Bonn: "Kohl - Yılmaz görüşmesini büyütmeyin"

BAŞBAKAN Mesut Yılmaz'ın Almanya'ya yaptığı ziyaretin yarattığı olumlu havaya karşın, Lüksemburg'daki AB toplantısında Türkiye'nin karşısına yeniden engel olarak çıkan Almanya'nın, daha önce Ankara'yı, Yılmaz'ın Bonn'a yaptığı ziyaretin büyütülmemesi konusunda uyardığı öğrenildi.
Yılmaz'ın 30 Eylül'deki ziyaretinin ardından, Almanya'nın, genişleme sürecinde yer alması için Türkiye'yi destekleyeceği yönünde oluşan iyimser havadan rahatsız olan Almanların, üst düzey temaslarda Türk yetkililerine Kohl - Yılmaz görüşmesinin yanlış değerlendirilmemesi gerektiği mesajını verdiği bildirildi. Alman yetkililer, Türk yetkililere, Kohl'ün sadece Türkiye'nin uzak bir gelecekte gerçekleşecek tam üyeliğini desteklediğine dikkat çekerek, "Kohl'ün verdiği destek Türkiye'nin kısa sürede üye olacağı anlamına gelmiyor" imasında bulundu. Kohl'ün Yılmaz'la yaptığı görüşmede, Avrupa Konferansı'na dahil edilmek, katılım öncesi statejide yer almak gibi Türkiye'nin genişlemeye ilişkin kısa vadedeki beklentileriyle ilgili herhangi bir yükümlülük altına girmediğine de işaret edildi.
Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in haftasonunda Lüksemburg'un Mondorf şehrinde yapılan toplantı öncesinde AB ülkelerinin dışişleri bakanlarına bir mektup gönderdiği öğrenildi. Cem'in mektubunda, Türkiye'nin birliğin genişleme sürecinden dışlanmaması gerektiğini vurgulayarak, Ankara'nın beklentilerini dile getirdiği bildirildi. Cem mektubunda Türkiye'nin Yunanistan'la iyi ilişkiler içinde olmak istediğini, ancak ilişkilerin düzelmesinin sadece Ankara'ya değil, Atina'ya da bağlı olduğunu kaydettiği belirtildi.

Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Hans-Joachim Vergau, Bonn'un Avrupa Konferansı'nın aleyhine ya da lehine bir kararının bulunmadığını söyledi. Federal hükümetin Basın ve Enformasyon Dairesi Yurtdışı Genel Müdürü onuruna dün öğle yemeği veren Vergau, Almanya'nın Türkiye'nin AB'ye üyelik hedefini desteklediğini, tam üyeliğe kadar olan sürede ise Türkiye'yle her alanda ilişkilerin daha da artırılmasını istediklerini söyledi. Vergau, şöyle konuştu:
"Konferans önerisi tarafımızdan ortaya konulan esasa bir şey ilave etmemekte. Usul yönünden bir katkıdır. Konuyla ilgili olarak bağlayıcı bir şey söylemek güç. Türkiye'nin gerçekten böyle bir gürültü patırtı isteyip istemediğini kendime soruyorum. Türklerle Almanlar dostane ilişkiler içindedir ve Bonn'un Türkiye lehine fikrini değiştirmesi için diğer AB siyasilerinin müdahalelerine kesinlikle ihtiyaç yoktur."

Almanlar için Türkiye'nin ekonomik ve stratejik açıdan başka hiçbir adayla karşılaştırılamayacağını söyleyen Büyükelçi sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böylesi bir potansiyele sahip bir ülke özel bir stratejiyi hak etmekte. Birçok küçük adayın bulunduğu bir sınıf onun yeri değildir. Bu nedenle aile fotoğrafı gibi sabit bir fikri her zaman mantıksız kabul etmişizdir. Türkiye'yle ilgili hassas konular 30 aktörün yer aldığı bir sahnede mi ayrıntılı şekilde ele alınsın? Slovenya ya da Letonya'nın bu konuda ne gibi katkıları olabilir? Böylesine bir forumda rakiplerinin polemikleriyle sürekli karşılaşmak gerçekten Türkiye'nin üyeliğini destekleyecek midir?"
Şahsi düşüncelerini ifade ettiğini vurgulayan Vergau, Kohl'ün Türkiye'ye AB yolunda yapılabilecek yardımın sağlanacağı konusundaki sözüne sadık olduğunu, AB adayı olduğundan emin olması için Türkiye'nin konferansa ihtiyacı olmadığını söyledi.