Siyaset CHP'li Koç Başbakan'a nazı geçenlere seslendi

CHP'li Koç Başbakan'a nazı geçenlere seslendi

05.06.2013 - 14:37 | Son Güncellenme:

.

CHPli Koç Başbakana nazı geçenlere seslendi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili AK Parti içinde Başbakan’a telkinde bulunabilecek, Başbakan’a uzun süre yol arkadaşlığı yapmış, nazı geçebilecek herkesi göreve davet ederek, “Özellikle Başbakan’ın öfke kontrol tedavisi ile söylemlerinin, hakaretlerinin önüne geçecek tedbirleri alın. Bu toplumun, bu milletin yüzde 100’ü hepimizin” dedi.

Haberin Devamı

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, toplantı devam ederken düzenlediği basın toplantısında, Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendirdi.

Koç, Türkiye’nin demokrasisinin sınavından geçtiği bir hafta yaşandığını ifade ederken, “Son bir haftada yaşanan olayları başta iktidar olmak üzere tüm siyaset kurumu çok iyi değerlendirmelidir” dedi. Tepkilerini yıllardır biriktiren toplumun küçük bir kıvılcımla ayağa kalktığını ifade eden Koç, “Baskı, dayatma, haksızlık, hukuksuzluk ve sömürünün her türlüsü ile insanlar bir yere kadar sindirebiliyor, susturabiliyorlar. Olduğu kadarıyla aklını kinine ve öfkesine teslim eden, hala kaldıysa vicdanını da kafasının arkasındaki saplantılara tutsak etmiş dayatmacı bir yönetim anlayışına karşı, ‘artık yeter’ diye sesini yükseltebiliyor, alanlara, sokaklara çıkabiliyor” diye konuştu.

Haberin Devamı

-İKTİDAR YETKİLİLERİNE TAVSİYELER: “YANGININ ÜZERİNE KÖRÜKLE GİTMEYİN”

İktidarın, her görüşten, her sosyal kesimden ve gençlerin yoğunlukta olduğu yurttaşların, ağır ve kabul edilemez polis müdahalesine karşı yükselttikleri talepleri hala okuyamadığını belirterek, bundan sonra atılacak adımların önemine vurgu yapan Koç, iktidar yetkililerine şöyle seslendi:

“Yangının üzerine körükle gitmeyin. Şimdiye kadar her yanlışı bile alkışlattığınız bir ruh halinden arık çıkın. Bugünün gerçekleriyle acil olarak siyaseten yüzleşin. Bu demokratik tepki gösterilerini araya girmiş olabilecek ve ya özellikle araya sokulmuş olabilecek provokatörlerin eylemleri ile, ‘marjinal bir grup’ değerlendirmesine tabi tutmayın. Elinizdeki polis gücünü, acımasız, hoyrat, kaba bir güç olarak halka karşı kullanmayın.”

İktidarın Başbakan’ın altındaki kademelerine büyük görev düştüğünü vurgulayan Koç, “Özellikle Başbakan’ın öfke kontrol tedavisi ile söylemlerinin, hakaretlerinin önüne geçecek tedbirleri alın. Öfkesini nasıl tedavi edecekseniz edin. Başbakan’ı sabah- öğlen-akşam her fırsatta, her ortamda konuşturup topluma ayar verme seanslarını durdurun. Milletin aklıyla alay etmeyin artık. Çeşitli ilişkiler, tehditler ve türlü rantsal dümenlerle esir alıp meslek onurlarını iğdiş ettiğiniz medya kuruluşları üzerindeki iktidar ipoteğini kaldırın artık” dedi.

Haberin Devamı

-“FAŞİZM İLLA BİR EYLÜL SABAHI TANKLARIN YÜRÜMESİYLE GELMEYEBİLİR”-

Koç, iktidar yetkililerinin, Mısır’dan Suriye’ye kadar komşu ülkelere ‘halkın taleplerini dinleyin, gereğini yapın’ diye haykıran Başbakan’ın şimdi bu tavsiyeleri, yaptıklarından aynı şekilde geri aldığını görmesi gerektiği ve Türkiye’yi dış politika alanında rahatlatmaları önerisinde bulunurken şöyle devam etti:

“Başbakan’ın Mübarek ve Esad’a söylediği sözler var; ‘halkın sokaktaki tepkisini göre gereğini yap’ diyor. ‘Men dakka-dukka’… Aynı sözler geri geliyor şimdi.

Bir başka tavsiyemiz, toplumu milleti ayrıştırmayın. Bu toplumun, bu milletin yüzde 100’ü hepimizin. Yüzde 49’u senin, yüzde 51’i diğerlerinin değil. İnanç, etnik köken, eğitim aldığı noktalara göre, yaşam tarzlarına göre ayrıştırmayın bu toplumun yüzde 100’ü hepimizin.

Haberin Devamı

Hem başbakan, hem yargıç, hem başsavcı, hem rektör, hem başhekim, hem terzi, hem diyanet işleri başkanı, hem mimar, mühendis, hem asker olmayın olmaya gayret etmeyin. Siz siyasetçisiniz. Demokrasinin olanaklarını kullanarak aldığınız iktidar yetkisi ile demokrasinin içiniz boşaltmayın. Demokrasi hokkabazlığı yapmayın. Demokraside kurallar vardır, o kurallara uyun, demokrasinin gereği olan kurumların içini boşaltmayın.”

“Faşizm illa bir Eylül sabahı tankların yürümesiyle gelmeyebilir” ifadesini kullanan Koç, “Faşizm demokrasinin tanıdığı hak ve özgürlükleri kullanarak, sandıktan çıkan bir iradenin kendisini oraya taşıyan hak ve özgürleri karartarak, içini boşaltarak, budayarak da gelebilir buna da sivil faşizm denir. Bugün yaşadığımız süreci anlatmaya çalışıyorum” diye konuştu.

-“BU MİLYONLARCA LİDERİNİN OLDUĞU BİR HAREKETTİR”

İktidar çevrelerinin CHP’yi olaylarla ilişkilendirme gayretlerinin ise “bir siyasi bunamanın son halkası” olduğunu söyleyen Koç, “Bu bir büyük sivil toplum hareketidir. Elinde tencere-tavan 70 yaşındaki teyze de, sokaktaki 16-17 yaşındaki genç de, şimdiye kadar politikanın gerisinde kalmış insanların, ‘ben özgür birey olmak, demokrasinin kuralları içinde yaşamak istiyorum, bana ayar verme’ diyen milyonlarca liderinin olduğu bir harekettir. Bunu iyi okumak lazım. Bu sosyolojik olarak ‘yeni orta sınıfı’ iyi değerlendirmek gerekiyor” dedi.

Haberin Devamı

Alanlarda yükseltilen seslerin, CHP’nin öteden beri seslendirdiği, ‘gerçekten demokrasi, gerçekten özgürlük’, gerçekten hukuk devleti, gerçekten eşitlik, gerçekten özgür birey’ söylemleriyle örtüştüğünü de vurgulayan Koç, “CHP’nin ilişkisi arıyorsanız, CHP’nin söylemleri bugün sokakta milyonlar tarafından dile getiriliyor” diye konuştu.

Koç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sağduyu sesi ve mesajını Başbakan’ın sindirmesi ve hazmetmesi gerektiğini belirterek, “Özeleştiri ve özür önemli erdemlerdir” diye konuştu.

-MEDYAYI SORUMLU TUTTU: “TOPLUMUN TEPKİSİNİN KABARTILMASINA SEBEP OLDUNUZ”-

Koç, olaylar karşısında medyanın tutumunu da eleştirirken, merkez medyanın “acınacak” hale düştüğünü savundu. Koç, medyaya şöyle seslendi:

“Penguenlerin yaşamını konu alan belgeseller gösterdiniz. Türkiye’de dünyayı sarsan toplumsal olaylar olurken yemek tarifleri ve evlilik programlarına devam ettiniz. Siz onları görmediniz, görmemeniz için yapılan telkinlere uydunuz mahcup oldunuz. Ismarlama, çanak tabir edilen bire bir programlarla, güya Başbakan’a hamle fırsatı vermek için kanallarınız çatınız ama Başbakan’ın camdan konuşmayacağını unuttunuz. Güya Başbakan’a hamle fırsatı verdiniz de, Başbakan’ın doğaçlama cümleleriyle halkın nasıl galeyana geldiğini, toplumun nasıl tepkisinin kabartıldığına tanık oldunuz ve sebep oldunuz. Canınız sıkıldı mı bilmiyorum?”

Koç, medyanın bu fırsatı iyi değerlendirerek, bundan sonra meslek onurunu ve bağımsızlığını yeniden kazanması, esas işleri ticaret olan medya sahibi grupların iktidar ilişiklerine rehin bırakılmaması gerektiğini kaydetti.

-“BAŞBAKANININ MARUZ BIRAKILDIĞI BU DİPLOMATİK REDDEDİLİŞ KABUL EDİLMESİ BİR MANZARADIR”-

Başbakan Erdoğan’ın bu olaylara rağmen yurtdışı gezisinde olmasına da tepki gösteren Koç, Başbakan’ın gitmeden önce temaslarda Başbakan’ı kabul etmediğine yönelik haberlerin olduğunu söyledi. Koç, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının maruz bırakıldığı bu diplomatik reddediliş kabul edilmesi bir manzaradır” diye konuştu.

Başbakan’ın Tunus’ta da, Tunus muhalefet cephesinin Başkanı Hamami tarafından da tepki gördüğünü belirten Koç, Hamami’nin Başbakan Erdoğan için verilen yemeğe katılmayacağını ve “Biz despotlarl a beraber onların verdiği yemeğe katılmıyoruz” ifadelerini kullandığını söyledi.

-“BİZ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ, NAZI GEÇENLER GÖREVE”-

CHP olarak kendilerinin üzerlerine düşen görevi yaptığını ve sağduyu çağrılarını yinelediklerini vurgulayan Koç, “Halkımızın demokratik hakkını kullanması karşısında devlet terörü yaratılmasının önüne geçilmesini söylüyoruz. Kışkırtmalara karşı provokasyonlara karşı uyanık olunmasını söylüyoruz. Başbakan’ın altındaki kademelere de, Başbakan’a dönük taleplerin onlar tarafından yerine getirilmesinin önemini bir kere daha hatırlatıyorum” diye konuştu.

Koç, “AKP içinde Sayın Başbakan’a telkinde bulunabilecek, Sayın Başbakan’a uzun süre yol arkadaşlığı yapmış, nazı geçebilecek herkesi göreve davet ediyoruz. Sağduyu, Başbakan’ın teskin edilmesi, bir şeklide Başbakan’a öfke tedavisi uygulanması…” ifadelerini kullandı.

-“MİLLETVEKİLLERİ OLARAK POLİSLERDEN EN AĞIR KÜFÜRLERİ İŞİTTİK”-

Koç, gazetecilerin sorularını yanıtlayana Koç, CHP ANKARA Milletvekili Levent Gök’ün olaylar sırasında polise küfür ettiği iddiasının hatırlatılması üzerine, “Küfür kabul edilemez” dedi.

Koç, ancak birkaç gün önce kendisinin yaşadığı bir olayı da anlatırken, “Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde Terörle Mücadele Şubesinin bahçesinde otobüslerle rastgele Kızılay’dan toplanan küçücük çocuklar, anne-kız 700’e yakın insanın orada kötü muameleye maruz kalmaması için genel başkan yardımcısı olarak ben, Ankara milletvekillerimiz orada bulunurken, üzülerek söylüyorum; bizzat milletvekilleri olarak biz dizilmiş polislerden en ağır küfürleri işittik. Bunu da emniyet mensuplarının özlük haklarıyla ilgili 3 dönemdir en çok mücadele eden milletvekili olarak ben yedim” dedi. Bu durumu “Toplumsal cinnet” olarak niteleyen Koç, “Yani odanın iki penceresi var. Tek pencereden bakmayın” diye konuştu.

-MERSİN MİTİNGİ DE İPTAL-

Koç, “CHP’nin bu olaylar karşısında çıkaracağı ders ne olacak” sorusu üzerine de, CHP’nin bu olaylar üzerine değerlendirmelerini sürdüreceğini vurgulayarak, “Sokaktaki o kitlenin talep ettiği demokrasi ve özgürlük çerçevesini siyaseten daha da belirginleştirerek sunacağız” dedi.

Koç, CHP’nin 8 Haziran Cumartesi Günü Mersin’de yapılacak “Demokrasi ve Özgürlük” mitingini de iptal ettiğini açıklayan Koç, ardından yapılması planlanan Ordu mitingine ilişkin değerlendirmenin ise sürdüğünü kaydetti.