çabası içinde olmuştur. HDP çözüm sürec,inin düşmanları tarafından kullanıldı. Kendisini kullandırtan barajı geçmek uğruna çözüm sürecini havaya uçurmuştur. Tüm stratejisini Erdoğan karşıtlığı üzerine kurmuştur.
Erdoğan'a karşı bir makenizma kuruldu.

"Çözüm Sürecinin düşmanları olarak adlandırabileceğimiz statüko cephesi bu son seçimden önce HDP'yi bir proje olarak kullandı, taşeron şekilde kullandı. Yani HDP, Çözüm Sürecinin düşmanları olan ve kendi varlığına da karşı olan statüko cephesine kendisini de kullandırtmış oldu. Burada AK Parti'yi devirme hedefinin ardında aslında Çözüm Süreci ve İmralı'yı bitirme yaklaşımı vardı."

Öcalan'ın zaman zaman söylediği birşey var bu Kürt meselesini kim çözmek istese bunu engellemek için ortaya çıkan bir mekanizma ve bu mekanizma Merhum Özal için de Merhum Erbakan içinde ortaya çıkmıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan için ortaya çıkmıştır.

Ben HDP'nin süreci istismar ettikleri yerine sürece ihanet ettiler olarak görüyorum.

KÜLLİYEN YALAN

"'O gün her ayrıntıyı Cumhurbaşkanı biliyordu, sürekli irtibat halindeydiler.' Bu külliyen yalan bir durum. O gün kesinlikle Cumhurbaşkanımızla hiçbir irtibatımız olmadı. Bunlar o kadar çok yalan söylüyorlar ki, bir yalan makinesine dönüştüler. Ben de bunları yalanlamaktan yoruldum"

Haberin Devamı

Ortak bir metin okunmadı, mutabakat söz konusu değildir.

"Her verdikleri ayrıntı yalan tamamen uydurma. Bu izleme heyetiyle ilgili de sayılar verdiler, isimler verdiler, 'şöyle olacak' dediler, 'böyle olacak' dediler. O gün de ben açıkladım 'külliyen yalan' diye. Bu meseleyi tamamen izleme heyetine getirip dayandırmaları da doğru değil, anlamsız. Çünkü Öcalan neticede bir çağrı yapacaktı, yaptı. Ve en geniş şekilde bu kamuoyuna yansıdı. Basına yansıdı. Uluslararası camiaya yansıdı. Bunu herkes tartıştı. Bunu başka bir heyete tekrar aktarmasına ihtiyaç yoktu. Burada bunun ötesinde İmralı bir talk-show alanı da değil. Sürekli heyetler oraya turlar yapsınlar. Bunlar aynı mesajı tekrar etsin. Bu mesaj zaten verilmiştir. Bunun ötesinde çok bir anlamının da kalmadığını düşünüyorum."

ÖCALAN HER TÜRLÜ MESAJI VERDİ

"Öcalan'ın şubat başında verdiği silahları bırakmak için kongre toplayın çağrısını üç hafta geciktirmiştir. Öcalan sözlü, yazılı, imzalı her türlü mesajını vermiştir. Ancak HDP bunu açıklamaktan imtina etmiştir."

Haberin Devamı

"Seçimde sonra örgüt doğrudan eylemlilik kararı almıştır, kendisi bunu defalarca ifade etmiştir. 'Hükümet şunu yaptı, bunu yaptı' diyenler açsınlar örgütün açıklamalarına baksınlar. Örgüt defalarca 'ben ateşkesi bozuyorum' demiştir, kimse Hükümete fatura kesmeye kalkmasın. Ortada çok açık cinayetler var, önce kalkıp bunu yani iki eşit yapı arasında bir mücadelenin verilen kurbanları, zayiatları gibi görmeleri bile teröre destek anlamına gelir, burada daha net bir tavır takınmaları gerekir."

'ÖCALAN YAKALASA SOPA İLE KOVALAR'

Barajı geçmek için süreci feda ettiler. İnsanlar size oy verdi süreç de türbülünsa girdi. Sizin oy almanız sürece olumsuz bir etki yaptı. HDP'nin hiçbir karşılığı yok. HDP'nin hiçbir anlam ifade etmeyen bir pozisyonu var. Sen AK Partiyi devirme sürecinde rol alacaksın, AK Parti'ye gel her şeyi sen yap diyeceksin. HDP tabanı Kürtler, HDP'li yöneticilere hesap sormalı. Siz nasıl bir oyuna alet oldunuz? Sürekli Öcalan adına yalan söylüyorlar. Öcalan adına sürekli kandırıyorlar. Büyük bir sorumsuzluk var. Öcalan bunları yakalasa sopayla kovalar diye düşünüyorum. HDP eksen kayması yaşadı. HDP tabanı bunun hesabını sormadı. Demirtaş kendi PR'nı yaptı. El bebek gül bebek, bir çiçek çocuğu olarak imaj imalatına dönüştü. Şimdi kıvranıyorlar, şimdi ne olacak. Kandil'le kendi aralarında bir anlaşma olduğu söylenebilir."

Haberin Devamı

GEZİ VE 17-25 ARALIK KİMYASINI BOZDU'

Diyorlar ki 'Ben yurtdışına giderken güvenlik güçlerine talimat veren bir yasa çıkar da bana dokunmasın.' Bu kadar anlamsız bir yasa talebi olur mu? Bu Meclis'te PKK'nın resmen tanınması anlamına gelir. Aynı şekilde Gezi olayları PKK'nın kimyasını bozdu. Zaten silah bırakmaya ayak diriyordu. Sonrasında 17-25 Aralık da olunca örgüt şöyle düşünmeye başladı: 'Acaba bu hükümet gider mi?'"

KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ

Kapılar kapatılmadı ama ikinci tur, ön heyetlerin görüşmesi vesaire CHP ile yapıldığı gibi diğer partilerle böyle bir anlaşmaya varılmadı ama kapılar da kapanmadı"

PARTİ KAPATMAYA KARŞIYIZ

"AK Parti'nin bir ilkesel duruşu vardır. Biz, parti kapatmaya karşıyız bunu zorlaştıran düzenlemeler de yapmaya çalıştık. Şahıslar ve kişiler cezalandırılsın, bu bizim samimi görüşümüzdür. Ama bu, o partilerde yanlış yapan, teröre destek veren ve eylemleri içerisinde olanların da görmezden gelineceği anlamına gelmiyor."

OPERASYONLAR

"Bu son alınan güvenlik tedbirleri, yapılan operasyonlar ve bu çerçevede yapılanlar, Türkiye açısından büyük bir askeri başarıdır, büyük bir diplomatik zaferdir. Yani hem bütün dünya Türkiye'nin haklılığını yeniden teyit etmiştir hem de oyun değiştirici bir aktör olarak Türkiye bu hamleyi yapmıştır. Bölgede Türkiye'ye rağmen hiçbir şeyin olamayacağını, yapılamayacağını herkes görmüştür. Türkiye'ye hasmane tutum takınan hiçbir yapının, oluşumun ve örgütün burada tutunamayacağını görmüştür"

"Burada Türkiye, samimi kararlı bir mücadele yürütmektedir tüm terör örgütleriyle. PKK, DAEŞ'i, kendilerini meşrulaştırmak için kullanıyordu. Şimdi denklem tersine döndü. Suruç olaylarından sonra bunlar 'Türkiye'yi nasıl mahkum edebiliriz? Nasıl bu örgütle işbirliği içinde gösterebiliriz' diye bir kara kampanya başlattı. Bizim yaptığımız operasyonlar, aynı anda hem DAEŞ'e hem PKK'ya hem DHKP-C'ye bütün bu ezberi ve kurguyu, oyunu bozdu. 'Suruç'un altında hükümet kalır' derlerken, hükümet, Suruç'un üstüne çıktı. Bütün dünya taziye mesajları verdi. Bizim verdiğimiz mücadelenin haklılığı ortaya çıktı. PKK için uluslararası zeminde üretilmeye çalışılan o yeni imaj meşrulaştırma çabası, bu külliyen çökmüş oldu. 'Bunu nasıl istismar ederiz' dediler. Bunun altında kaldılar."