Siyaset Bu tüketim hırsı dünyayı bitirecek!

Bu tüketim hırsı dünyayı bitirecek!

09.04.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

BM Ormancılık Forumu’nda konuşan Başbakan Erdoğan, kapitalizmi Kızılderili atasözüyle eleştirdi: Bütün ağaçlar kesildiğinde paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız

Bu tüketim hırsı dünyayı bitirecek

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Ormancılık Forumu 10. Toplantısı’na katılarak, açılış konuşmasını yaptı. Erdoğan, konuşmasının başında soğuk algınlığı olduğunu ancak, hasta olmasına rağmen böylesine önemli bir toplantıya katılmak istediğini söyledi.

‘İstanbul BM merkezi olmalı’
Erdoğan, 2011’e kadar toplantılarının tamamını New York’ta BM Genel Merkezi’nde gerçekleştiren forumun, 10’uncu toplantısını İstanbul’da yapmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Açıkçası İstanbul, Birleşmiş Milletler için önemli bir merkez olma kapasitesine sahip. Dünya barışı için, medeniyetlerin ittifakı için, hoşgörü için, adaletli bir küresel kalkınma için, İstanbul’un Birleşmiş Milletler’in merkezlerinden biri olmasının son derece isabetli olacağını vurguluyor, bu arzumuzu burada yinelemek istiyorum.”

‘Uçurum büyüyor’
Ülkeler, halklar ve bireyler arası derin uçurumların oluştuğunu söyleyen Erdoğan, Somali ile Kuzey yarımkürede Batı ülkelerine yaptığı ziyaretleri kıyaslayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Somali’de her gece rüyasında bebeği için bir bardak süt gören annelerin tersine, kuzeyde ve batıda, alışveriş arabasını tıka basa dolduran, bir araba yetmeyip arkasına ikincisini takan insanlara şahit olduk. Yanı başında, kuyulardan petrol fışkırırken sefalet çeken insanlar gördüğümüz kadar 5 bin, 6 bin motor hacimli araçlarında, kendi küçük cennetlerinde yaşayan insanlarla karşılaştık.”

‘Küresel vicdana ihtiyaç var’
“Küresel vicdana en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir çağda yaşıyoruz” diyen Erdoğan, tüketilen ürünlerinin kaynağının sorgulanması gerektiğini belirterek, konuşmasına devam etti:
“Gelişmiş ülkelerin halkları, marketten bir paket makarna alırken, o makarnanın oraya nasıl geldiğini artık sorgulamak zorundadır. Bir parça elmasın, bir gram altının, bir litre petrolün, bir metreküp doğalgazın, bir torba kömürün nerelerden geçip geldiğine, ne tür trajedilere şahit olarak evlerimize ulaştığına artık kafa yormamız gerekiyor.
Üzerimize giydiğimiz elbise, Bangladeş’te 5 yaşındaki bir çocuğun umutlarıyla dokunduysa; aracımıza koyduğumuz benzin, Libya’da bir masumun kanıyla karıştıysa; çocuklarımıza verdiğimiz çikolata, Afrika’nın nehirlerine zehir kattıysa; giydiğimiz palto, bir hayvan türünün yok olmasına sebep olduysa; evimizdeki mobilya yağmur ormanlarını yağmaladıysa; bu döngüden, böyle bir küreselleşmeden, böyle bir ticaretten rahatsız olmak, bunu derinlemesine sorgulamak ve buna çareler üretmek zorundayız.
İnsanlar, güzel kokular sürünme yarışına girerken, atmosfer deliniyor; insanlar hırsla hız yapma peşinde koşarken, buzullar eriyor. Büyüme ve kalkınma dediğimiz süreç böyle devam ederse, ortada yaşanabilir bir dünya kalmayacak. Bu acımasız rekabet, bu hırs, bu tamah böyle devam ederse, çocuklarımıza bırakacağımız bir dünya var olmayacak.

Kızılderili atasözü
Erdoğan, konuşmasında Kızılderili sözü olan “Bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün hayvanlar avlandığında, bütün sular kirlendiğinde, hava solunamaz hale geldiğinde, işte o zaman paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız” ifadesini kullandı. Dünyada kullanılabilir su sıkıntısının önlenmesinde devreye alınması gereken en önemli tedbirin, orman ekosistemleri olduğunu aktaran Erdoğan, ”Ormanlar, ahşap ihtiyacı yanında, çok daha kıymetli olan erozyonun önlenmesi, rekreasyon, su kaynaklarının korunması gibi pek çok faydayı da sağlıyor. İşte bu ekosistemin, sürdürülebilir kalkınmanın temel unsurlarından biri olduğunu, Rio 20 Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nda açık bir şekilde teyit ettik. Bugün Türkiye’de yaklaşık 22 milyon hektar ormanlık alana sahibiz. Hedefimiz, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023 yılında, orman alanımızı, ülkemiz yüz ölçümünün yüzde 30’una yükseltmek” dedi.