Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan uyardı: Babamın oğlu olsa kapıdan geri gönderin

Cumhurbaşkanı Erdoğan uyardı: Babamın oğlu olsa kapıdan geri gönderin

28.11.2017 - 11:51 | Son Güncellenme:

Teşkilatları ve bürokratları uyaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,", unvanımı, kendi yanlışına, kendi basiretsizliğine alet etmeye kalkan hiç kimseyi affedemem. Beyefendi böyle istiyor' veya 'Cumhurbaşkanımız böyle istiyor' veya 'Külliye böyle istiyor' gibi ömrümde görmediğim insanların tavsiyesine kadar her konuda adımın kullanıldığı anlaşılıyor. Eğer ben birisine bir şey söyleyeceksen, tavır koyacaksam, kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok. Adımı kullananlar sahtekardır, dolandırıcıdır.Bu benim en yakınım da olsa lütfen bizzat ben bir bakanımı veya bir bürokratı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri çevirin" ifadesini kullandı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu da sert dille eleştiren Erdoğan, "Tek bir politikaları var; o da bizim ve AK Parti'nin yaptığının tam tersini yapmak, söylediğinin tam zıddını söylemek. CHP, bu zat eliyle hızla, maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp 'ana hıyanet partisi' konumuna sürüklenmektedir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile bu hafta içinde bir kez daha görüşebileceğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan uyardı: Babamın oğlu olsa kapıdan geri gönderin

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te partisinin grup toplantısında konuştu. ABD Başkanı Trump ile bu hafta içinde bir kez daha görüşebileceğini dile getiren Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: Cuma günü ABD Başkanı sayın Trump ile görüşme gerçekleştirdim. Bu uzun zamandır ilk defa ABD-Türkiye ilişkilerinde ortak frekans yakalayabildiğimiz bir görüşmedir. Trump ile YPG'den FETÖ'ye pek çok hususu görüştüğümüz konuşmanın devamını önümüzdeki günlerde tekrar yapacağız.

Haberin Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısı çıkışında gazetecilerin görüşmeye ilişkin sorusuna "Bu hafta içinde olabilir" diye yanıt verdi.

BELGE GÖSTERECEKMİŞ...

Ana muhalefetin başındaki zatın iftiralarına aynı zamanda hanım kardeşlerimize yönelik iftiralarına da cevap verme fırsatı buldum. Kendisine ya iddialarını ispat etmesi ya da özür dilemesi çağrısı yaptım. İspat ederse benim siyaseti bırakacağımı ve Cumhurbaşkanlığı'ndan ayrılacağımı, ispatlayamazsa da kendisinden siyaseti bırakmasını söyledim. Biraz sonra güya belge açıklayacakmış. Geçmiş konuları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Kendine bir yerlerden bir şey gönderiliyor. Benim yurt dışına milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı? Yok. Bu çağrılarımın beyhude bir uyrağ olduğunun farkındayım ama müfterilere meydanı bırakmamak gerektiğini de biliyorum.

Haberin Devamı

TEŞKİLATLAR VE BÜROKRATLARI UYARDI

Son zamanlarda daha sık kulağıma gelmeye başlayan bir hususu paylaşmak istiyorum. Nerede işinin altından kalkamayan, nerede tembellik yapan biri varsa hemen şu tarz ifadelerle sıyrılmaya çalışıyor; 'Beyefendi böyle istiyor, Cumhurbaşkanımız, Külliye böyle istiyor' Ömrümde görmediğim insanların tavsiyesine kadar her konuda kullanıldığı anlaşılıyor. Peki bunu ispatı var mı, ağzımdan çıkan böyle bir söz var mı? Yok. Daha önce ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığımı belirtmiştim.

Sosyal medyada benim adıma ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığımı belirtmiştim. Bir kez daha tekrarlıyorum. Tüm milletime de sesleniyorum, eğer ben birisine bir şey söyleyeceksem, bir konuda tavır koyacaksam, bir irade beyan edeceksem, kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok. Bunu bizzat kendim yaparım. Bırakınız Türkiye’yi dünyada bu konuda açık yürekli kararlı liderleri az görürsünüz. Bu kadar net. Kafasında kırk tilki dolaştırıp kırkının da kuyruğunu birbirine değdirmeyen sinsi tiplerden, riyakarlardan hiçbir zaman olmadık olmayacağız.

Milletimizle aramıza kimseyi sokmamak için yedi düvele meydan okuduk. Birilerinin çıkıp milletimizle aramıza girmesine izin veremeyiz. Beyefendi, Cumhurbaşkanı böyle istiyor sözü, adeta bürokratik oligarşinin yeni bir şifresi haline dönüştü. Kim olursa olsun, sorun çözme makamında olduğu halde sürekli şikayet eden, bizi bahane ederek kendini temize çıkarmaya çalışan herkes benim gözümde başarısız kişidir. Bunu böyle bilin. Bakan bakanlığını tıkayacak, bürokrat bürokratlığını tıkayacak ondan sonra da suçu bize atacak. Önüme getirilen tüm konularda kararımı muhataplarıma olumlu veya olumsuz olarak açıkça ifade etmişimdir. Arkadan başka işler çevirmek asla tarzım değildir. Tarzımız doğruya doğru yanlışa yanlış demektir.

Haberin Devamı

Bunu birlikte çalıştığımız herkes bilir. Şahsım üzerinden yeni bir bürokratik oligarşi asla kabul edeceğim bir durum değildir. Şahsımın adı kullanarak kurallar dışında bir iş yapılmasına rıza gösteremem. Hiçbir bakanlıkta kurumda şahsımın adı kullanarak herhangi bir sürecin tıkanmasına rıza gösteremem. Bu benim en yakınımda olsa bizzat ben bakanımı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun.

BUNLAR SAHTEKAR, DOLANDIRICI...

Adımı kullanarak size kim geliyorsa benden bir telefon almıyorsanız bana sorun. Bunu teyit etmiyorsam bu insanları lütfen gönderin. Ne demek adımı kullanmak? Bu bizim siyaset etme anlayışımıza terstir. Bunu yapanlar hepsi sahtekardır, dolandırıcıdır. Bunlara yol vermeyin. İsmimi, unvanını kendi yanlışına alet etmeye kalkan hiç kimseyi affedemem. Meclis'teki, partideki, Cumhurbaşkanlığındaki özel kalem görevlileri ile şahsıma iletmelerini rica ediyorum.

Haberin Devamı

"ALEVİ KARDEŞLERİMİZE YÖNELİK PROVOKASYONLARI YAPANLAR LAWRENCE MİSYONLU KİŞİLER"

Bizim PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi Kürt kardeşlerimize mücadele gibi takdim eden kişi olsa olsa bu ülkenin Lawrence'ı olur. Bölücü terör örgütünü Kürt kardeşlerimizle ilişkili hale getirmek en büyük hakarettir. Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir. Her türlü hakka ve imkana sahip bireylerdir. Asıl tehlike Alisiz Alevilik gibi sapkınlıklarla Alevi kardeşlerimizi köklerinden kopartarak bir başka dine yöneltmeye çalışan akımlardır.

Haberin Devamı

CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU'NA ÇOK SERT ELEŞTİRİ

Coğrafyamızdaki bölücülük faaliyetlerinin önüne geçmek zorundayız. Aksi hale zafer naralarının başka dillerde yapıldığı çarpık düzen kaçınılmazdır. Biz ne kadar kucaklayıcı olmaya çalışıyorsak ana muhalefet partisinin başındaki zat da işi üzülerek söylüyor ki müptezelliğe vurdu. Çünkü genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana yaptığı iş hep çamur at tutmasa da iz bırakır. Hep iftira iftira iftira. Hadi şahsımla ailemle ilgili meseleleri bir kenara bıraktım. Bu partinin ve başındaki zatın, ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması gerçekten üzüntü vericidir.

Biz PKK’nın üzerine gideriz, o ise ‘iyi çocuklar’ diyerek ‘piknik yapan vatandaşlar’ diyerek teröristlere sahip çıkar, onlarla beraber yola devam eder. Biz FETO’nun üzerine gideriz, işi Ankara’dan İstanbul’a yürümeye kadar getirdi, başımıza FETOperest kesilir. Karşımızda Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar yüreği nasırlaşmış, beyni sulanmış bir zat var. Amerika ile Rusya ile Suriye ile ne bileyim dünyadaki 196 ülkenin herhangi birisiyle sorun yaşarız, bu zatı yine karşı tarafın borazanlığını yaparken görürüz. AB ile anlaşmazlık yaşarız, karşı tarafın ağzı ile konuşuyor buluruz.

Ana muhalefet de çıkacak heybesinde ne kadar iftira, hakaret, zehir varsa onları ortaya dökecek. Hazreti Mevlana’nın dediği gibi “küp içindekini sızdırır” İçinde bal varsa bal sızdırır, balçık varsa balçık sızdırır. Milletimiz görüyor, biliyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sıkça andığımız için CHP'den her an Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hale geldik. CHP bu zat eli ile hızla ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp ana hıyanet partisi konumuna doğru sürüklenmektedir. Kaliteli siyaset sadece ülkenin büyümesine katkı sağlamakla kalmaz, bununla meşgul olan insanların tad almalarını sağlar.

CHP'nin eski genel başkanı ile tartışırdık. Kendisine kızardık, atışırdık ama polemiklerimizin bir seviyesi vardı. Terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar. Açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık. Milletimizin önüne çıkacağız. Biz yaptıklarımız, yapacaklarımız anlatacak, sandıkta destek isteyeceğiz. Ana muhalefet de çıkacak heybesinde ne kadar yalan dolan, zehir varsa ortaya dökecek. Küp içindekini sızdırır. Bal varsa bal sızdırı. Balçık varsa balçık sızdırır. 2019 yılı bu muhasebenin bir kez daha yapıldığı bir imtihan yılı olacak.

Ailece biz bu zat hakkında manevi tazminat davamızı 1,5 milyon olarak avukatlarım müracaatlarını yaptılar. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz. Kovalayacağız, iftira at yok artık geçti o iş. Biz şöyle bir çizgi çekmiştik ama anlamadı. Çünkü cibilliyet meselesi bu. Cibilliyetinin gereğini yapıyor, biz ise insanlığımızın gereğini yaptık. Hukukumuzu hukuk içinde aramaya devam edeceğiz. Bir yanağıma vurdun mu, öbür yanağını bekle, bizden gelecek.