Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş kabine revizyonu açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş kabine revizyonu açıklaması

03.05.2017 - 10:56 | Son Güncellenme:

Rusya ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Görüşülecek konuların başında Suriye geliyor" dedi. Kabine revizyonu iddialarıyla ilgili de konuşan Erdoğan, "Başbakan böyle bir teklifle bana gelmedi. Revizyon gündemde değil" dedi.'CHP'li Baykal'ın 'Abdullah Gül'ün yüzde 49'un  adayı olabileceği' yönündeki açıklaması için de "Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri  oynamayı bıraksın da kendi başının çaresine baksın" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğandan flaş kabine revizyonu açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberinde Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da Rusya'ya gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanı'ndan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Ankara Valisi Ercan Topaca, AK Parti Ankara İl Başkanı Mustafa Nedim Yamalı ile diğer yetkililer uğurladı.

Haberin Devamı

KAYBEDECEK BİR SANİYE BİLE YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'ya hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Ziyaret kapsamında ikili ve bölgesel konuların ele alınacağını, ticari ve ekonomik ilişkilerin etraflıca değerlendirileceğini söyleyen Erdoğan, bölgesel konuların başında Suriye'nin geldiğini, bunun yanında Irak'ta yaşanan gelişmelerin de görüşüleceğini dile getirdi. Moskova'da 10 Mart'ta yapılan Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi 6. Toplantısı'nda bazı kararlar alındığını hatırlatan Erdoğan, Soçi'deki görüşmede, alınan kararların hayata geçirilmesine yönelik, ilerleyen süreçte ne tür adımların atılacağının planlamasını birlikte yapacaklarını belirtti.

Haberin Devamı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le sık sık, gündemlerinde olan konuları ele aldıklarını ve iki ülke ilişkilerinin eski seviyesinin üstüne çıkması için yoğun çaba harcadıklarını ifade eden Erdoğan, "Özellikle ekonomik konularda bizim 100 milyar dolarlık hedefimiz söz konusuydu. Bu malum gelişmelerden sonra ciddi bir düşüş söz konusu oldu. Bunu yeniden toparlayıp inşallah aynen bıraktığımız yerden yola devam etmemiz gerekiyor." diye konuştu.

'ENERJİDE CİDDİ ADIMLAR ATTIK'

Siyasi olarak güven ortamının en üst düzeyde tesis edildiğine, bunun da günbegün güçlenerek sürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: "Siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ve turizm alanlarında bunun olumlu yansımalarını zaten sizler de takip ediyorsunuz. Nitekim şu anda turizmde ciddi gelişmeler olmaya başladı. Bunun daha da artarak devamını istiyoruz. Bilhassa stratejik alanlardan olan enerji konusuna büyük önem veriyoruz. Son dönemde enerji iş birliğimizde ciddi adımlar attık. Türk Akımı Projesi bir şekilde ilerliyor. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin ilk reaktörünün 2023 yılında faaliyete geçmesini bekliyoruz. Bunu ne kadar öne çekebilirsek tabii ki o kadar bizim için de Rusya için de önemli olacağını ifade etmek isterim."

Rusya ile ekonomik ve ticari ilişkileri dengeli şekilde geliştirmenin gayreti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, bunun önündeki en büyük engelin, Türkiye'ye uygulanan ekonomik ve ticari kısıtlamalar olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, bu konuda başbakan yardımcıları seviyesinde görüşmelerin sürdüğünü belirterek, "Görüşmeler sonucunda tüm ekonomik ve ticari sıkıntıların ivedilikle çözüme kavuşturulması gayretlerimiz arasındadır. Ben de Sayın Putin ile olan görüşmemizde, süreci hızlandırmamız gerektiğini bir kez daha ifade edeceğim. Ne Rusya'nın ne de Türkiye'nin bürokrasiye kurban edilecek tek bir saniyesi yoktur. Bizler bu konudaki kararlılığımızı her fırsatta vurguluyoruz. 100 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşmak istiyorsak, birlikte yapıcı ve bu konuda teşvik edici bir gayretin içinde olmamız şart." değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk vatandaşlarının vize alma zorunluluğunun, iki ülke vatandaşları arasında beşeri münasebetlere mani olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı

SURİYEDE SİYASİ ÇÖZÜM ORTAK HEDEF

Putin ile ele alacakları gündem başlıklarından en önemlisinin Suriye olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye meselesinde oldukça verimli iş birliğimiz söz konusu. Siyasi çözüm umutlarının tekrar yeşermesine vesile olan birçok adımı beraber attık. Suriye'de akan kanın bir an önce durması, ülkenin toprak bütünlüğü korunarak siyasi çözüme ulaşılması ortak hedefimizdir. Suriye'de nüfuzu olan ülkelerin artık elini taşın altına koyması gerekir ama şunu da bilmemiz gerekir ki nüfuzun ötesinde 911 kilometrelik sınıra sahip olan Türkiye'nin buradaki konumu her şeyin üstündedir. Her an tehdit altında olan Türkiye'nin sınır şehirlerinin geldiği konum da göz önüne alınmalıdır. Kundaktaki bebeklerin, okula giden çocukların, hastanede tedavi gören masum sivillerin hunharca katledilmesine daha fazla tepkisiz kalamayız. Bu açıdan ülkelerimizin garantörlüğüyle tesis edilen ateşkesin tahkim edilmesine, ki son Astana'da da bu gündeme gelmiştir, önem veriyoruz. Krizin çözümü için Rusya ile ortak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ziyaretimizin hem ikili konular hem de bölgesel barış anlamında hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."

Haberin Devamı

YILDIRIM İLE 5.5 SAATLİK GÖRÜŞME VE KABİNE REVİZYONU İDDİASI

Haberin Devamı

Başbakan Yıldırım ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı, 5,5 saat süren görüşmede kabine revizyonunun gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Erdoğan, şu anda hükümetin gündeminde böyle bir şeyin olmadığını, Başbakan Yıldırım'ın böyle bir teklifle de kendisine gelmediğini belirtti. Dün yapılan AK Parti'ye üyelik töreninin ardından Yıldırım ile bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, "Özellikle devlette atılan bazı adımlar var, bu adımlarla ilgili olarak beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı, bu konuları beraberce paylaşma fırsatı bulduk." ifadelerini kullandı.

GENEL BAŞKAN OLUNCA PARTİ YÖNETİMİ DEĞİŞECEK Mİ?

Erdoğan, 21 Mayıs'taki AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nin ardından Genel Başkan olduktan sonra parti yönetiminde, teşkilatlar ve belediyelerde bir tasarrufu olup olmayacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: "Şimdi siz doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz. Daha durun bakalım, gerçekleşsin, resmen böyle bir görev tevdi edilmesi halinde atılacak adımları orada görme imkanınız olacak. Ama ben şunu sizlere çok açık ve net söylemek durumundayım. Eğer böyle bir görev şahsıma tevdi edilirse, genel kurulumuz tarafından tevdi edilmesi halinde, tabii ki yeniden birimleri ele alıp değerlendirme, ama hepsi bunların çok ciddi istişareler neticesinde olacaktır. Bu istişareler neticesinde ülkenin genel profilini değerlendirmek suretiyle, yani belli bir bölgenin temsil edildiği değil, 81 vilayetin adeta temsilini gördüğü bir yapının oluşması her zaman benim şiarım olmuştur. Yine aynı şekilde böyle bir adımı, inanıyorum ki, bu istişareler neticesinde tablo içerisinde görmek mümkün olacaktır. Konuya ilişkin bütün ilgili arkadaşlarımızla istişarelerimizi yaparız, bu istişareler neticesinde ideal olanı tespit etme fırsatı olur, eğer irade bize böyle bir görevi verirse."

KILIÇDAROĞLU'NA YANIT: SİYASİ TARİH OKUSUN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'ye üyeliğine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: "Ben onu aslında yoruma gerekli görmüyorum. Kendisine bir tavsiyem var. Siyasi tarihi okusun, öğrensin. Ama hepsinden öte kendi partisinin siyasi tarihini öğrenmesi lazım. Kendi partisinin siyasi tarihini öğrenirse, hele hele dün yaptığı konuşmayla zaten kimlerin temsilcisi olduğunu da çok açık net ortaya koydu. 'Aykırı sese tahammülüm yok, gereğini yaparım.' dedi. Aykırı sesler her zaman her yerde olacaktır. Asıl olan ona tahammül edebilmektir. Tavsiyem şu. Hele hele partisinin siyasi geçmişini, hep övünüyor ya, onu iyi öğrenmesi okuması lazım. Gazi Mustafa Kemal'den İnönü'ye kadar onları iyi değerlendirir okursa bunu da öğrenecektir diye düşünüyorum."

33 AY SONRA AK PARTİYE DÖNÜNCE NE HİSSETTİ

Bir gazetecinin, 33 ayın ardından AK Parti Genel Merkezi'ne yeniden geldiğinde hissettiklerini sorması, "Heyecan mı vardı sizin için, ruh haliniz neydi" demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Yani psikolojik bir soru soruyorsun" yorumu salondakileri güldürdü. "O yapının ilk harcından itibaren emeğim var, temelini attık, hamdolsun ortaya güzel bir projeyle beraber güzel bir eser çıkardık." diyen Erdoğan, AK Parti hareketinin gerek fiziki şartları gerekse içindeki ruh tablosuyla güçlenerek bugünlere geldiğini belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti: "Burada tabii duygusal olmamak mümkün değil, 979 gün de az bir süre değil. Zaten o yasayı kimler hazırlamışsa, o Anayasa'yı kimler hazırlamışsa, orada 'Partisinden istifa etmesi gerekir' kaydını oraya kimler düşmüşse, onlar siyasi bir cinayet işlemiştir. Bunun kadar yanlış bir şey olabilir mi? Buna dair daha başka birçok bizde yanlışlar var. Şimdi benzetmeler yapıyor, 'Maça çıkan kişi partili olur mu, öyle bir hakem partili olur mu' veya 'Bir takımın üyesi olur mu' gibi ifadeler, yaklaşımlar çok yanlış. İlla orada üye olması şart değil ki onun gönül dünyasında bir takım yatıyor mu? Yatıyor. Orada kaydı olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Mesele, aranan nedir? Adil olarak o işi yönetmektir. Bu maçta da adil yönetmektir ama ülkeyi de adil yönetmektir. Başbakan partiye üye oluyor mu? Oluyor. Ülkeyi yönetiyor mu? Yönetiyor. Başbakan için böyle bir şeyi söylüyor musun? Söylemiyorsun. Cumhurbaşkanı, benzerleri var mı? Var. O da ne yapacaktır? Ülkeyi yönetecektir. Asıl olan nedir? Adil olarak ülkeyi yönetmesidir. Adil olarak ülkeyi yönettikten sonra zaten mesele yok."

NEYİ KABUL EDECEKSİNİZ?

Nihai kararı milli iradenin vereceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Milli iradeye biz saygı duyduğumuz sürece, eğer adil olmayan bir yönetim söz konusuysa zaten görevi tevcih eden millet, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir', verdiği gibi almasını da bilir. Olay bu kadar basit. Bundan önce biz 367 garabeti yaşadık. 367 garabetini neyle izah edeceksin? Hem '367 aranır' diyorsun, 367 görevi tevdi ediyor, ondan sonra ona, 'Tamam' demiyorsun, onu da kabul etmediler. Onu kabul etmezsiniz, bunu kabul etmezsiniz, en sonunda bunu da mı kabul etmiyorsunuz, 'Haydi millete'. Bu sefer millet ne yaptı? Millet verdi görevi. Şimdi milletin verdiği bu kararı da kabul etmiyorlar. Ya siz neyi kabul edeceksiniz? Böyle bir garabet olur mu? İşte CHP zihniyeti budur. Bunların, açın şöyle bir basın arşivlerini, ta geçmişten bugüne nasıl geldiklerini göreceksiniz. Hep aynı senaryo. Bu oynanmıştır, oynanıyor. Bakın şimdi kasetle gelen bir kişi, kimden aldı görevi belli, ama şimdi bakıyorsun o da başladı, işte '49' meselesi, şu meselesi, bu meseli. Bunlar bizi ilgilendirmiyor.

Biz kendi işimize, ülkemizin geleceğine bakacağız. Daha iyi, başarılı günlere ülkemizi nasıl kavuşturacağız, bunun gayreti içinde olacağız. İşte şimdi Rusya yolculuğumuz bunun için, evvelsi gün Hindistan yolculuğumuz bunun içindi. Önümüzde bir Kuveyt yolculuğumuz var, ardından ABD yolculuğumuz, ardından Belçika yolculuğumuz var, bu arada ABD öncesi Çin var. Çin'den ABD'ye inşallah geçeceğiz. Bütün bunların hepsi, daha güçlü bir Türkiye için yola nasıl devam edeceğiz."

BAYKAL'A SERT YANIT

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yüzde 49'un adayı olabileceği"ne yönelik sözleri hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onu değerlendirmeye gereksiz buluyorum. Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri oynamayı bıraksın da kendi başının çaresine baksın." dedi.