Siyaset Bahçeli'den Olimpiyat açıklaması

Bahçeli'den Olimpiyat açıklaması

10.09.2013 - 17:37 | Son Güncellenme:

.

Bahçeliden Olimpiyat açıklaması

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul’un, 2020 Olimpiyatları ev sahipliği için seçilememesiyle ilgili, “Olimpiyat Komitesinin kriterleri, yazılı olmayan kuralları nelerdir ki İstanbul buna uymamış, uyamamıştır? Türkiye’nin başını öne eğmeye, milletimizi hayal kırıklığına uğratmaya niyet ve zihniyetleri aşağı yukarı belli olan Olimpiyat Komitesi’nin hiçbir hakkı olmayacaktır” dedi.

Haberin Devamı

Bahçeli, partisinin İstanbul’da yapılan Merkez Yönetim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. “Siyasi görüş açısının kaygı verici ölçüde daraldığı, devlet ve millet bekasının temellerinden sarsıldığı, iç ve dış sorun alanlarının gittikçe ağırlaştığı bugünkü gündem altında, partimiz Merkez Yönetim Kurulu’nun asil ve yedek üyeleri bu defa da İstanbul’da bir araya gelmişlerdir” diyen Bahçeli, toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İstanbul’un 2020 Olimpiyatları için seçilememesini değerlendiren Bahçeli, İstanbul’un birçok şehri geride bırakarak Tokyo ile finale kalmasının hafife alınamayacak bir sonuç olduğunu belirtti. Bahçeli, “Biz parti olarak, İstanbul’un 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına ev sahipliği yapması için destek olduk, bunun gerçekleşmesini canı gönülden arzu ettik. Arjantin’deki oylamanın neticesi ne olursa olsun, gönlümüzde kazanan ve başarıya ulaşan kesinlikle İstanbul olmuştur” diye konuştu.

Haberin Devamı

-“MADEM MÜSLÜMAN ÜLKELERE ŞANS VERİLMEYECEK BUNCA TANTANAYA NE GEREK VAR”-

İstanbul’un resmi olarak neden seçilmediği ve tercih edilmediği hakkında da iyi düşünmenin ve kafa yormanın gerektiğini de ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

“Japonya’ya ikinci defa sunulan imkânın, hiç olimpiyat düzenlememiş olan Türkiye’den niçin esirgendiği, hangi saiklerin İstanbul’un seçilmeyişinde etkili ve belirleyici olduğu kapsamlı şekilde analiz edilmelidir. Olimpiyatlar Batı ülkeleri için değişmez bir hak ve kimsenin ortak olamayacağı baki nitelikli bir ödül müdür? Madem başta Türkiye olmak üzere Müslüman ülkelere olimpiyat düzenleme şansı verilmeyecektir, o halde bunca tantanaya, bunca mücadeleye, bunca hazırlığa ne gerek vardır? Galibi baştan belli olan bu oylamaya, skoru baştan ortada olan bir müsabakaya lüzum var mıdır?

Olimpiyat Komitesinin kriterleri, yazılı olmayan kuralları nelerdir ki, İstanbul buna uymamış, uyamamıştır?

Türkiye’nin başını öne eğmeye, milletimizi hayal kırıklığına uğratmaya niyet ve zihniyetleri aşağı yukarı belli olan Olimpiyat Komitesi’nin hiçbir hakkı olmayacaktır.”

Haberin Devamı

-“BAŞBAKAN BİRAZ DA KUSURU KENDİSİNDE ARAMALIDIR”-

Bahçeli, kamuoyuna yansıyan görüş ve bilgilerden, İstanbul’un seçilmeyişindeki başlıca etkenlerin; doping kullanan sporcular, Gezi Parkı’nın sancıları ve Suriye meselesi olduğunun anlaşıldığını da ifade ederken, “Ancak sadece bu gerekçeler olimpiyatların İstanbul’da düzenlenmesine mani hal teşkil etmeyecektir. 2020 Yaz Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın İstanbul’da yapılamayışını Başbakan ve hükümeti iyi anlamalı ve enine boyuna değerlendirmelidir. Özellikle Mübarek Ramazan ayındaki her konuşmasında, tüm dünyanın Türkiye’nin aleyhinde olduğunu, gelişmemizi ve huzurumuzu çekemediklerini sıklıkla ifade eden Başbakan, biraz da kusuru kendisinde aramalıdır” diye konuştu.

-“BAŞARISIZLIĞA GÖZ GÖRE GÖRE SEVİNECEK HİÇBİR VATAN EVLADI YOKTUR”-

Başbakan Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın açıklamalarını eleştiren Bahçeli şöyle devam etti:

“Başbakan’ın ayağının tozuyla havalimanında yaptığı suçlayıcı açıklamalar, spordan sorumlu bakanın terbiye dışı beyanatları ve kına edebiyatı yapması çok çirkin ve kabul edilemez niteliktedir.

Haberin Devamı

AKP, olimpiyatlardan siyasi rant umarken, elde edilecek başarıyı kendi hanesine yazma kurnazlığına hazırlanırken, birden bire ibrenin ters dönmesini okuyamamış ve panikle karşı saldırıya geçmiştir. Bu ucuz ve ahlaken çok sorunlu olan yaklaşımın gerisinde açık bir şekilde siyasi hırs, hazımsızlık ve öfke hali olduğu fazlaca yer etmiştir.

Bize göre, Türkiye’nin başarısızlığına göz göre göre sevinecek hiçbir vatan evladı yoktur ve bundan sonrada görülmeyecektir.

İnanıyorum ki, İstanbul mutlaka bir gün olimpiyatları düzenleme hakkını kazanacak ve bu muazzam şehrimiz sportmenliğin, centilmenliğin ve dostluğun ne demek olduğunu tüm dünyaya ispatlayacaktır.”

AKP'YLE BİRLİKTE YOZLAŞMA, YASAK YOKSULLUK ARTTI

Türkiye’nin bugün, yaklaşık on yıl on aydır görevde bulunan AK Parti iktidarının neden olduğu siyasi çatışma, kamplaşma ve gerilimle boğuştuğunu ifade eden Bahçeli, “AKP’yle birlikte içeride yozlaşma, yoksulluk, yasak ve yolsuzluk, dışarıda ise yalnızlık, yenilgi, yalakalık, yılgınlık ve yeteneksizlik etki ve tesir düzeyini genişletmiştir” diye konuştu.

Haberin Devamı

Çözüm sürecini eleştirerek, Başbakan Erdoğan’ın “ihanete” destek verdiğini söyleyen Bahçeli, “Başbakan ve İmralı canisinin pazarlık ortağı olarak sivrildiği çözülme ve ihanet sürecinde PKK ordu kurmak için kolları sıvamıştır” değerlendirmesinde bulundu. “Vatanımız tehdit altındadır. Bayrağımız tehlike içindedir. Milli birliğimiz saldırı karşısındadır. Milli güvenliğimiz taciz ve tecavüz baskısındadır” diyen Bahçeli, “Hemen hemen her gün, Türkiye kaçakçı görünümlü teröristlerin hücumuyla sarsılmaktadır. Sınırlarımızdaki başıbozukluk diz boyudur. Gelin görün ki, Başbakan ve hükümeti ise teröristlerin gönlünü almakla meşguldür” ifadelerini kullandı.

-BAŞBAKAN’A: “ŞİMDİ HANGİ YALANLARA BAŞVURACAKSIN”-

Bahçeli, PKK’nın çekilmeyi durdurduğu yönündeki kararını ise “Esasen kör topal halde ilerleyen ihanet süreci, PKK’nın tek taraflı feshiyle AKP’nin kucağında patlamıştır” sözleriyle değerlendirdi. Bahçeli, “Buradan Başbakan’a sormak isterim” derken şöyle devam etti:

“Hani her şey iyi gidiyordu? Hani umutlar filizleniyordu? Hani çözüm ve barış iklimi hakim olmuştu? Hani karanlık bir devrin kapıları kapanıyordu? Hani anneler derin bir oh çekiyordu? Hani 30 yıllık terör bitiyor, Türkiye büyük bir sorunundan kurtuluyordu? Süreç ihanetinin sonucunda, Cudi Dağı’nda çiçek toplanacağını, Süphan’da, Ağrı’da piknik yapılacağını, Fırat’ın sularında korkusuzca serinleneceğini aylar önce peşin peşin duyuran Sayın Başbakan, şimdi nerdesin, ne durumdasın ve nasıl aklanmayı düşünüyorsun? ‘Çözümün parçası olmayanlar, sorunun parçası olur’ diyerek ahkâm kesen Sayın Erdoğan şimdi hangi yalanlara başvuracaksın? PKK’lı teröristlerin sınır ötesindeki inlerine gitmediği, gitmeye de niyetlerinin olmadığı belli iken Türk milletini aldatmanın, kandırmanın ve oyalamanın hesabını Başbakan nasıl verecektir?”

-“TÜRK MİLLETİ VAHİM BİR SINIRDADIR”-

Terör elabaşlarının çekilmenin durduğuna dair ifadelerinin “malumun ilanından” başka bir anlama gelmediğini savunan Bahçeli, “Bundan sonra PKK’nın saldırılarını sıklaştırması kuvvetli ihtimaldir. 2 Eylül’de Bingöl’de ele geçirilen 200 kg’lık patlayıcı PKK’nın alçakça planladığı eylemlerini tekraren deşifre etmiştir. Türk milleti vahim bir sınırdadır. AKP-BDP ve PKK bölücülük kulvarında çirkef bir rekabete girerek varlığımıza ve birliğimize kast etmektedir. Başbakan bunun hesabını vermelidir” diye konuştu.

AK Parti iktidarını manevi değerler ve başörtüsü üzerinden ucuz siyaset yapmakla suçlayan Bahçeli, “İş başındaki AKP zihniyeti, Türkiye’nin milli çıkarlarını pazarlayarak, milletimizin şeref ve haysiyetini aşındırarak, şahsi ihtirasları için Türk milletinin geleceğini ateşe atarak sakat, çarpık ve ilkesiz bir anlayışın temsilcisi olmuştur” dedi.

-“MÜSLÜMAN COĞRAFYASINDAN HAÇLI İŞBİRLİKÇİSİ”-

Hükümetin izlediği Suriye politikasını da eleştirerek, Suriye’ye olası müdahale planının Başbakan ve hükümetin tüm foyasını ortaya çıkardığını ileri sürdü. Bahçeli, “Anlaşılan, Başbakan Erdoğan Ortadoğu’nun füze yağmuruna alınmasını beklemektedir. Sırf Esad’ı devirmek ve sırf taaddütlerinin karşılanması adına Müslüman coğrafyasına Batılı güçler tarafından ölüm saçılmasını istemektedir. Haçlı ordularına karşı muazzam mücadeleler veren Selahaddin Eyyubi’nin, Ehl-i Beyt’in, ilk ezanımızı okuyan Bilal-i Habeşi’nin kabirlerinin yanında, tarihi camilerin, ecdat yadigârı külliyelerin bombalanmasına çanak tutmaktadır. 917 yıl sonra Müslüman coğrafyasından Haçlı işbirlikçisi bir yöneticinin çıkması biliniz ki ibretlik olduğu kadar utanç vericidir. Görüyor ve takip ediyoruz ki, Başbakan Erdoğan düşüncesizce savaş dilini kendisine kılavuz seçmiş ve bunda karar kılmıştır” diye konuştu.

-“BAŞBAKAN ERDOĞAN VE HÜKÜMETİ KENDİNE GELMELİ”-

Müdahale yanlısı bazı ülkelerin kendi parlamentolarında meşruiyet zemini ararken, Başbakan’ın “dolduruşa” gelip başına buyruk ve sorumsuz hareket etmesinin demokrasi ve milli irade açısından büyük bir zaaf ve kayıp olduğunu ifade eden Bahçeli, “Şurası açıktır ki, Suriye’ye düşecek her bombanın Türkiye’ye yansıması sanılanın aksine fazla olacaktır. Havadan veya denizden her türlü saldırı sonucunda Suriye halkı yine hedef olacak, masum canlar, küçük çocuklar yine kefenlere sarılacaktır. Kimyasal silahın intikamını almaktan bahsedenler, acıları, kayıpları ve ölümleri tekrar katlayacaktır.

Suriye’nin ateş altına alınması Türkiye’nin milli birliğini, milli bekasını ve milli güvenliğini tam bir keşmekeşe çevirecektir. PKK bu karambolu lehine çevirmek için bölgesel ve küresel güçlerin tetikçiliğini ve emrivakilerini hevesle icra edecek, Türkiye’nin aleyhine olacak tüm tertiplerin içine girecektir” dedi.

“Başbakan Erdoğan ve hükümeti kendine gelmelidir” ifadelerini kullanan Bahçeli, Suriye konusunda, Birleşmiş Milletler’in kararının beklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bahçeli, “Bu ülkedeki sorunların çözümü için diplomasinin tüm hüner, beceri ve yolları kullanılmalıdır. Gerekmedikten sonra savaşın cinayet olacağı şüphesizdir” diye konuştu.

-ODTÜ’DEKİ OLAYLAR: “ISLANMAKTAN ANLAYAMIYORUZ, GAZDAN DA GÖREMİYORUZ”-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bahçeli, ODTÜ’de yaşanan yol ve türban tartışmalarını da şu sözlerle değerlendirdi:

“ODTÜ’de yaşananlar başlangıç itibariyle Gezi Parkı’ndaki dört ağaca benzer bir şekilde gelişiyor. Bunun arkasında kim var? Gazdan ve sudan kurtarırsak daha rahat görebiliriz. Islanmaktan anlayamıyoruz, gazdan da göremiyoruz. Bunun için biraz beklememiz gerek.”