BDP’ye: Kalleşler! WSJ’YE: Sana ne

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Uludere’de bir hata yapıldığını kabul ederken, Wall Street Journal’a, BDP ve CHP’ye sert tepki gösterdi. Erdoğan, dünkü grup toplantısında şu mesajları verdi:
- En modern teçhizata rağmen benzer hadiseler dünyanın her yerinde zaman zaman yaşanıyor. Daha 38 yıl önce, Kocatepe muhribimiz, uçaklarımız tarafından batırıldı. Terör örgütünün nasıl kalleşçe vurup kaçtığını görmek istemeyenlerin; terörle mücadeleyi anlamalarına imkan, ihtimal yoktur. Terörle mücadele esnasında, kimi zaman çok vahim hatalar yapıldı.
- Erkek vekil arkadaşların hepsi askerlik yaptı. Kendinizi, lütfen, Pınarbaşı’na ilerleyen aracı takip eden polis veya jandarmanın yerine koyun. Allah aşkına, nasıl bir gerilimin yaşandığını hissedebiliyor musunuz? Güvenlik görevlisinin gözünün önüne bu arada kendi çocukları geliyor. Güvenlik güçleri üzerinde öyle bir psikolojik baskı oluşturuluyor ki adeta hata yapmaları için ortam hazırlanıyor.
- ‘Çoban sandık’ diyerek teröristi vurmayan generalle haftalarca alay edildi. Terörle mücadele edenin de insan olduğunu unutmamak gerekiyor.

Kılıçdaroğlu yuhalandı
- CHP Genel Başkanı ‘O araç Pınarbaşı’na kadar nasıl gitti?’ diye soruyor. Manidar, terör konusundaki cehaletin, aymazlığın, vurdumduymazlığın ve istismarın tarihi nitelikteki itirafı. (yuhlama sesleri). İmha edilse, içinden siviller çıksa, ‘yargısız infaz’ diyecekti. Bu dil, bu tavır; BDP ile birlikte teröre kan veren, can veren, güç veren bir tavırdır.
- Allah aşkına, buradan o medyaya, CHP’ye, MHP’ye, BDP’ye soruyorum ki MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, bu düşünceleri aynen paylaştı. Daha 9 ay önce, Bitlis Güroymak’ta yaşanan acı hadiseyi kim hatırlıyor? 5 polisimiz de orada şehit oldu.
- Ben BDP’lilere farklı sıfatlar kullanınca, yaraları oldukları için gocunuyorlar. BDP’liler, bir milletvekili, teröristin cesedini babasından almak için her türlü çirkinliği yaptılar ama o ceset babasına verildi, babası da teröre lanet okuyarak cenazesini gömdü. Bunlar ceset avcısı. Bunlar, Malatya morgunun önünden çıkan cesetleri; ailelerin elinden alıp kaçırmakla meşhurlar.
- O bölgede 16 el yapımı bomba daha ele geçirildi. Fakat, kaçakçıların hiçbiri bu bombalara basmadı. Harita kimlerin elinde? Bu haritayla beraber kaçakçılar bunların üzerine basmıyor, rahatlıkla gidip gelebiliyorlar.
- Devlet intikam duygusuyla, yok etme güdüsüyle hareket etmez. Biz böyle bir intikam duygusuna, böyle bir yok etme duygusuna asla müsamaha göstermeyiz. Daha başından beri Uludere ile alakalı olarak, burada bir hatanın olduğunu Genelkurmay Başkanımız da şahsım da ilgili arkadaşlarım da ifade etmemize rağmen hâlâ Başbakan ‘hata edilmiştir deseydi’. Dedik ya daha kaç kere diyeceğiz. Otomata mı bağlayacağız bu işleri.
- Biz hiçbir hatayı örtmeye çalışmayız, ama hiçbir hata yüzünden de yargısız infaz yapmayız. Bu yüzden soruşturmaların nihayete ermesini beklemek gerekiyor.
- Yargı süreci devam ediyor. Türkiye, artık CHP dönemlerinde olduğu gibi, ne askerin sivilin kulağını çektiği, ne de sivilin askerin ensesine vurduğu bir ülke değildir. Ne de BDP’li kalleşlerin, PKK’lı kalleşlerin benim subayımı, askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir. Türkiye hukuk devletidir, yanlış yapan, hata yapan bedelini öder, ödüyor ve ödeyecektir.
Güvenlik güçleri bir şey yaptığı zaman hemen yargısız infaz. Ama terör örgütü tarafından yapıldığı zaman hepsi beraber saklıyor. Burada güvenlik güçlerimize yargısız infaza müsaade etmeyiz. 6 aydır Uludere’nin gündemde kalması, acaba kime yarar sağlıyor?
- Terör örgütünün istismarını anlarız, işleri bu. BDP’nin de istismarını anlarız, onların zaten iradeleri yok, ipleri örgütün elinde. Ama CHP’nin, medyanın, hatta uluslararası medyanın bu meseleyi istismar etmesi kabulleneceğimiz bir durum değildir. Neydi o, Wall Street
Journal. Sana ne ya?
- ABD’de yaklaşan bir seçim var, o da bir yere çalışıyor. Mevcut yönetimi sıkıntıya düşürmenin gayreti içinde. Niye? Mevcut yönetimin Türkiye ile münasebetleri iyiymiş de onun için, rahatsız oluyorlarmış. Neden? Çünkü Yahudi lobisi de rahatsız. Bakın, tezgah içinde tezgahlar.

Şehit mektubu ağlattı
Erdoğan, Şırnak’ta Astsubay Çavuş Serhat Gencer’in şehit olacağını anlayarak ailesine gönderdiği mektubu okudu. Erdoğan’ın, Gencer’in, “Beni asla unutmayın, hep kalbinizin bir köşesinde saklayın. Şunu asla unutmayın: Allah’ın verdiği canı, Allah’tan başkası alamaz. Bu yüzden üzülmeyin. Benimle aslında gurur duyun ve gülün, asla ağlamayın. Eğer ağlarsanız ben yattığım yerde rahat edemem. Dedeme de hepinizin selamını söylerim. Sizleri çok seviyorum, hepinizi çok özledim. Yazacak başka bir şey bulamıyorum. Oğlunuz Serhat” ifadelerini okuması üzerine, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başta olmak üzere birçok Ak Partili vekil gözyaşlarını tutamadı.Uludere açıklamaları tartışılan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile bu açıklamalara tepki gösteren Ak Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’in toplantıya katılmaması dikkati çekti.