BM Güvenlik Konseyi dönüşümlü olmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “1 milyar 300 milyon nüfusa sahip olan Hindistan’ın içinde olmadığı bir Güvenlik Konseyi’nin sağlıklı bir yapıya sahip olduğunu kim iddia edebilir? 1 milyar 700 milyon nüfusa sahip İslam dünyasının temsil edilmediği bir Güvenlik Konseyi ne kadar adil olabilir?” diye sordu ve beş ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi’nde dönüşümlü sisteme geçilmesi çağrısı yaptı.

Erdoğan’a dün Jamia Millia İslami Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Erdoğan, burada cüppe giyerek fahri doktora belgesini aldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

- BM’NİN REFORME EDİLMESİ ŞARTTIR: Genel olarak BM’nin, ama özellikle de Güvenlik Konseyi’nin yapısının bir an önce reforme edilmesi şarttır. Örneğin dünyanın önemli ülkelerinden, 1 milyar 300 milyon nüfusa sahip olan Hindistan’ın içinde olmadığı bir Güvenlik Konseyi’nin sağlıklı bir yapıya sahip olduğunu kim iddia edebilir? 1 milyar 700 milyon nüfusa sahip İslam dünyasının temsil edilmediği bir Güvenlik Konseyi ne kadar adil olabilir? Uzun süredir dünya beşten büyüktür diye dile getirdiğim itirazların temelinde işte bu çarpıklıklar var. Şu anda tüm dünyanın kaderinin beş ülkenin eline, diline nasıl bırakabilirsiniz?

- ERDOĞAN SÖYLEYİNCE SEVİLMEZ OLUYOR: Bir ülke atılan bir adıma, bir karar hayır diyorsa, oradan bir kararın çıkması mümkün değil. Böyle bir şey olabilir mi? BM Güvenlik Konseyi’nden beklenen nedir? Adalettir. Şu anda BM Güvenlik Konseyi’nde adalet var mı? Asla, böyle bir şey yok. Erdoğan bunu söylediği zaman sert, sevilmez oluyor. Biz dünya mağdurlarına, mazlumlarına kendimizi sevdirebiliyorsak bu bize yeter.

- DÖNÜŞÜMLÜ BM GÜVENLİK KONSEYİ OLMALI: Artık dönüşümlü bir BM Güvenlik Konseyi’ne ihtiyacımız var. Yani 196 ülkenin daimi üye olarak içinde yer aldığı bir BM Güvenlik Konseyi. 20’li mi olacak ama dönüşümlü. İki yılda bir bu ülkelerin 10 tanesi değişecek. Böyle dönüşümlü şeklide 196 ülke de BM Güvenlik Konseyi’nde yerini alacak. Hem geçici hem daimi üye olmayacak. Hepsi daimi üye olacak.

- SADECE ELMA ŞEKERİ DAĞITIYOR: Şu anda geçici üyelerin BM Güvenlik Konseyi’nde kıymet-i harbiyesi, herhangi değeri var mı? Oylarının kıymeti var mı, yok. Niye birbirimizi aldatıyoruz. Böyle bir şey olamaz. Sadece elma şekeri dağıtıyorlar, 15 tane geçici üye. Yok böyle bir şey. Dürüst olmamız lazım. Hele hele Güvenlik Konseyi adaletin dağıtımının gerektiği bir yer. Burada eğer bunu başaramazsak BM Güvenlik Konseyi’nden de hiçbir şey beklemeyin.

- HAKLI OLAN KİMSE GÜÇLÜ OLAN O OLMALI: Aynı sorun hemen hemen tüm uluslararası kuruluşlarda da söz konusu. Güçlü olan kimse haklı olan da o. Avrupa-Amerika merkezli kurulan küresel düzen, dünyanın kalanın haklarını savunmaktan giderek uzaklaşıyor.

- BEŞ DAİMİ ÜYE SURİYE’YE NE ÇÖZÜM GETİRDİ: Şu anda Suriye ve Irak’ta yaşananlar ortada. Bu kadar açık ve net her şey ortadayken hala hangi adaletten bahsediyorsunuz? Milyona yakın insanı öldüren bir devlet terörü estiren bir katil Esed, hala Suriye’nin başında durabiliyorsa bu BM’ye rağmen artık söyleyecek söz kalmadı. Dünyanın güçlü ülkeleri, şu anda BM Güvenlik Konseyi’ndeki beş daimi üye acaba buna ne tür bir çözüm getirdi şu ana kadar.

‘Türkiye’yi kaynağından takip edin’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jamia Millia İslami Üniversitesi öğrencilerine seslenirken “Türkiye’yi batılı ajansların haberlerinden veya terör örgütlerinin buradaki lobilerinin yaydığı yalanlardan değil, bizzat kaynağından takip edin” dedi. Ülkemizde İngilizce yayın yapan çok sayıda televizyon kanalı, gazete ve dergi bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Türkiye ile ilgili gelişmeleri buralardan takip etmenizi öneriyorum. Bu şekilde hareket ettiğinizde diğer kaynakların ülkemizle ilgili gerçekleri ne kadar saptırdıklarını, örttüklerini bizzat kendiniz de göreceksiniz” dedi.

Modi: Tüm ülkeler beraber çalışmalı

Hindistan Başbakanı Modi görüşmede terörle mücadele konusunu da ele aldıklarını belirterek, “Herhangi bir şekilde terörist faaliyetlerin hiçbir makul nedeni olamaz. Dolayısıyla bütün ülkelerin bu terörist ağları ortadan kaldırmak için, onların finansman kanallarını ortadan kaldırmak için ve sınır ötesi faaliyetlerini durdurmak için beraber çalışması gerekir. Ayrıca beraber çalışarak tüm bu şiddet ideolojilerini beraber çalışarak ortadan kaldırmalıyız. Ben ve Sayın Cumhurbaşkanı beraber çalışarak ikili ve çok taraflı işbirliği yaparak bu kötülükle baş etmeye karar verdik” dedi.

‘21. yüzyılı yansıtmalı’

Birleşmiş Milletler’in yapısında reform yapılması gerektiğini belirten Modi, BM Güvenlik Konseyi’nin çok daha temsil edici nitelikte olması gerektiğini söyledi.

Modi, “Her ikimiz de BM Güvenlik Konseyi’nin 21. yüzyıl dünyasının yansıtmalı diye düşünüyoruz. Geriye kalmış yüzyılı yansıtmasının zamanı geçmiştir” diye konuştu.

‘Teröre asla boyun eğmeyiz’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü Hindistan ziyaretinde başta Suriye olmak üzere bölgesel konular ile terörle mücadele ele alındı. Erdoğan, “Terör örgütlerinin hedefi, yıldırmak, kan ve göz yaşı üzerinden ikbal devşirmektir. Ancak ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar teröristler muhakkak döktükleri kanda boğulacaktır. İki dost ülke olarak terör örgütlerinin irademize pranga vurmasına, bizlere boyun eğdirmesine asla fırsat vermeyeceğiz” dedi.

Gandhi’ye gül

Erdoğan, resmi ziyaret kapsamında geldiği Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gelişinde Cumhurbaşkanı Pranab Mukherjee ve Başbakan Narendra Modi tarafından karşılandı. Buradaki törenin ardından Erdoğan, Mahatma Gandhi Anıtı’nı ziyaret ederek çelenk bıraktı ve gül attı. Erdoğan daha sonra Başbakanlık’ta Modi ile baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. İkilinin ortak basın toplantısında Erdoğan, şunları söyledi:

- TERÖRLE MÜCADELEDE DAYANIŞMASI: 24 Nisan günü gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybeden Hint güvenlik görevlileri için bir kez daha taziye dileklerimi ifade etmek isterim. Bu menfur saldırıyı da lanetliyorum. Dünyanın en tehlikeli terör örgütlerine karşı mücadele eden bir ülke olarak Hintli dostlarımızın acısını bizler çok iyi anlıyoruz.

- DÖKTÜKLERİ KANDA BOĞULACAKLAR: Terör örgütleri ne kadar uğraşırsa uğraşsınlar teröristler muhakkak döktükleri kanda boğulacaktır. Mahatma Gandi’nin veciz ifadesiyle, ‘güç, fiziki kapasiteden değil, boyun eğmeyen iradeden gelir’. İki dost ülke olarak terör örgütlerinin irademize pranga vurmasına, bizlere boyun eğdirmesine asla fırsat vermeyeceğiz.

- AYRIM GÖSTERMEDEN MÜCADELE: Terörle ortak mücadele için üzerinde birleşilmesi gereken ilkelerin başında tüm terör örgütlerine karşı ayrım gözetmeksizin mücadele edilmesi gerekiyor. DEAŞ İslam için bir yüz karasıdır, bizim için ciddi bir lekedir. Müslümanlar için bir tehdittir. Bunların İslam ile yakından, uzaktan alakası yoktur. Biz şu anda Suriye’de bunlarla çok ciddi mücadeleler verdik. 3 bini aşkın DEAŞ’lı teröristi etkisiz hale getirdik. Bunun yanında PKK, PYD, YPG bunlarla da mücadele ediyoruz. Bunlar da terör örgütü. Ama kalkar da birileri de onlara sığınarak DEAŞ ile mücadele yoluna giderse bu bizi üzer.

- KENDİ HUZURUNUZU BALTALIYORSUNUZ: DEAŞ’a ve El Kaide’ye karşı uluslararası planda gösterilen duyarlılığın PKK’ya ve farklı isimler gizlenmeye çalışırsa da onun bir parçası olan YPG, PYD gibi örgütlere karşı da gösterilmesini de bekliyoruz. Hele hele bir terör örgütüyle mücadele kılıfı adı altında başka terör örgütlerini desteklemek, açık söylüyorum, kendi huzurunuzu kendi elinizle baltalamanızdan başka bir şey değildir.

- FETÖ’YÜ ANLATTI: İstişarelerimiz sırasında 15 Temmuz gecesi demokrasimize kast eden FETÖ terör örgüt hakkında ayrıntılı bilgi verdim. Bu karanlık yapı dünyanın en tehlikeli, en gözü dönmüş terör örgütlerindendir. Sadece ülkemiz için değil, legal görünümlü kuruluşlar altında faaliyette bulunduğu diğer ülkeler için de çok ciddi tehdit oluşturmaktadır. Dostlarımızı FETÖ’nün örgütlenme modeli, devlete sızma şekilleri, insan kaynağı ve paravan kuruluşları hakkında bilgilendiriyor, ikaz ediyoruz. Dost Hindistan’ın alacağı önlemlerle FETÖ’yü ülkesinden tamamen çıkaracağına inanıyorum.

- BÖLGESEL VE KÜRESEL BARIŞTA İKİ ÜLKE ROL OYNAYABİLİR: Görüşmelerimizde bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. Müstesna birikime sahip ülkeler olarak işbirliğimizin son derece önemli olduğuna inanıyorum. Bölgesel ve küresel ölçekte barış, istikrar ve adaletin hakim kılınması için Türkiye ve Hindistan çok önemli rol oynayabilir.