CHP'li Oran'dan İçişleri Bakanı'na çağrı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, 1 Mayıs’ta yaşanan olaylara ilişkin İçişleri Bakanı Muammer Güler’den açıklama yapmasını isterken, “Gümrük ve Ticaret Bakanı konuştu, Diyanet’ten sorumlu Bakan konuştu bir tek İçişleri Bakanı konuşmadı. Bu olayları tasvip ediyor mu, bu yaşananlardan mutlu mu, insanların bu şiddete maruz kalması nedeniyle rahat mı bunu bir açıklasın” dedi.

-“İDDİALAR ASILSIZ”-

Dün hastanede ziyaret ettiği Dilan Alp’in bugün de babasıyla görüşen Oran, ailenin kaygılarını, isyanını dinledi. İstanbul Valisi’nin Dilan hakkında asılsız iddialar ortaya attığını belirten Oran, yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:

“Dilan’ın yaşadıkları kamuoyunun vicdanında önemli bir yer tuttu. Onun kaldırımın üstündeki hali, vücudunun altından çıkan biber gazı bulutu, hepimizin içini acıttı. Bugün gelen haberler olumlu olsa da hayati tehlikesi halen sürüyor. Dualarımız onunla. Umuyoruz ki sağlığına kavuşup aramıza dönecek, ailesine kavuşacak, onu çok seven anne ve babasıyla birlikte uzun ve mutlu bir hayat geçirecek. Umuyoruz ki okulunu bitirecek, üniversite de okuyacak, bugünleri arkasında bırakarak yaşamını sürdürecek.

Babası ‘Kızım üniversite sınavlarına hazırlanıyordu, çok emek verdik ona, o da çok çalıştı, sağlıkla ilgili bir fakültede okumak istiyor’ diye ağlıyor. Bu haykırışa karşı kim sessiz kalabilir, kim bu feryada karşı kalbini kapatabilir?

Dilan genç bir kız çocuğu ve onun yaşadıklarını dehşet içerisinde izledik. Bir Başbakan’ın emri ve ihtirası ile adeta başı dönen kamu görevlilerinin, anayasal bir hakkı engellemek için gösterdikleri açık şiddete hepimiz tanık olduk. Bu açık şiddetin en önemli parçalarından biri de dün İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni Mutlu’nun açıklamaları oldu.”

-İSTANBUL VALİSİ'Nİ ELEŞTİRDİ-

İstanbul Valisini eleştiren Oran, “Sayın Vali, dün adeta suçluluk psikolojisi içerisinde 17 yaşındaki bir genç kıza karşı uygulanan bu orantısız ve hukuksuz şiddeti savunmak için kamuoyunun gözü önünde bazı asılsız iddiaları ortaya atmayı tercih etti. Ne yazık ki kendisinin hatalarını gencecik bir kıza asılsız ithamlarda bulunarak kapatma yoluna gitti” dedi.

Dün Dilan’ı hastanede ziyaret ettiğini, bugün de babası ile görüştüğünü ifade eden Oran, şöyle dedi:

“Kendisi Dilan’ın hiçbir zaman yasa dışı bir davranış içerisinde olmadığını, her zaman hukuka uygun hareket ettiğini, bu iftiraları asla kabul etmediğini ifade etti. Baba diyor ki, ‘Bir yıldır emeğimizin karşılığın almak için eylem yapıyoruz. Kızım da ortaya koyduğumuz bu direnişten etkilendi ve hayatında ilk kez geçen sene 1 Mayıs’a katıldı. Orada da çok mutlu oldu, bir bayram havası içerisinde o 1 Mayıs’ı geçirdi. Bu yıl da aynı umutlarla ve aynı neşeyle 1 Mayıs’a katıldı. Ne yazık ki başına bu geldi. Valinin bütün ithamları gerçek dışıdır.’

Nitekim bugün de basına yansıyan bilgilere göre Dilan’ın hiçbir suç kaydının olmadığı açıkça görülüyor.

Marjinal olan parasız eğitim istediği için tutuklanan Meral veya hiçbir suçu günahı olmadığı halde bu akıl dışı şiddete ve muameleye maruz kalan Dilan değil. Demokrasi dünyasında marjinal olan, baskı ile, şiddet ile, yalanla baskı kurmaya çalışan AKP zihniyeti. Marjinal bir şey varsa, demokrasi dünyasında yeri olmayan bu akıldır. AKP’nin marjinal zihniyeti basılmamış kitapta ‘bomba’, gazetecide ‘terörist’, milletvekilinde ‘darbeci’, emekli öğretmende ‘eşkıya’, Dilan gibi gencecik kızlarımızda da ‘örgüt üyesi’ görüyor.”

Dilan’a karşı yapılanların Türkiye’ye karşı yapılanların da somut örneği olduğuna işaret eden Oran, “Dilan nasıl hem şiddete hem de iftiraya maruz kaldıysa, Türkiye de uzun yıllardır AKP şiddetine ve onun yalanlarına maruz kalıyor. Elbette bu iş sonsuza kadar sürmeyecek, Dilanlarımıza, gençlerimize ve hayatımıza sahip çıkacak, daha demokratik, daha özgür ve adil bir Türkiye’yi hep birlikte kuracağız. O Türkiye’de Dilan’lar böyle hakaretlere uğramayacak, başımızın tacı olacak” dedi.

-İÇİŞLERİ BAKANI’NA ÇAĞRIDA BULUNDU-

“Bir Vali böyle bir ithamda bulunuyorsa bunu kanıtlamak zorundadır” diyen Oran, şöyle devam etti:

“Hepimize açıklasın. Bugün yasalar karşısında halen çocuk sayılan Dilan’a şefkat elini uzatması gereken, onu sarıp sarmalaması gereken Vali tam tersine bu çocuğumuzu daha da itiyor.

Şimdi ben de İçişleri Bakanı’na açıkça çağrıda bulunuyorum, 1 Mayıs’ta yaşanan olaylar belli. Yüzlerce insan mağdur oldu, yaralandı bazılarının hayati tehlikesi hala sürüyor. İçişleri Bakanı çıksın bir açıklama yapsın. 1 Mayıs hakkında Gümrük ve Ticaret Bakanı konuştu, Diyanet’ten sorumlu Bakan konuştu bir tek İçişleri Bakanı konuşmadı. Bu olayları tasvip ediyor mu, bu yaşananlardan mutlu mu, insanların bu şiddete maruz kalması nedeniyle rahat mı bunu bir açıklasın. Aynı zaman da Valinin iddialarının da somut bir temeli olup olmadığını ortaya koysun. Hepimiz öğrenelim.”