Bakan Çelik: Başbakan hastalanınca ülkenin ayarı bozuldu

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa'da düzenlenen AK Parti Merkez İlçe Kongresi'nde CHP ve BDP'yi hedef aldı. AK Parti iktidarını eleştiren ana muhalefet partisi CHP'yi, lider bulamamakla suçlayan Bakan Çelik, "AK Parti'nin icraatlarından mutlu olmayan tek kesim ana muhalefet partisidir. Ama CHP'nin durumu içler acısıdır. Bir genel başkan bulamadılar. Bizi bırakın artık vatandaş; 'CHP'ye kendisini yönetecek bir lider bulamayan bir parti bir ülkeyi yönetmesi mümkün mü' diye soruyor" dedi. Bakan Çelik, BDP'yi ise, "Silah ne zamandır Kürt'lerin sigortası olmuştur. BDP'ye sesleniyorum; karanlıkları aydınlatan yıllar önce gömülen kemikler bugün ortaya çıkıyor. Çeşitli yerde silah ve teçhizat gömenler ve bu milletin birliği ve bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlere hazırlık yapanları ortaya çıkartan bir iktidar var. Peki, karanlıktan niye medet umuyorsun bunların ortaya çıkmasından niye rahatsız oluyorsun?" sözleriyle eleştirdi, AK Parti Merkez İlçe 4.Olağan kongresi Belediye Nikah Salonu'nda gerçekleşti. Yoğun güvenlik alınan kongreye gelen üye ve delegeler polis noktasında oluşturulan aramadan geçirilerek salona alındı. Kongreye davul zurna eşliğinde gelen ve çiçeklerle karşılanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e, partililer uzun süre sevgi gösterisinde bulundu. Tek liste ile gidilen kongrede AK Parti milletvekilleri Seyit Eyyüpoğlu, Yahya Akman, Zeynep Karahan Uslu ve Abdülkadir Emin Önen'in selamlama konuşmaları yaptıktan sonra kürsüye çıkan Bakan Faruk Çelik, iktidar olarak yaptıkları çalışmaları anlattı.

ARTIK GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE VAR

Başbakan Erdoğan'ın hastalanmasıyla birlikte ülkenin ayarının bozulduğunu, muhalefetin bile bu konuda hem fikir olduğunu söyleyen Bakan Çelik, "Başbakanımız hastalanınca herkes rahatsız oldu. Adeta ülkenin ayarı bozuldu. Ana muhalefet partileri; 'aman ha Başbakanımızın önlemi bir şeyi yoktur' dediler. Çünkü biliyorlar ki ustanın dışında Türkiye'de istikrarı sağlayacak hiçbir siyasetçi yoktur. Türkiye ve dünya çok çalkantılı bir dönemde geçiyor. Bizde bu dönemde bu kongreyi gerçekleştiriyoruz. Ülkemizde kriz yok, derin, merin, sır devlet yok hizmetkar devlet var. Hizmetkar bir hükümet var. Buna rağmen ülkenin gündeminde Ergenekon var, tutuklamalar var, mahkeme süreçleri var, KCK operasyonları var, Genelkurmay Başkanının tutuklanması var, 12 Eylül ihtilalini yapanların hesap verilmesi var, Anayasa tartışmaları var, ana muhalefette yaşananlar var, Fransa da sözde soykırım ilgili gelişmeler var, Hrand Dink'in öldürülmesi var ve mahkeme kararları vardır. Bu gündemlere rağmen artık önemli düzenlemeler yapan bir Türkiye var. Güçlü bir Türkiye ortaya çıkmış bulunuyor" diye konuştu.

YARGI ÖNÜNDE HERKES EŞİ

T Sözde Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin Fransa'ya yönelik eleştirilerde de bulunan Bakan Çelik, "Tarihi kanunla değiştiremesin artık dünyada diz çöken değil, diz çöktüren bir Türkiye var" dedi. Türkiye'de son günlerde yaşanan tutuklama ve gözaltılara da değinen Bakan Çelik, yargı karşısında herkesin eşit olduğuna değinerek, şunları söyledi: "Kim olursan ol; yargının karşısında artık herkesin eşit olduğu bir Türkiye var. General misin, bakan mısın, vatandaş mısın fark etmez, kanun önünde herkes eşittir diyoruz. İmtiyaz, ayrımcılık ve kayırmacılık yok. Artık o dönemlere noktayı koyduk. Bakın; 12 Eylül ihtilalinde 650 bin kişiyi gözaltına alanlardan, 1 milyon 683 kişiyi fişleyenlerden, 230 bin kişiyi yargılayanlardan, 50 kişiyi yaşları da büyütülerek idam edenlerden, 171 kişiyi işkenceden ölmesini sağlayanlardan, 30 bin kişiyi işten atanlardan, 14 bin kişinin yurtdışına kaçmasını sağlayanlardan, 30 yılda geçse 300 yıl da geçse de hesap soracağız."

CHP BİR GENEL BAŞKANI BULAMADI

AK Parti hükümetti tarafından gerçekleştirilen icraatlarından ana muhalefet dışında her kesimin mutlu olduğunu anlatan Bakan Çelik, şöyle devam etti: "Hükümetimizin yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu başarı tablomuzun karışışında ana muhalefet son derece rahatsızlık duyuyor. Neden çünkü yargıya militan yargı, arka bahçe diyor. Biz arka bahçenin ne olduğunu en iyi bilen kadroya sahibiz. Halen 367 yüreğimizde bir yaradır. Sayın Süleyman Demirel cumhurbaşkanı seçilirken, rahmetli Özal seçilirken, Ahmet Necdet Sezer seçilirken aranmıyor. Ama Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilirken bu sayı aranıyor. Bu sayıyı arayanlar bulacaklarını buldular. Meclis 411 oy vererek Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı seçti. Geçmişte yargının siyasallaşmasından nemalanlar, bugün yargının hukuksallaşmasından rahatsız olmaktadırlar. Ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar, biz hukuktan ve demokrasiden vazgeçmeyeceğiz. Bunu herkes bilsin, bundan rahatsız olan CHP'nin durumu da içler acısıdır. Bir genel başkan bulamadılar bir türlü başlarına bir sistemi oturtamadılar. Vatandaş; 'CHP'ye kendisini yönetecek bir lider bulamayan bir parti bir ülkeyi yönetmesi mümkün mü?' diye soruyor."

BDP KARANLIKTAN MEDET UMUYOR

Konuşmasında Leyla Zana'nın 'silah Kürt'lerin sigortasıdır' sözlerini hatırlatan Bakan Çelik, BDP'ye yönelik şu eleştirilerde bulundu: "Silah ne zamandan beridir Kürt vatandaşlarımızın sigortası olmuştur? Türkiye ileri demokrasiyle yönetiliyor. Burada herkesin gerçek kimliği ortaya çıkmaya başladı. Sorun çözmeden yana mısın, yoksa sorunları istismar edenlerden yana mısın, bunları net bir şekilde söylemlerinde görmeye başladık. Silah ne zamandan beri Kürt insanın sigortası olmuştur? Böyle bir ifade kullanılabilir mi? Hem parlamentoda olacaksın, hem çıkıp böyle bir ifade kullanacaksın. Buradan BDP'ye sesleniyorum; artık karanlıklar aydınlatılıyor, yıllar öncesinde gömülen kemikler bugün ortaya çıkıyor. Çeşitli yerlere silah ve teçhizat gömenler, bu milletin birliği ve bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlere hazırlık yapanları ortaya çıkartan bir iktidar vardır. Peki, karanlıktan niye medet umuyorsun, bunların ortaya çıkmasından niye rahatsız oluyorsun? Bunlar ortaya çıksın; kim bu millettin ayrışmasına vesile olmuşsa, kim milletin ortasına dinamit koymuşsa bunlar yargı tarafından sorgulansın diye yargıya teslim ediyoruz. Biz yıllardır bunu yapıyoruz, ama siz bunların aydınlanmasına karşısınız. O zaman siz karanlıktan medet umuyorsunuz ve olayların aydınlanmasını istemiyorsunuz demektir. Milletimiz mutluluktan yana, milletimiz barıştan yana, milletimiz eşitlikten yanadır. Milletimiz silahtan yana değildir. Kürt'se Kürt diyelim, Arap'sa Arap diyelim, Türk'se Türk diyelim ama ay yıldızlı bayrağın altında şerefli bir şekilde yaşayalım."

HEPİMİZİN ERMENİ OLMASINA GEREK YOK

Bakan Çelik konuşmasının son bölümünde öldürülen Hrant Dink ile ilgili konuştu. Dink davasına ilişkin yargı sürecinin devam ettiğine değinen Bakan Çelik, cinayetin herkes tarafından lanetlendiğini ama bunu yaparken herkesin Ermeni olmasına gerek bulunmadığını ifade ederek şöyle konuştu: "Bir yerel gazeteci, aydını katlettiler. Mahkeme sonuçlandı ama süreç devam ediyor. Bu mahkemenin kararı henüz vicdanlarda karşılığını bulmadı. Bu cinayeti lanetlemek için hepimizin Ermeni olmasına gerek yok. Bizim için orada bir Ermeni vatandaşımız değil bir insan öldürüldü, katledildi. Bu eleştirilerin ne amaçla yapıldığını ben biliyorum. Eleştirileri yaparken, ırkları inançları, bu eleştirilere karıştırmayalım. Çünkü bu yeni kamplaşmalara zemin hazırlıyor. Onun için bu insana yapılan cinayeti bu vahşetti lanetliyoruz. Ermeni diasporası duysun görsün Türkiye'de kime böyle bir şey yapılırsa yapılsın Ermeni veya diğer vatandaşlarımıza da yapılsa, haksızlık karışışın da 74 milyon bir bütün olarak duruyoruz. Ama diaspora kendi yolunda vazgeçmeme inadını ve ısrarını sürdürüyor. Bu ülkenin vatandaşları Hrant'ın da, Ahmet'in de; Fatma'nın da hakkını sonuna kadar savunacaktır" Bakan Çelik konuşmasının ardından partisinin ilçe kongresine katılmak üzere beraberindeki milletvekilleri ile birlikte Birecik ilçesine gitti.