Siyaset Çankaya’da İsveç modelini uyguladık

Çankaya’da İsveç modelini uyguladık

17.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Siyasetçilerin ya da kent yöneticilerinin “Her şeyi ben bilirim” döneminin artık bittiğini söyleyen Çankaya Belediye Başkanı Taşdelen, “Öncelikle katılımcılığı önemsiyoruz. Proje demokrasisi dediğimiz süreci yaşama geçirdik ve bunun için İsveç modelini Çankaya’da uyguladık” dedi

Çankaya’da İsveç  modelini uyguladık

700 bine yaklaşan seçmen sayısıyla Türkiye’nin en kalabalık ilçesi Çankaya’da ‘Yeni Nesil Belediyeciliği’ hayata geçirmeye çalışan Belediye Başkanı Alper Taşdelen “Kentler ranta kurban edilmemeli, kamusal çıkar önde tutulmalıdır. Ülkemizde yeni bir belediyecilik vizyonuna, yasalarına, pratiğine çok acil bir biçimde ihtiyaç bulunmaktadır” dedi.
“Her şeyi ben bilirim” döneminin geride kaldığını söyleyen Taşdelen, “Artık yeni bir anlayışa ihtiyaç var. Biz de anlayışımızı bu çerçevede oluşturduk ve adına Yeni Nesil Belediyecilik dedik. Öncelikle katılımcılığı çok önemsiyoruz. Bununla birlikte ‘proje demokrasisi’ dediğimiz süreci yaşama geçirdik ve bunun için İsveç modelini Çankaya’da uyguladık” dedi.
Görevdeki iki yılını Milliyet’e değerlendiren Taşdelen, şunları kaydetti:
TÜRKİYE, PLANLI KENTLEŞMEYİ BAŞARAMADI: Türkiye kentlere göçlerin başladığı 1950’lerin ortalarından itibaren tüm eksiklerine rağmen sanayileşmeyi, kalkınmayı, altyapı yatırımları yapmayı başardı. Ama planlı kentleşmeyi başaramadı. Planlı kentleşme ranta ve talana yenildi. Özellikle son yirmi yıllık süreç kent planlamasının ve kamu yararının tamamen unutulduğu bir dönem oldu ve kentler büyürken, sorunlar ve çarpık kentleşme de büyüdü. Kent planlamasında ve yönetiminde kamu yararı ve kentli hakkı temel alınmalıdır. Yani kentler ranta kurban edilmemeli, kamusal çıkar önde tutulmalıdır. Ülkemizde yeni bir belediyecilik vizyonuna, yasalarına, pratiğine çok acil bir biçimde ihtiyaç bulunmaktadır
YENİ BİR FELSEFE VE MODEL: Kentlerimizin farklı alanlarda çok ciddi sorunları var. Ama bence temel sorun bizim kent yönetim anlayışımızın bir felsefesinin olmaması. Bunun istisnası erken cumhuriyet dönemi ve sosyal demokratların 70 ve 80’lerdei yerel iktidar dönemleridir. Bugün belediyeciliğin en büyük eksikliği kentlere dair gelecek tasarımının olmamasıdır. O yüzden biz yeni bir felsefe ve model ile Türkiye’nin en büyük ilçesini yönetiyoruz. 21. yüzyıla yaraşır kent yönetim anlayışını yaşama geçiriyoruz.
O DÖNEM BİTTİ: Uygarlık kentlerden, kent meydanlarından yükselmiştir. Yeni bir dünya kent meydanlarında kurulacak. Siyasetçilerin ya da kent yöneticilerinin ‘her şeyi ben bilirim’ dönemi bitti. Artık yeni bir anlayışa ihtiyaç var. Biz de anlayışımızı bu çerçevede oluşturduk ve adına ‘Yeni Nesil Belediyecilik’ dedik. Yeni Nesil Belediyecilik; kent hakkı ve kamu yararı kavramlarından yola çıkarak kentlilerin temel haklarını geliştirmeyi; kenti yeni ve sağlıklı bir dönüşüme tabi tutmayı esas alan katılımcı bir modeli ifade etmektedir. Yeni Nesil Belediyecilik, etkin yönetim, kaliteli hizmet ve çağdaş kent olmak üzere üç temel unsurdan oluşuyor.
PROJE DEMOKRASİSİ: Öncelikle katılımcılığı çok önemsiyoruz. Bununla birlikte proje demokrasisi dediğimiz süreci yaşama geçirdik ve bunun için İsveç modelini Çankaya’da uyguladık. Çiğdem Mahallesi’nde belediyeye ait bir arazinin nasıl değerlendirilmesi gerektiğini referandum yaparak mahalleliye sorduk. Yine Yaşar Kemal Parkı’nı yaparken projesini halkımızla birlikte kararlaştırdık. Bir ilke imza atarak Muhtarlık Müdürlüğü kurduk. Çankaya’yı Çankayalılarla yönetiyoruz. Hayattaki en büyük şanslarımdan biri 1996-1997 yıllarında eski New York Belediye Başkanı David Dinkins’den “Çağdaş Belediyecilik ve Kent Yönetimi” dersi almamdır. En büyük sorunumuz olan kaldırım sorununu New York’ta uygulanan yöntemle çözdük. Granürü azaltılmış asfalttan kaldırım yapıyoruz. Çöp toplama sistemindeki aksaklıkları da Barcelona ve Roma’daki uygulamalara benzer çözümlerle giderdik. Geçtiğimiz yıl 55 bin vatandaşımıza ücretsiz sağlık hizmeti sunduk. 80 bin kişi evde sağlık, evde bakım, evde temizlik hizmeti verdik. Partizanca davranmak beşikten mezara hizmet üreten belediyeciliğin fıtratına aykırıdır. Yüzde 64,7 oyla seçilmiştim. Şimdi yaptığımız anketlerde halkımızın memnuniyet oranı sürekli yükseliyor.
Demokrasi şehitleri parkı kurulacak
Taşdelen, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanların anısına Demokrasi Şehitleri Parkı ve Anıtı projesini hayata geçireceklerini açıkladı. Taşdelen, “Genel Başkanımıza yapılan suikast girişimi sırasında şehit olan Jandarma Er Fatih Çaybaşı’nın adını da bir parkımıza veriyoruz” dedi.