CHP'den İsviçre'deki minare yasağı için soru önergesi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ve İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ İsviçre’deki minare yasağıyla birlikte bazı Avrupa ülkelerinde artış gösteren yabancı düşmanlığının araştırılması için Meclis Araştırma Önergesi verdi. Öymen İsviçre’deki minare yasağını kınadıklarını belirterek, "Sadece bu yönde bir referandumun düzenlenmiş olmasını bile yalnız inanç özgürlüğüne değil, aynı zamanda temel insan haklarına da aykırı bir tavır olarak görüyoruz" dediler.

Elekdağ minare yasağını,"Avrupa’nın birçok ülkesinde İslam korkusuna koşut olarak yayılan İslam ve Türk düşmanlığı ile söz konusu ülkelerdeki Türk vatandaşlarına karşı uygulanan dışlayıcı ve ayrımcı muameleler ve onların can ve mal güvenliğini tehdit eden ırkçı şiddet eğilimlerin bir başka şekilde dışa vurmasıdır" şeklinde değerlendirdi.

Öymen ve Elekdağ Meclis’te düzenledikleri basın toplantısında, İsviçre’deki minare yasağıyla ilgili referandumu değerlendirdiler. Öymen İsviçre’de camilere minare yapılmasını engellemek amacıyla bir referandum yapılmasını ve bu referandumun sonucunda ortaya çıkan olumsuz sonucu şiddetle kınadıklarını söylediler. Bu hatanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından düzeltileceğine inandıklarını da söyleyen Öymen, "Sadece bu yönde bir referandumun düzenlenmiş olmasını bile yalnız inanç özgürlüğüne değil aynı zamanda temel insan haklarına da aykırı bir tavır olarak görüyoruz. Eğer inanç özgürlüğü halk oyuyla kısıtlanabilirse bu diğer bazı haklarının da referandumla kısıtlanmasına emsal teşkil edebilir" dedi.

-"HÜKÜMET GEREKLİ ÇABAYI SARF ETTİ Mİ?"-

Bazı hükümet üyelerinin İsviçre’nin AB üyesi olmaması nedeniyle böyle bir karar alabildiğini söylediğini belirten Öymen, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin İsviçre’deki minare yasağını savunan görüşlerini hatırlattı. Öymen referandum yapılacağının uzun zamandır bilindiğini de hatırlatarak "Referandumdan sonra çıkan sonuca tepki gösteren İsviçre hükümeti acaba daha önce halkı doğru yönde etkilemek ve bilgilendirmek için yeterince girişimde bulunmuş mudur? Türkiye’nin bu konuda gerek İsviçre hükümetini gerek İsviçre halkını uyarmak ve referandumdan aleyhte sonuç çıkması halinde bunun Türk halkı üzerinde uyandıracağı tepkileri anlatmak için yeterince çaba sarf etmiş midir? Bu soruların cevabını hükümetten bekliyoruz" dedi.

-"BAZI ÜLKELERDE DİNE HAKARET SUÇ DEĞİL"-

Konunun sadece minare yasağından ibaret olmadığını bazı batı ülkelerinde düşünce özgürlüğünün dini değerlere hakareti mazur görecek şekilde değerlendirildiğine dikkat çeken CHP’li Öymen, ABD, İngiltere gibi ülkelerde dine hakaretin suç olmadığını söyledi. Avrupa ülkelerinin Türkiye ile ilgili raporlarında ve kararlarında Türkiye’yi dini konularda duyarlı olmaya davet ettiğini; ancak dine hakareti suç saymayarak çifte standart örneği verdiğini belirten Öymen "Din özgürlüğü ve dine saygı konusunda herkesten daha ileri olduğu izlenimi vermeye çalışan hükümetin Avrupa ülkelerinde bu gibi olumsuz gelişmeleri önlemek için özel bir gayret sarf ettiğini maalesef bugüne kadar duymadık. İşte bu nedenlerle tüm bu konuların TBMM tarafından kapsamlı bir şekilde araştırılması gerekiyor" diye konuştu. İnanç özgürlüğü konusunda Türkiye’deki eksikliklerin de görmezden gelinemeyeceğini ifade eden Öymen, özellikle bazı gayrimüslim din adamlarına yönelik saldırıların yeniden tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti. CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ ile Hrant Dink cinayetinin araştırılması önerge verdiklerini hatırlatan Öymen, "Umuyoruz ki bu son gelişmelerden sonra iktidar bir yandan yurtdışında dini değerlere hakaretin önlenmesi, bir yandan da ülkemizdeki gayrimüslim vatandaşlara ve dini kurumlara yönelik arzu edilmeyen gelişmeleri engelleyici önlemlerin alınması için daha büyük bir duyarlılık gösterecektir" dedi.

-"IRKÇI ŞİDDET EĞİLİMLERİNİN DIŞA VURUMU"-

CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ ise İsviçre’deki minare yasağının Avrupa’nın birçok ülkesinde İslam korkusuna koşut olarak yayılan İslam ve Türk düşmanlığı ile Türk vatandaşlarına uygulanan dışlayıcı ve ayrımcı muamelelerin, ırkçı şiddet eğilimlerinin dışa vurumu olduğunu söyledi. Elekdağ, "Özellikle minare karşıtlığı kampanyasının önderliğini yapan İsviçre’deki ırkçı ve aşırı milliyetçi çevrelerin açıklamaları incelendiği takdirde, bu girişimin temelinde, yalnız İslam’a karşı değil İsviçre’deki Türk toplumuna ve onun inanç ve gelenekleri ile kültürüne karşı duyulan hasmane bakışın, ayrımcı davranışın, öfke ve nefretin de yattığını ortaya koymaktadır" dedi. Türkiye’nin de inanç özgürlüğü konusunda eksiklikleri varsa gidermesi gerektiğini ifade eden Elekdağ "Avrupa da nasihat etmeye kalkıştığı Türkiye’ye karşı örnek olma sorumluluğunun yanında evrensel insan hakları alanında üstlendiği sorumlulukları unutmamalı ve Avrupa’nın her yanına bulaşıcı hastalık gibi yayılan yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve şiddet eğilimleriyle mücadelesine germi verdiği gibi insan hakları, ayrımcılığın önlenmesi ve ibadet özgürlüğünün sağlanması hususunda da radikal önlemler almalıdır" diye konuştu. Elekdağ, Avrupa ülkelerinde artış gösteren yabancı düşmanlığı ve İsviçre’deki minare yasağının araştırılması için Meclis Araştırma önergesi verdiklerini de bildirdi.