CHP Suriye’ye koşmuştu HDP Rusya’ya koşuyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP’nin Rusya ziyaretini ve HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın “Rusya’nın uçağını düşürmek yanlıştı” sözlerini “Türkiye’ye ihanet” olarak değerlendirdi. Davutoğlu CHP’li Eren Erdem’in sözlerine ve CHP liderinin ‘Milletvekilimizi yedirmeyiz” açıklamasına da sert tepki gösterdi.

Davutoğlu, KOSGEB’in düzenlediği KOBİ ve Girişimcilik Ödülleri Töreni’ndeki konuşmasında şunları söyledi:

kazdıkları hendeklere kendileri düşecek:Türkiye’yi terörle meşgul ederek Ortadoğu’da daha rahat at koşturmak isteyenler Türkiye’ye karşı olan her odağın taşeronluğuna dünden razı olan terör örgütünü sahaya sürdüler. 70’lerde, 80’lerde, 90’larda başka başka ülkelerin kucağında Türkiye’yi kaosa sürüklemeye çalıştı. Şimdi hangi ülkelerle ne tür hesaplarda olduklarını takip ediyoruz... Kardeşimizin önüne hendek kuranlar muvaffak olamayacaklar. Hendekleri açanlar ve savunanlar bilsinler ki kazdıkları hendeklerin içine kendileri düşecekler.

TAM BİR İHANET: Kötü bir örnek var son günlerde ibretle izliyoruz; gençleri direniş ya da başkaldırı adı altında terör örgütü içine çekmeye çalışanlar yeterli desteği görmeyince yurtdışında kapı kapı dolaşıp bizi şikayet ediyorlar, Türkiye’nin itibarı ile oynamaya çalışıyorlar. Türkiye kiminle kriz yaşıyorsa, bakıyorsunuz onlar orada beliriyorlar. Sanki bu ülkede yaşamıyorlar, parlamentosunda yer almıyorlar... TSK, hava sahamızı korumuşsa Türkiye’nin, TBMM’nin, 78 milyonun onurunu korumuştur. Durum bu kadar net iken HDP eşbaşkanının ‘Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi yanlıştır’ demesi tam bir rezalet ve tam bir ihanettir. Rus uçakları masum Türkmenleri, masum Kürtleri, Arapları bombalarken koşa koşa Rusya’ya gidip destek bildirmek açık bir şekilde bu millete ihanettir.

İNSANLIĞA DA İHANET: Şimdi özellikle bu partiye oy vermiş vatandaşlarımızın o gür seslerini duymak istiyoruz. Nasıl Kobani’de Kürtler katledildiğinde millet olarak Kürt kardeşlerimize sahip çıkmış isek Bayırbucak Türkmenleri için de Rusya zulmüne karşı sesimizi yükseltmek asli görevimizdir. Rus uçakları masumları katlederken, Moskova’da onlarla yan yana gelmek Türkiye’yi eleştirmek sadece bu ülkeye değil, insanlığa da ihanettir.

GİTTİĞİMDE SÖYLEYECEĞİM:Moskova’dan çıkan ses gibi bu kez de CHP’nin bir vekili Türkiye’ye karşı İran ile çatışma yaşarsa İran safında yer alırım demiştir. Türkiye’nin DEAŞ’a sarin gazı gönderdiği iddiasında bulunmuştur. Bunları inşallah önümüzdeki günlerde muhalefet liderleri ile bir araya geldiğimde zikredeceğim. Ülke içinde er türlü ihtilafı, tartışmayı yapalım. Kendi aramızda seviyeli tartışma yaparken yurtdışında hep beraber bu ülkenin itibarını koruyalım. Kim olursa olsun Türkiye o ülkeyle çatışmaya girerse yanında yer alırım demek ne demek?

BÖYLE VEKİL SİZE YAKIŞIR: CHP yönetimi, açıkça hainlik eden, iftira ederek Türkiye’nin itibarını karalama yapanlar karşısında tepki göstermedi. Aksine ‘yedirmeyiz’ dedi Kılıçdaroğlu. Bizim kimsenin vekilini yedirilmesi gibi derdimiz yok. Vekiliniz hayırlı uğurlu olsun size. Böyle vekil de size yakışır. Derdimiz Türkiye ateş çemberi ortasında iken Türkiye ile ne kadar problemli başkent varsa varken ne kadar problemli başkent varsa oraya selam çakan dış mihraklarla irtibatlı kişilerledir. Böyle muhalefet olur mu? Aynı anlayıştalar demek ki. Yabancı dillere çevrilip yayınlanıyor bu ifade. Kendi milletini, devletini suçlayan, başka ülkeleri destekleyen bir vekil nasıl olabilir?

Biz milletin bağrına koşuyoruz: Suriye ile ortak bakanlar kurulu yaptığımızda bizi eleştirenler, halkını katletmesi üzerine ilişkiyi kesince Suriye diye bir ülkeyi hatırladılar. Doğrudan Esad’a koştular. İlişki niye bozuldu? Esad 500 bin insanı katletti de ondan bozuldu. 5-6 milyonu sürdü de ondan bozuldu. İlişkilerimiz iyi iken bizi eleştirenler şimdi halkını katletmesine rağmen o ülke başkentinde boy gösteriyor. Demokratik Mısır’la iyi ilişki varken görmeyenler, askeri darbe ardından ilişkiler bozulunca Mısır’a koştu. CHP, Mısır ve Suriye’ye koşmuştu, HDP de şimdi Rusya’ya koşuyor. Onlar istedikleri yere koşsunlar biz 1 Kasım’da milletin bağrına koştuk, en yüksek oy desteği ile milletin huzuruna çıktık. Ak dediğimize kara demenize alıştık da bari bu ülkeye bu millete, ülkenin itibarına saygılı olun. Bizi eleştirin de bazı başka ülke başkentlerine gidip ülkenizi şikayet etmeyin. Bir ulusal çıkar anlayışınız, milli gurur anlayışınız olsun. Bu millete bir aidiyetiniz olsun.

Sosyal patlama riski söz konusu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dünyada en önemli meselenin, genç istihdamı olduğunu belirterek, “Her türlü güvenlik tedbirini alsanız, en güçlü demokratik altyapıya sahip olsanız dahi eğer, gençleriniz iş sahibi değilse, her an sosyal patlama riski söz konusudur. Ulusal güvenliğimizin ve kalkınmamızın en önemli hedeflerinden biri her bir gencimizi iş sahibi yapmaktır” dedi. KOSGEB 4. KOBİ ve Girişimcilik Ödül Töreni’nde “Yılın Başarılı KOBİ Büyük Ödülü”nü Berkosan A.Ş.’nin sahibi Mehmet Aldıkaçtı’ya veren Davutoğlu, konuşmasında şunları söyledi:

DURDURMAK MÜMKÜN DEĞİL:Bizim insanımız en önemli vasıflarından biri girişimci bir karaktere sahip olması. Aynı şekilde dışişleri bakanıyken sık gördüğüm husus, dünyanın neresine gidersek gidelim orada mutlaka Türkiye’den gelen bir girişimci yatırımcı ile karşılaşıyoruz. Önü açıldığında bizim insanımızı durdurmak mümkün değildir.

HER AN SOSYAL PATLAMA RİSKİ: Biliyorsunuz seçim dönemlerinde özellikle gençlerimize yönelik çok önemli vaatlerimiz oldu. Şimdi girişimci adaylarımıza yönelik müjdelerimiz olacak. Şu anda dünyada en önemli mesele, genç istihdamı meselesidir. Her türlü güvenlik tedbirini alsanız, en güçlü demokratik altyapıya sahip olsanız dahi eğer, gençleriniz iş sahibi değilse, her an sosyal patlama riski söz konusudur. İşte Avrupa’da ekonomik kriz esnasında sokaklara inen gençleri gördünüz. Ulusal güvenliğimizin ve kalkınmamızın en önemli hedeflerinden biri her bir gencimizi iş sahibi yapmaktır. Yeter ki gençlerimizin bir hayali, rüyası, fikri, projesi olsun. ANKARA Milliyet