Ceylan'ın merakı

Meclis Kulisi

HASAN Hüseyin Ceylan, RP'nin Ankara milletvekili. Diğerlerinden ayrılan özelliği ise Şevki Yılmaz ile yarışacak niteliklere sahip olması. Geçen hafta, televizyonlarda yayınlanan kasetleriyle Şevki Yılmaz'dan sonra "dikkat çeken" milletvekilleri sıralamasında ikinci sıraya yerleşti. Ceylan'ın Atatürk ve mescit merakını, DTP'den Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Yılmaz Hastürk, şöyle anlattı:
"Ceylan, İstanbul'a gittiğinde; Atatürk'ün yaz dönemi çalışmalarında kullanmış olduğu Florya Köşk'ünü ziyaret etmiş. İktidar partisinin milletvekili olarak kendisine ilgi gösterilmiş, Köşk gezdirilmiş. Ceylan ise Köşk'ün içinde mescit arıyormuş. Gözüne çarpmayınca görevliye sormuş; `Burada mescit yok mu?' Görevli ise nazik bir dille, `Efendim' demiş, `Burası konut; mescite ne gerek var. Konut'un uygun her yerinde namaz kılınır.'
Bunlar ne yapmak istiyor? Neyi ispatlama peşindeler. Adam, başı bulutların üstünde havalara girmiş, Atatürk'ün mekanına gidiyor, orada mescit arıyor. Sonra da, `bak burada mescit yok' diyecek. Konut olarak kullanılan yere niye mescit yapılsın. Bunlar şaşırmış. Bu ülkede Müslümanlık böyle adamlara mı kaldı? Bunu duyunca bir kez daha hatim indirmeye karar verdim."

TEVFİK Diker, TBMM'nin asker kökenli milletvekillerinden biridir. Ancak kamuoyu onu sağlıktan eğitime, Uğur Mumcu cinayetinden yerel yönetimlere kadar çeşitli konulardaki çalışmaları ve Refahyol'a karşı yürüttüğü sarsılmaz muhalefeti ile tanır. Kuzey Irak harekatı için Hükümetin Silahlı Kuvvetlere ödenek aktarmadığı tartışmasının ardından, Diker çarpıcı bir açıklama yaptı ve "yandaş belediyelere giden para ordudan esirgendi" dedi.
Diker, kendisine onbeş gün kadar önce Genelkurmay'daki arkadaşlarının TSK'nın hem NATO hem de milli projelerini yürüten firmalara para ödeyemediğini aktardıklarını anlatarak şöyle dedi:
"Cumhuriyet tarihinde ilk defa Silahlı Kuvvetler'e ait projelere bu kadar uzun süre para ödenmiyordu. O paralar ancak geçen hafta ödenebildi. Yani Kuzey Irak'ta TSK harekat yaparken, devam eden projelerde kaynak sıkıntısıyla karşı karşıyaydı. O günlerde de güven oylaması vardı ve Hükümet kendi yandaşı olan belediyelere bir trilyon lira kaynak aktarmıştı. Bunun anlamı yandaş belediyelere aktarılan paranın TSK'dan esirgenmesidir. Bütün bunlar olayların ciddiyetine vakıf olmayan bir siyasi iktidarın bulunması ve devlet boşluğundan kaynaklanmaktadır."
Diker'in, açıklamasında belirttiği noktalar tek kelimeyle vahim. Dileriz, bu vehameti bir süre öncesine kadar Diker'le birlikte politika yapan DYP'liler de farkeder.

YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı'nın RP hakkında kapatılma davası açması ile partilerin kapatılması konusu yeniden gündeme geldi. Başbakan Necmettin Erbakan ve RP'li milletvekilleri partilerinin kapatılmasını engellemek için çözüm aramaya başladılar. Bu kapsamda bir yasa değişikliği teklifini de DYP ile anlaşarak Meclis'e sevk ettiler. Ancak 1983 yılından günümüze kadar toplam 59 siyasi parti kapatılmış. Bunlardan bazılarının isimleri şöyle:
Büyük Türkiye Partisi, Yüce Görev Partisi, Bizim Partisi, Huzur Partisi, Büyük Vatan partisi, Milliyetçi Demokrasi Partisi, Fazilet Partisi, Yeni Doğuş Partisi, Yeni Düzen Partisi, Sosyal Demokrasi Partisi, Halkçı Parti, Hür Demokrat Partisi, Vatandaş Partisi, Büyük Anadolu Partisi, Sosyalist Parti, Medeniyet Hayvansever Ekonomi ve Tarım Partisi, Türkiye Birleşik Komünist Partisi, Demokrat Mücadele Partisi, Yeşil Türkiye Partisi, Özgürlük ve Eşitlik Partisi, Yeni Ufuk Partisi, Demokratik Hedef Partisi, Solda Katılım Partisi, Birliğe Çağrı Partisi, Anavatan İçin Bütünleme Partisi, Söz Milletindir Partisi, Solda Birlik ve Bütünleşme Partisi, Yükselen Ülke Partisi, Öz Adalet Partisi.
Kapatılan 59 parti arasında Demokrasi Partisi ile Halkın Emek Partisi Siyasi Partiler Yasası'nın 107. maddesine göre kapatılırken, 18 parti de aynı yasanın 110. maddesine muhalefetten kapatılmış. Halen faliyette bulunan siyasi parti sayısı ise 33. Faaliyette olan partiler arasında ismi en ilginç olanlar ise Murat Dilmen'in Genel Başkanı olduğu, (Türkiye Özürlüsü ile Mutludur) Partisi ile Yaşar Sultan'ın Genel Başkanlığı'nı yaptığı Türkiye Sultan Partisi.

DEMOKRAT Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, deneyimli bir siyaset adamıdır. Çarıklarını giydiğinden bu yana ilginç tanımlamaları, çarpıcı saptamaları ile dikkatleri yeniden üzerine çeken Cindoruk, geçen hafta da hükümeti eleştiri bombardımanına tuttu.
Cindoruk, Refahyol hükümetini "Tansugiller ile Şevkigillerin Hükümeti" diye nitelendirerek, "Refahyol bir cankurtaran hükümeti gibi. Ortakların her ikisinde de tedavisi imkansız hastalıklar var. Türkiye için değil, sadece birbirlerini kurtarmak için çalışıyorlar. Birçok tehlikenin önümüzde biriktiği 12'ye 5 kala, Hükümet'in bir ortağı partisi kapatılmasın diye, diğer ortağı da dosyası açılmasın diye seçime gitmek istiyor. Biri ABD vatandaşı, diğeri Libya'daki bir örgütün komutanı. Bunların Türkiye'yi düşündüğü yok" dedi.
Cindoruk, son günlerin "gözde milletvekili" Şevki Yılmaz'ı da eleştirdi ve ilginç bir öneride bulundu:
"Televizyonlarda kasetler uçuşuyor. Şevki Yılmaz'ın televizyonlarda yayınlanan kasetlerin gösterimi sırasında porno filmlerdeki gibi kırmızı nokta konulmalı."
Televizyon kanallarına hatırlatılır...