Cemaatlere dönüşüyorlar

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerine ilişkin muhalefet partilerini analiz ettiği konuşmasında “Parti olma vasfını gün be gün kaybediyorlar. Cemaatlerin homojen yapısına dönüşüyorlar” iddiasında bulundu.

Partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşan Davutoğlu, teşkilatına herkesi kucaklamaları çağrısında bulunurken, Ak Partili Belediye başkanlarına, ecdat emaneti tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir uygulamaya izin vermemelerini istedi. Davutoğlu özetle şunları söyledi:

ÜÇ İL ZİMMETLENECEK: Ak Parti olarak sadece 3 ilde milletvekili çıkaramadık. Burada Şırnak, Hakkâri ve Tunceli’de Ak Parti’ye oy vermiş seçmenlerimiz, sakın temsil edilemediklerini düşünmesinler. Bu illerimize yakın illerdeki arkadaşlarımıza zimmetleyeceğiz ve o ildeki meseleleri de yakından takip edeceğiz. Ak Parti, Türkiye’nin omurgası, birleştirici harcıdır. CHP, Ege ve Marmara dışında hiçbir anlamlı varlık gösteremedi. Bu illerimizin teşkilatlarımıza talimat veriyorum, bir dahaki seçimde bu illerimizde birinci parti biz olacağız.

CHP MARJİNAL, MHP DAHA VAHİM: 1 Kasım’da CHP 34 ilde milletvekili çıkaramadı. Türk demokrasisi oturup ciddi bir muhasebe yapması lazım. 34 ilde milletvekili çıkaramamışsa ana muhalefet, başını iki elinin arasına alıp kara kara ve derin düşünmesi lazım. CHP’nin dokuz ilde oyları yüzde 2’nin altında yani marjinal parti. Altı ilde 2-3 arasında; yedi ilde 5-10 arasında bu illerde marjinalleşmiş bir ana muhalefet var. MHP’deki durum CHP’den de kötü gözüküyor. HDP 1 milyon oy kaybetti. 1 milyon vatandaşımız HDP eş başkanını yapamadığı yaptı, Kandil’e dönerek benim oyumu ipotek altına alamazsınız dedi ve yönünü değiştirdi. Bu topraklarda sadece sırtını dağa değil de dağ gibi millete dayayanlar yaşar.

PARTİ DEĞİL, CEMAAT OLUYORLAR: AK Parti milletimizin tamamını güçlü bir şekilde temsil ediyor, diğer partilerse marjinalleşiyor. Parti olma vasfını gün be gün kaybederek siyasi cemaat, topluluk, haline dönüşme yoluna gidiyorlar. Onlar, milleti belli dar sokaklara sıkıştırmaya çalışıyorlar. Cemaatlerin homojen yapısına dönüşüyorlar. Bu durum, kendileri, siyaset ve Türkiye için büyük bir problemdir. Bu partiler Türkiye’nin geneline hitap etmedikleri için Türkiye ölçeğinde vizyon üretmekten giderek uzaklaşıyorlar, kutuplaştırıcı bir dil kullanıyorlar.

PARLAK BİR ZAFER 1 Kasım seçimi Ak Parti için parlak bir zaferle neticelendi. Bu sonuç, siyasi tarihimiz için de muhtemel sadece Ak Parti’ye nasip olacak bir zaferdir. 7 Haziran’dan sonra birileri ‘AK Parti bitiyor’ dediler. Onlara karşı milletimiz en büyük cevabı verdi. 7 Haziran sonrasında kimi odaklar devreye girmekte gecikmedi. Bir takım çakallar türedi. Farklı terör odakları sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi harekete başladılar. 20-23 Temmuz arası 3 günü asla hafızamdan silmeyeceğim. Biz, bu terör odaklarına gereken cevabı verdik.

‘Başarı sarhoşluğuna kapılmadan yola devam’

13 yılın tek bir anında milletimize yüksekten bakanlardan olmadık. İnsani hassasiyetlerimizi kaybetmeden, kibre ve başarı sarhoşluğuna kapılmadan yolumuza devam edeceğiz. Sakın ola ki seçim bitti deyip köşenize çekilmeyeceksiniz. Sürekli hareket halinde bir teşkilat istiyorum. Hiçbir hareket edecek faaliyet yoksa sabahleyin kalkıp yerinde sayacaksınız, adımlarınızı yoklayacaksınız. Vatandaşlarımız üzerinde hiçbir baskıya izin vermeyeceksiniz... Herhangi bir kadınımızı biri incitirse, siyasi görüşü ne olursa olsun, onun karşısında olacağız. Gençlerimizin fikir beyan etmelerinde engel olursa onun karşısında biz duracağız. Gençlerin, ne dağda heba olmasını ne de hapishane köşesinde ömürlerinin geçmesini istemiyoruz.

BÜTÜN ŞEHİRLER MERCEK ALTINDA: Belediye başkanlarına sesleniyorum oy veren vermeyen ayrımı yapmadan hareket edeceksiniz. Şehirlerinizin doğal zenginliğine ve kültürel zenginliğine zarar verilmesine engel olacaksınız. Partimiz tarafından bütün şehirler tek tek mercek altına alınacak. Rabbimizin lütfettiği çevre güzelliğini, ecdadın bize emaneti olan tarihi eserleri gölgede bırakacak tek bir belediye uygulaması görmek istemiyoruz.

TIKANIKLIĞI GİDERECEĞİZ: Türkiye’yi kendi ayakları üzerinde duran bir ülke haline getireceğiz. Birçok alanda yeni açılımları atılımlara dönüştüreceğiz. İsimler değişse de heyecan ve istikamet hep aynıdır. Kazanımları koruyacağız. Kutuplaştırmaları gidermek istiyoruz. İnsanımızın arasındaki muhabbeti geliştirmek istiyoruz. Özgürlükçü bir anayasa en büyük ihtiyacımız. Değişik şartlara uyumlu yeni anayasayla birlikte bütün toplum kesimlerinin katıldığı yeni bir dönem başlayacak. Herkesin kendini rahatça ifade edeceği Türkiye istiyoruz. Temsil sisteminin tıkanıklığı neden olan arızalarını gidermek için gerekeni yapacağız.

Türkiye A Milli Futbol Takımı ile Yunanistan arasında oynanan hazırlık maçını Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras birlikte izledi.