Siyaset Bakana dil döktüm ama dinletemedim

Bakana dil döktüm ama dinletemedim

18.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Metin Altıok Oratoryosunun sansürlenmesine sessiz kalmakla suçlanan Şakir Eczacıbaşı, konserin verilebilmesi için arabuluculuk yaptığını söyledi

Bakana dil döktüm ama dinletemedim

Sayın son güne kadar provalarda görüntüleri göstermediğini öne süren Eczacıbaşı, "Gösterdim diyor ama orada Bakanlık Korosu vardı. Kimse görmemiş. Bize söyleseydi, başka koro kullanmasını isterdik" sözleriyle kendini savundu. Eczacıbaşı, iki yıl önce İstemihan Talay tarafından sansürlenen "Nâzım Hikmet Oratoryosu"na ise Sayın o zaman hiç tepki göstermediğini söyleyerek, ünlü piyanistin "farklı" davrandığını öne sürdü.- Eser nasıl sansürlendi?Konser günü Kültür Bakanı bana telefon etti. Konserin sonunda gösterilen görüntüleri kabul etmesinin mümkün olmadığını, "film çıkarılmazsa Bakanlık Korosu"nu çekeceğini söyledi. Konserin başlamasına birkaç saat vardı. 4.500 bilet satılmıştı. Konserin verilebilmesi için arabuluculuk yaptık. Sayın Mumcuya uzun uzun dil döktüm, olabilecekleri anlattım, ama dinletemedim. - Fazıl Say, "Yabancı sanatçılara bunu yapamazlardı" diyor...Bizim için sanatçının yerlisi yabancısı yoktur.- Siz ya da Vakıf yetkilileri söz konusu filmi provalar sırasında görmediniz mi?Danışma Kurulu, konsere çıkacak eseri izler. Fazıl oratoryoyu ancak nisan ayında bitirdi. Bu nedenle eser, Danışma Kurulunda görüşülmedi. Vakıf yetkilileri de filmi konserden önce hiç görmedi. Çünkü provalar Ankarada gerçekleşti. - Say, görüntülerin daha önce gösterildiğini, hatta kasedi Bakanlığa gönderdiğini söylüyor?Unutmayın ki koro Bakanlığın. Bir koro müdürü, bir il müdürü var. Daha önce görselerdi, ya da bilselerdi daha önce bildirirlerdi. Say, son güne kadar hiçbir provada bu görüntüleri kullanmadı. Haberimiz olsaydı, koroyu değiştirirdik. Bakanlık müdahale edemezdi.İki yıl önce Fazıl, "Nâzım Hikmet Oratoryosu"nu bestelemişti. Fazıl, dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talayın eserin festival kapsamında gösterilmesine izin vermediğini, bir şey yapamayacağını söyledi. Son tartışmalardan sonra bu olayı kendisine hatırlattım. Bence arada bir fark yok. Fazıl, "O başka. Onu Bakanlık ısmarladı, telif hakkı onlarındır" dedi. Bu düşünceye göre, "Bakanlığın, parasını ödediği bir yapıtın nerede çalınacağına karar verme hakkı varsa, korosunun da hangi konsere katılacağına karar verme hakkı olmalıdır" sonucu çıkıyor. Nâzım Hikmet Oratoryosunun hiçbir Vakıf etkinliğinde çalınmasına izin verilmedi. Olayları istediğimiz gibi yorumlayamayız. - Konsere ne kadar harcandı?150 bin dolarlık bütçe ayırdık. Bu parayla New York Filarmoni, Londra Filarmoni, Bavyera Senfoni gibi 100-120 kişilik dünyanın önemli orkestraları Türkiyeye getirilebilirdi. Fazıl Sayın Metin Altıok Oratoryosunun sansürlenmesine sessiz kalmakla suçlanan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı, iddialara yanıt verdi.