Aklını kullan acele etme!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumuna ilişkin olarak, “Efendim diyorlar ki, ‘bu rejimi getiriyoruz, daha hızlı karar alacağız’. Güzel bir sözümüz var, acele işe şeytan karışır. Aklını kullan acele etme” dedi. Kılıçdaroğlu, eşitsiz koşullarda bir referandum yarışına gidildiğini belirterek, “milletin bu zulme yeter demesi lazım” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, getirilen anayasa değişikliğiyle darbe hukukunun perçinlendiğini ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, dün 16 Nisan referandum çalışmaları çerçevesinde Kahramanmaraş’ta Ramada Otel’de sivil toplum kuruluşu üyeleri ve muhtarlarla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
KİM ENGEL OLDU?: Burada parti propagandası yapmayacağım. 16 Nisan’da parti tercihinde bulunmuyoruz, bir kişiyi seçmiyoruz. Size parti genel başkanı olarak değil, ülkesini, vatanını seven bir yurttaş olarak konuşuyorum. Bir rejim değişikliğine gidiyoruz, demokratik parlamenter sistemden vazgeçeceğiz, otoriter tek adam rejimine geçeceğiz. 15 yıldır arzu edip de çıkaramadıkları bir kanun var mı? İstediğin kanunu, kararnameyi çıkarıyorsun, bu rejim değişikliğine neden ihtiyaç duyuyorsun? İşsizliği önlemek istediniz de engel olan mı oldu? Kim size engel oldu? Parlamenter sistem mi?
‘8 saniyede ilikler’
İKİ ŞAPKASI OLUYOR: Biz bu rejimi niye değiştiriyoruz? Milletin seçtiği milletvekillerinin yetkilerini neden kısıtlıyoruz? ‘Çift başlılığı önlemek için bu rejimi değiştirmek istiyoruz’. Binali Bey ile Erdoğan arasında kavga mı var? Binali Bey 80 metre öteden Erdoğan’ı görse 80 düğmesi olsa 8 saniyede hepsini ilikler. Kaç tane cumhurbaşkanı var, bir tane. Hadi üç tane olur da burada çok başlılık var dersiniz. Önerilen yeni rejimde en tepede çift başlılık oluyor, hem cumhurbaşkanı hem partinin genel başkanı. İki şapkası oluyor.
TARAFLI MI TARAFSIZ MI?: Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun, tarafsız mı? Cumhurbaşkanı taraflı olursa 80 milyonu temsil edemez. Cumhurbaşkanlığı makamı, hepimizin ortak paydasıdır. Gelmiş geçmiş bütün cumhurbaşkanlarına saygı duyarız, Abdullah Gül seçilmeden önce karşıydık ama seçildikten sonra saygı duyduk, o da tarafsızlığını korudu. Hâlâ görüşürüz, hâlâ ziyaret ederim. Cumhurbaşkanlığı yaptı, benim de sizin de cumhurbaşkanı. Ama cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olursa sizi, beni temsil edemeyebilir, kendi partisinin mensuplarını temsil eder. Cumhurbaşkanı tarafsız olsun diyorsanız, 16’sında hayır oyunun altına mührünüzü basacaksınız.
ŞEYTAN KARIŞIR: Efendim diyorlar ki, ‘bu rejimi getiriyoruz, daha hızlı karar alacağız’. Güzel bir sözümüz var, acele işe şeytan karışır. Niye söyleniyor bu söz? Yüce Rabbimizin bize verdiği en değerli hazine akıldır, o nedenle değişik yerlerde kutsal kitabımız, ‘aklınızı kullanmıyor musunuz?’ der. Aklını kullan, acele etme.
SONU FELAKET OLUR: Bir kişiyi 80 milyon temsil edilemez, bir başkan olur çok iyi insandır. Onun görev süresi dolar, bir başka başkan gelir, o da Türkiye’yi felakete götürür. Anayasayı değiştiriyoruz, o nedenle bu değişiklikle demokrasiden yana olan herkesin, ister ülkücü, ister milliyetçi, ister sosyal demokrat, ister liberal, ister mütedeyyin olsun, oturup düşünmesi gerekiyor. Anayasanın önsözünde der ki, ‘Tasada ve kıvançta beraber olan bir millet’. Tek adam rejiminde bu özellik parçalanabilir. Cumhurbaşkanlığı makamı 80 milyonu temsil etmezse, sonu felaket olur.

Nişan yüzüğü taktı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önce İstanbul’daki terör saldırısında şehit düşen Ahmet Dokuyucu’nun Elmalar Mahallesi’ndeki evini ziyaret etti, daha sonra Melisa Yanyana ve Emrullah Yeşilkaya’nın nişan yüzüklerini taktı. Burada konuşan CHP lideri, “Size güveniyoruz. Size inanıyoruz. Oylarınızı demokrasiden yana kullanın, tek adam rejiminden yana kullanmayın” dedi.

‘Eşitsiz koşullar’

MİLLETİMİZE GÜVENİYORUZ: Sabah, öğle, ikindi, akşam tek konuları var Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu size ne yaptı ya. Hep beni suçluyorlar. Kılıçdaroğlu olmasaydı miting de düzenleyemezlerdi. Öyle eşitsiz koşullarda referandum yapıyoruz ki. Devletin arabalarını, uçaklarını, paralarını kullanırlar. Devletin parasını, uçaklarını kullanmıyoruz. Allahımıza ve milletimize güveniyoruz. Mağdur olan biziz, milletin bu zulme yeter demesi lazım. Zulme karşı çıkmak zorundayız, zalime karşı çıkmayan dilsiz şeytandır. Bir parti devleti kurmak istiyorlar. Evet demenin vebali ağırdır, hesabını kimse veremez.

‘Darbe hukukunu perçinliyoruz’
Üstünlerin hukukunu kuruyorlar. Getirilmek istenen rejimde partinin genel başkanı hâkim tayin ediyor. Orada adaletten söz edilir mi? ‘Benim verdiğim karara uygun karar vermezsen kendini fizanda görürsün’ diyebilir. Cumhurbaşkanı bir yere gittiği zaman yerine vekâletle başkan yardımcısı bakacak, seçimle gelen biri değil. Seçimle gelmeyenler Cumhurbaşkanlığı makamını darbe dönemlerinde temsil etmişlerdir. Evren darbe yapıp geldi, darbe hukukunu perçinliyoruz, darbecilerden yana tavır alıyoruz. Garibanın çocuğu askere gidecek, Ankara’daki beylerin çocukları vekil olacak, askerlikten muaf, kabul etmiyorum. 600 vekil istemiyorum. Sayısal güçse sayıyı bin yapsaydınız, dünyanın en güçlü parlamentosu olur. Güç sayıdan değil, akıldan kaynaklanır.

‘Elinizi vicdanınıza koyun öyle oy verin’

1 milyondan fazla aileyi mağdur ettiler. Darbenin üstünü kapatmaya çalışıyorlar, izin vermeyeceğim, 248 şehidin hesabını soracağım. Ben mağdur aile istemiyorum. Hem zulmedeceksin, hem Müslüman geçineceksin, benim vicdanım buna izin vermez. Giderken sandığa elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Çocuklarınızı düşünün, bu işin sağı solu yok, demokrasiyle ilgili bir iştir.