CHP'li Umut Oran: AK Parti halkın lokmasına göz dikti

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran, bütçede ipin ucunu kaçıran AKP hükümetinin açığı kapamak için vergi zamlarıyla halkın lokmasına göz diktiğini belirterek, buna karşın Hükümetin Suriye’de yönetimi devirmek için yürüttüğü açık-gizli faaliyetlerde ise hiç masraftan kaçınmadığını ileri sürdü. Hükümete ÖTV ve benzin zammını geri alması çağrısında bulunan Oran, “Hükümet artık ‘yanlış yönet halka ödet’ politikasına bir son versin” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oran, son vergi artışları ve zam değerlendirmesi yaptığı açıklamada, Hükümetin Suriye’ye yönelik yürüttüğü faaliyetlerin toplam maliyetini ve bunun finansman kaynaklarını açıklamasını istedi. Türkiye nüfusunun 21.5 milyonluk bir bölümü yoksulluk çekerken, Türkiye’de ağırlanan Suriyeli muhaliflere adeta 5 yıldızlı konfor sunulduğunu dile getiren Oran, Suriyelilere günlük harcamaları aylık 400 dolar harcama limitli kredi kartları verildiğini ifade etti. Hükümete ÖTV ve benzin zammını geri alması çağrısında bulunan Oran, “Hükümet artık ‘yanlış yönet halka ödet’ politikasına bir son versin. Vergileri artırarak akaryakıta zam yaparak ekonomiye dikiş tutturamazsın, ekonomi ve dış politikanızın ‘önce Türkiye’ demesi gerekiyor” uyarısında bulundu.

Hükümetin şimdiye kadar bütçe harcamalarını ağırlıkla vatandaşların tükettiği mal ve hizmetler üzerinden tahsil edilen dolaylı vergilerle finanse ettiğini belirten Oran, şu açıklamalarda bulundu:

“Ancak artık borçlanmada sınıra dayanan vatandaş tüketimde frene basınca, vergi gelirleri de düşmeye başladı ve bütçede ipin ucu kaçtı. İlk sekiz ayda 8.5 milyar TL’lik bütçe açığı verilmesi üzerine harekete geçen hükümetin ilk aklına gelen de vatandaşın tüketiminden alınan dolaylı vergileri artırmak oldu. Hükümetin bütçedeki bozulmayı düzeltmek, hedefleri tutturabilmek amacıyla hazırladığı 10 milyar TL’lik ek gelir paketi kapsamında, otomotiv, akaryakıt ve alkollü içkilerdeki ÖTV ile tapu harçlarının artırılmasına ilişkin düzenleme yürürlüğe girdi. Bütçedeki bozulmanın faturası yine halka kesildi. Vergi artışları, zaten zor durumdaki otomotiv ve konutta satışların daha da düşmesine yol açarak bu sektörlere de ağır darbe vuracak. Ekonomide daralma eğilimi sürerken dolaylı vergi artışları yoluyla yapılan zamların tüketimde frene basma eğilimini daha da güçlendireceği için umulan gelir artışını yaratması da zor. Bu zamlarla devletin vergi geliri artmayacak ama vatandaşın lokması küçülecek. Geliri yerinde sayan vatandaş tüketimini kısmak zorunda kalacak.”

-“BU NE PERHİZ, BU NE SURİYE?”-

Oran, Hükümetin, bütçedeki bozulmanın faturasını vergi artışları yoluyla topluma yükleyerek, halkın lokmasına göz dikerken, BOP taşeronluğu kapsamında Suriye’de yönetimi devirmek için yürüttüğü açık-gizli faaliyetlerde ise hiç masraftan kaçınmadığını iddia etti. Hükümetin fütursuzca para harcadığını ifade eden Oran, “Böylece hükümet aynı zamanda Türk halkının yüzde 65 oranında karşı olduğu Suriye operasyonunun faturasını da o halka yüklemiş oluyor” dedi.

-“MÜLTECİ SAYISI 90 BİNE YAKLAŞTI”-

Suriye’de 2011’in Nisan ayında başlayan iç karışıklıklar üzerine başlayan nüfus hareketleri kapsamında bugüne kadar Türkiye’ye gelen on binlerce Suriye vatandaşı için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 7 ilde kurulan kamplarda bir yılı aşkın süredir, sığınmacıların her türlü ihtiyacı karşılandığını vurgulayan Umut Oran, bugüne kadar Türkiye’ye toplam 127 bin 53 Suriye vatandaşının giriş yaptığının altını çizdi. Toplam 39 bin 279 Suriye vatandaşının ise ülkesine geri döndüğünü aktaran Oran, şu açıklamalarda bulundu:

“Halen; Hatay’da 11 bin 695, Gaziantep’te 14 bin 188 (7 bin 971’i Islahiye, 6 bin 247’si Karkamış), Kilis’te 12 bin 856 Şanlıurfa’da 30 bin 86 (18 bin 972’si Ceylanpınar, 11 bin 114’ü Akçakale), Kahramanmaraş’ta 11 bin 425 kişi, Osmaniye’de 5 bin 380 kişi ve Adıyaman’da bin 580 kişi barındırılıyor. 86’sı refakatçi, 478’i hasta ve yaralı olmak üzere toplam 564 kişi de hastanede bulunuyor. Halen Türkiye’de bulunan Suriyelilerin toplam sayısı 87 bin 774’e ulaşıyor.Başbakanlık AFAD tarafından, Suriye’den gelenler için kurulan 12 çadırkent, 1 geçici kabul merkezi ve 1 konteynerkentte 24 Eylül itibariyle 87 bin 774 Suriyeli muhalif bulunuyor. Yapımı tamamlanan Adıyaman Merkez Çadırkenti de faaliyete geçirildi. AFAD tarafından Hatay’da 5, Şanlıurfa’da 2, Gaziantep’te 2 ve Kahramanmaraş, Osmaniye ve Adıyaman’da 1’er olmak üzere toplam 12 çadırkent ile Kilis’te 12 bin kişilik 1 adet konteynerkent kuruldu. Suriye vatandaşlarının yerleştirilmesi amacıyla Gaziantep Nizip çadırkentinin kurulum çalışmaları da hızla devam ediyor.”

-“KAMPLARDA YOK YOK”-

Oran, AFAD koordinasyonunda; çeşitli kurum ve kuruluşlarca çadırkentlerde ve konteynerkentte kalanlara, Türk halkının büyük bölümünün sahip olmadığı miktar ve kalitede barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme, bankacılık ve diğer hizmetler sunulduğunu dile getirdi. Kurulan kamplarda; okul, cami, ticaret, polis ve sağlık merkezi, basın brifing birimi, çocuk oyun alanları, televizyon izleme üniteleri, su deposu, arıtma merkezi, trafo ve jeneratör gibi donatıların da yer aldığını belirten Oran, şu noktalara dikkat çekti:

“Konteynerkent ve çadırkentlerde; ülkemize giriş yapan Suriye vatandaşlarına günlük olarak 3 öğün sıcak yemek veriliyor. Suriyelilere günlük harcamaları aylık 400 dolar harcama limitli kredi kartları veriliyor. Türkiye nüfusunun 21.5 milyonluk bir bölümü göreli yoksulluk sınırının altında bulunurken, Türkiye’de ağırlanan Suriyeli muhalifler adeta 5 yıldızlı konfor yaşıyor.”

-“MUHALİFLERE HER KAPI AÇIK, HER ŞEY SERBEST”-

Oran, AKP’nin, Suriyeli muhalifler için sağlamayacağı imkan olmadığı iddiasında bulundu. Suriyeli mültecilere üniversitelerin de kapısı açıldığına dikkat çeken Oran, şu açıklamalarda bulundu:

“Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) yayınladığı genelgeyle, Suriye sınırındaki illerinde kurulu üniversitelerin, Suriyeli mültecileri özel öğrenci statüsünde üniversitelere kayıt edilmelerine olanak tanıdı. Mülteciler, hiçbir belge göstermeden ‘beyanla’ üniversitelere kayıt olabilecekler. Yani kişinin sadece söyledikleri üniversiteye giriş için yeterli olacak! Türkiye’de milyonlarca aile yıllarca yüksek okul ve dershane harcamaları ile çocuklarını üniversiteli yapmak için mücadele verirken, her yıl yüz binlerce genç üniversite kapılarından dönerken, yönetim karşıtı Suriyeli gençler için üniversitelerin kapıları sonuna kadar açık. Öğrenci mi terörist mi olduğu belli olmayan bu kişilerin herhangi bir ücret ya da belge istenmeden, kendi beyanı esas alınarak üniversitelerimize öğrenci olarak alınması, üniversiteli olabilmek için yıllarca dershanelere giden, emek harcayan, bu uğurda psikolojileri bozulan gençlerimize ve tüm imkanlarını bu uğurda harcayan ailelerine yapılmış büyük bir haksızlıktır!”

-SURİYE’NİN GERÇEK MALİ PORTESİ-

Türkiye’nin bir numaralı dış politika gündemi olmaya devam eden Suriye’deki süreçte yaşanan mülteci akınının devlete önemli bir maliyet yüklediğini bildiren Oran şunları kaydetti:

“Sayıları 90 bine yaklaşan mevcut mültecilere yapılan harcamanın şimdiden 330 milyon dolara (Yaklaşık 600 milyon TL) ulaştığı belirtiliyor. Bu tutarın yılın tümünde çok daha büyük bir hacme ulaşması bekleniyor. Ancak bu tutar, AKP’nin Suriye angajmanı dolayısıyla Türkiye’nin ödediği faturanın sadece küçük bir bölümü. Suriye’nin maliyeti sadece sivil mültecilerin barındırılması ile sınırlı değil. Türkiye, Suriyeli rejim muhaliflerine askeri eğitim, silah ve mühimmat sağlıyor. Resmi kurumlara ait ambulanslar bile her gün Suriye’de yönetimi devirmek için savaşan muhaliflere mühimmat taşıyor. Zaten gizlilik içinde yürütülen bu faaliyetlerin ve sağlanan yardımların mali portesi kamuoyundan gizleniyor.”

-“SURİYE İLE YAŞANAN GERİLİM NEDENİYLE DIŞ TİCARET, TURİZM, TAŞIMACILIK GİBİ ALANLARDA ORTAYA ÇIKAN KAYIPLAR DA CABASI”-

Oran, AKP’nin Suriye yönetimini devirmek için yürüttüğü faaliyetlerin toplam maliyetini ve bunun finansman şeklini açıklamasını istedi. Oran, “Bütçe dengelerinde ortaya çıkan bozulmayı düzeltmede, tüketim üzerinden alınan dolaylı vergileri artırarak elde edeceği gelir artışlarına, yani vatandaşın cebine, lokmasına göz diken, kendi kötü yönetiminin faturasını halka ödeten AKP’nin, bir başka ülkede yönetimi devirme, rejim değişikliği için operasyonlar yürütüp, hovardaca para harcamaya hakkı yoktur” ifadeleri kullandı.

-“SİLAH HARCAMASINDA 2 AYLIK REKOR”

Öte yandan Temmuz ve Ağustos aylarında, bütçeden silah, araç gereç ve mühimmata yapılan harcamaların da yılın ilk 6 ayında yapılan toplam harcamanın üzerine çıktığını belirten Oran, Ocak-Haziran döneminde, güvenlik ve savunmaya yönelik mal, malzeme ve hizmet alımları tutarının, toplam 732.7 milyon TL olduğunu, bu harcamaların Temmuz ayında 473.5, Ağustos ayında ise 372.4 milyon TL artarken, toplam miktarın 846 milyon TL’ye ulaştığını vurguladı.

-“SİLAH ARAÇ GEREÇ KALEMİNDEKİ VERİLER DE REKOR ARTIŞA İŞARET EDİYOR”-

Oran, silah araç gereç ve savaş teçhizatı kalemindeki verilerin de rekor artışa işaret ettiğini dile getirdi. Burada Temmuz ayında 286.6, Ağustos ayında ise 197.8 milyon TL’lik harcama yapıldığını belirten Oran şunları kaydetti:

“İki ayın toplamı 483.4 milyon TL. İlk 6 ayda yapılan harcama ise sadece 202.8 milyon TL. İki ayda bütçeden silaha yapılan harcama, 6 aylık harcamanın 2 katı. Türkiye'nın Suriye'deki muhalif güçlere silah da dahil çok boyutlu yardımlar yaptığı biliniyor. Bu kalemlerin bazıları örtülü ödenekten karşılanıyor.”

-“ÖRTÜLÜ ÖDENEKTE İKİ AYDA YÜZDE 36’LIK ARTIŞ VAR”-

Ocak-Haziran döneminde toplam 431 milyon TL olan örtülü ödenek harcaması yapıldığını belirten Oran, son iki ayda yapılan 156.5 milyon TL’lik harcamayla, 587.7 milyon TL’ye yükseldiğini vurguladı. Oran, sadece Temmuz ayında yapılan örtülü ödenek harcamasının 127.7 milyon TL olduğunu dile getirdi.

“YANLIŞ YÖNET HALKA ÖDET POLİTİKASI ARTIK BİTSİN”-

Oran, Suriye muhaliflerine yapılan yardımın bir bedeli olduğunu, bu bedelin de bütçe açığı olarak gözüktüğünü vurgulayarak, “Faturayı halk ödüyor. AKP hata yapıyor, bunu da vatandaşın cüzdanından ödüyor” dedi.

Hükümete ÖTV ve benzin zammını geri alması çağrısında bulunan Oran, Hükümetin artık ‘yanlış yönet halka ödet’ politikasına bir son vermesini istedi. Oran, “vergileri artırarak akaryakıta zam yaparak ekonomiye dikiş tutturamazsın, ekonomi ve dış politikanızın ‘önce Türkiye’ demesi gerekiyor” uyarısında bulundu.