Siyaset Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

24.02.2017 - 15:42 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde gençleri ön plana çıkaran Cumhurbaşkanı Erdoğan "16 Nisan'ın akşamı özellikle Manisa'yı takip edeceğim." dedi. Erdoğan idam konusu ile ilgili "bana geldiğinde ben onaylarım ama parlementodan çıkmaz ise bunun için de referandum yaparız. dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğandan önemli açıklamalar

Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'ndaki toplu açılış törenindeki konuşmasında, 220 milyon lira tutarındaki kamu, belediye ve özel sektör yatırımlarının şehre hayırlı olmasını diledi.

Haberin Devamı

Açılışı gerçekleştirilecek eserler arasında, eğitimde 145 derslik, 620 öğrenci kapasiteli pansiyon, 200 öğrenci kapasiteli erkek öğrenci yurdu, bir spor salonunun bulunduğunu belirten Erdoğan, sağlık alanındaki yatırımlar hakkında bilgi verdi.

TOKİ'nin altyapı ve çevre düzenlemeleriyle birlikte 141 konutu, AFAD'ın 34 dersliği ve Soma Akşemsettin Camisi'ni tamamladığını, belediyelerin spor tesislerini, sağlık ocaklarını, çevre düzenlemelerini, çeşitli hizmet binalarını şehre kazandırdığını bildiren Erdoğan, özel sektörün zeytincilik, sütçülük, soğuk hava depoculuğu, alabalık, gübre, kuruyemiş gibi alanlarda gerçekleştirdiği yatırımları da hizmete açtıklarını söyledi.

Bugüne kadar hiçbir gücün önünde eğilmediklerini, sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğildiklerini vurgulayan Erdoğan, alandakilere "Bundan sonraki süreçte de sizlerle beraber el ele, dimdik bu yürüyüşümüzü devam ettireceğiz." diyerek seslendi.

Haberin Devamı

Erdoğan, son 14 yılda Manisa'nın 18 milyar liralık yatırımla yepyeni bir çehreye kavuştuğunu, şimdi ise yeni yatırımlarla Manisa'nın daha büyük hedeflere doğru ilerleyeceğini kaydetti.

İstanbul-İzmir otoyolunun aynı zamanda bir "Manisa Projesi" olduğunu, 6,5 milyar dolarlık bu dev projenin etap etap hizmete girmeye başladığını anlatan Erdoğan, Osmangazi Köprüsü'nün açılışının yapıldığını anımsatarak, bu yatırımların hepsinin 16 Nisan'ın öncü haberleri olduğunu söyledi.

Ankara-İzmir hızlı tren projesine de değinen Erdoğan, "Ankara-Afyon-Uşak-Manisa-İzmir hızlı tren hattı bölüm bölüm inşa ediliyor. Bu hat devreye girdiğinde Ankara-Manisa arası 3 saatin de altına düşüyor. Rabbim bu ülke için, bu millet için taş üstüne taş koyan herkesten razı olsun." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa'nın her dönemde bu coğrafyanın üreten eli, düşünen beyni, savaşan kolu, yürüyen bacağı olduğunu ifade ederek, "Şehrimizin 2015 yılından bu yana terörle mücadelede asker ve polis olarak 21 şehidi var. Son El Bab operasyonunda da Manisa'nın 3 gazisi bulunuyor. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz." diye konuştu.

Haberin Devamı

"Bizim rejimle mejimle işimiz yok"

Bugün de Manisa'ya çok büyük bir görev düştüğünü belirten Erdoğan, Türkiye'nin 16 Nisan'da sandığa giderek, önemli bir tercihte bulunacağını anımsattı.

Yönetim sistemini değiştireceklerini ifade eden Erdoğan, "Hani bu ana muhalefet ve onun malum takıntıları var. Ne diyor? 'Bunlar rejim değiştirecek' Bizim rejimle mejimle işimiz yok. Rejim sorunu bu ülkenin 1923'te bitti. Bizim şu anda yönetim sistemiyle sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık bunları birleştiriyoruz güçlü bir yürütme organı oluşturuyoruz. Ama bunlar bundan anlamaz. Bugüne kadar bunlara 5 tane koyun ver, kaybedip gelirler." değerlendirmesinde bulundu.

"Bu millet yatanı da görüyor, çalışanı da görüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 yılda Türkiye'nin geldiği noktaya işaret ederek, Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülke 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, 14 senede 6 bin 100 kilometreye 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini belirtti. Yolun medeniyet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu millet yatanı da görüyor, çalışanı da görüyor. 25 tane havalimanımız vardı şimdi 59 tane havalimanımız var. 16 Nisan'da 'evet' bunların devamı demektir, 'Daha da ileri' demektir." diye konuştu.

Haberin Devamı

AK Parti iktidara gelene kadar hızlı trenin olmadığını anımsatan Erdoğan, 'evet' demenin yüksek hızlı tren, bölünmüş yolların ve havalimanlarının daha da artması demek olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'evet' tercihinde bulunulmasının, Türkiye'nin, dünyanın en büyük havalimanına sahip olması demek olduğuna da dikkati çekerek, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde havalimanının ilk kısmının açılacağını belirtti.

İzmir'de doğru dürüst bir havalimanı bulunmadığı dönemde Adnan Menderes'i yaptıklarının altını çizen Erdoğan, "Gerçekleri göreceğiz. Bunlar medeniyet nedir anlamazlar bu işten. Şurada Beydağ Barajı'nı yaptığımız zaman bazıları bizimle dalga geçti, 'Olmaz' diye. Biz 'Bal gibi olur' dedik. Yaptık mı, yaptık. Ödemiş Ovası'nı sulamaya başladık mı? Evetçi demek, bu demektir işte." şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

"Biz Fatih'e layık olacağız"

Meclisin ve yargının görevlerini yeniden tanımlayarak, bu kurumları güçlendireceklerini belirten Erdoğan, "Ne diyor CHP Diyor ki; 'Bunlar Meclisi kaldıracaklar.' Yalan konuşma, doğru konuş. Tam aksine Meclisin gücünü artırıyoruz, denetim gücünü artırıyoruz. Cumhuriyetimizi daha güçlü bir demokrasiyle daha güçlü bir yönetimle taçlandırıyoruz. Biz bu ülkenin ve bu milletin sevdalısıyız. Biz size aşığız, aşık. Biz Ferhatız siz de Şirinsiniz. Ferhat dağları nasıl deldi? O aşkından dolayı deldi. Şimdi biz de dağları dele dele geliyoruz. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kadar tünel yaptık." ifadelerini kullandı.

Bununla da yetinmeyerek, denizin altından gittiklerini ifade eden Erdoğan, "Benim ecdadım Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethinde karadan gemileri yürüttü. Dedik ki 'Dede, sen karadan gemileri yürüttün, biz de şimdi Marmaray'la denizin altından Marmarayı yürütüyoruz' dedik. Üç sene de Marmaray'dan 200 milyona yakın insan geçti. Bitmedi bir de dedik ki, 'Avrasya Tüneli'ni yapacağız.' Denizin altından Asya ile Avrupa'yı birbirine bağladık mı? Şimdi de otomobiller geçiyor denizin altından. Niye? Biz Fatih'e layık olacağız." diye konuştu.

Erdoğan, boğazın üzerine üçüncü köprü olarak Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptıklarını da hatırlatarak, köprünün üzerinden de raylı sistemle yüksek hızlı trenin geçeceğini bildirdi.

Bütün bunların millet için olduğunu ifade eden Erdoğan, alanda bulunanlara, "16 Nisan'da hazır mıyız?" diye sordu. "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Türkiye'nin, Türk milletinin aleyhinde olacak hiçbir işin içinde yer almayız. Tam tersine tüm benliğimizle karşısında dururuz." dedi.

Göreve geldiği günden bu yana yurt içinde ve dışında Türkiye'yi temsil ederken ortaya koyduğu duruşa milletin şahit olduğunu belirten Erdoğan, "Bu millet dik durur, dikleşmez. Şanına ne yakışırsa onu yapmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Alandakilerin "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarına "Ben de sizinle gurur duyuyorum" karşılığını veren Erdoğan, şunları söyledi:

"15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısında sizlerle tarihe geçecek şanlı bir duruş sergiledik. Bugün de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ülkemizin ve milletimizin geleceği için istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Eğer mevcut sistemle Türkiye'nin hedefine ulaşabileceğine, eskiden beri yaşadığı sorunları çözebileceğine inansaydık emin olun anayasa değişikliği konusunda en küçük bir adım atmazdık. Ama gördük biz, yaşadık. 14 senedir bunu görüyoruz. Nasreddin Hoca ne dedi, damdan düşmüş, ayakları kırılmış, koştular doktor aramaya, 'doktor değil, bana damdan düşen birisini getirin.' dedi. Ben de diyorum ki biz damdan düştük. Neyin ne olduğunu biliyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlık yaptığı dönemde Merkez Bankası'na yapılacak atama için önerdiği isimlerin çok birikimli olmalarına rağmen, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından "Ben öyle uygun gördüm" denilerek, geri çevrildiğini anlattı.

Erdoğan, "Niye? Zihniyet uymuyor. İlla aynı yerden geleceğiz. İdeolojik bakıyor. Bu zihniyet ne yaptı? Kendi zihniyetinde olduğu halde rahmetli (Bülent) Ecevit'e kitap fırlattı. Böyle bir şey olabilir mi? Cumhurbaşkanı başbakanına kitap fırlatacak, anayasa kitapçığını, böyle bir anlayış olabilir mi? İşte biz bunu tecrübe ettik." dedi.

"Ülkemize olan maliyetini hiçbir zaman umursamadılar"

Aynı ekolden geldikleri için, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile böyle bir sıkıntı yaşamadığını, kendi cumhurbaşkanlığı döneminde görev yapan iki başbakanın da sorunsuz çalıştığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sırf kendi çıkarlarını daha iyi koruyabilmek adına gücü ve yetkiyi farklı makamlar arasında dağıtanlar, bunun ülkemize olan maliyetini hiçbir zaman umursamadılar. Çünkü bu ülke ne yazık ki birçok darbe, engelleme, şunun bunun karşısında adeta rüzgar önündeki yaprak gibi savruldu. Bu ülkede zayıf yönetimler, bütün bunlar yüzünden siyasi ve ekonomik krizler çıktığında, sosyal çalkantılar yaşandığında zararı kim görüyor? Millet görüyor. Onların ise batan geminin malları misali bu kaostan kendilerine menfaat sağlamaktan başka bir düşünceleri yoktur. Cumhurbaşkanlığı seçimi çıkmaza girdi. Cumhurbaşkanlarıyla başbakanlar birbirine düştüğünde kaybeden kim oluyor? Yine millet. İşte o anayasa kitapçığı fırlatıldığında ertesi gün kur bir anda yüzde 40 fırladı. Kim ödedi? Millet. Bu karmaşayı kendilerine daha fazla alan açmak için kullanmanın hep peşinde oldular. 1970'li yılları unutmadınız değil mi? 1990'lı yılları hatırlıyorsunuz değil mi? 2003 yılına kadar bu ülkenin yaşadığı sıkıntıları bizzat gören kardeşlerim var burada."

Başbakanlığı döneminde önlerine çıkarılan engelleri hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"2007 yılında bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için icat ettikleri 367 garabeti ve diğer usulsüzlükler dün gibi gözümüzün önünde. Türkiye 16 Nisan halk oylamasına, bu anayasa değişikliğine durduk yere gelmemiştir. Yeni yönetim sistemi arayışımızın gerisinde asırlar boyu yaşanan sıkıntılar, tecrübeler, ortaya çıkan ihtiyaçlar vardır. Ömründe hiç gocadonu giyip deste çekmeye gitmemiş olanlar milletin derdini de bilmez, o derdin dermanını da bilmez. Siz, badırdayıp duranlara bakmayın. Emin olun, anayasa değişikliğiyle getirilen yeni yönetim sistemi ülkemizin ve milletimizin hayrınadır."

Türkiye'yi bugünlere onca engele, onca badireye rağmen getirdiklerini belirten Erdoğan, şimdi yeni sistemle geleceğe çok daha güçlü bir şekilde taşıyacaklarını ancak bunun için önce 16 Nisan'da sandıkların "Evet'le patlatılması" gerektiğini bildirdi.

"Tam da bu sebeple"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri diyor ki 'Türkiye'nin bu kadar sorunu var, bunları çözmek için uğraşmak yerine niçin yönetim sistemini değiştiriyorsunuz?' İşte tam da bu sebeple değiştiriyoruz. Türkiye'nin sorunlarının çözümü, şahısların inisiyatiflerine kalmasın diye yönetim sistemini değiştiriyoruz. İstikrarın ve güvenin teminatı şu veya bu kişi değil, bizzat sistemin kendisi olsun diye anayasa değişikliğini istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle son 3-4 yıldır her cepheden Türkiye'ye yönelik saldırılar yapıldığını, bu saldırılarda terör örgütlerinden ekonomiye, medyadan uluslararası kuruluşlara kadar her aracın kullanıldığını vurgulayan Erdoğan, her saldırıya buna elverişli araçla karşılık vermek, mücadeleyi doğru yöntemlerle sürdürmek gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Mevcut sistem dünkü Türkiye'nin dahi ihtiyaçlarını karşılayamıyordu. Böyle bir sistemle devam etmek göz göre göre ülkeyi krizlerin, çekişmelerin, kavgaların pençesine terk etmek demektir. Şimdi birileri diyor ki 'İşte 10 yıldır işler tıkır tıkır yürüyor, sorun çıkmıyor.' İyi de bunun kerameti sistemden kaynaklanmıyor ki. Son değişikliği şahsıma bağlayanlar var. Şahsi fedakarlıklarla yürüyen bir sistemde ısrar ederek, kendi kendileriyle çelişiyorlar. Biz bu sistemi sadece ve sadece milletimiz için istiyoruz. Türkiye hedeflerine daha kolay ulaşabilsin diye istiyoruz. Eğer 'Tek adam' diyorsanız, tek adamcılık CHP'nin yapısında vardır. CHP'nin il başkanları, o ilin il valisiydi aynı zamanda. Gençler siz bunları bilmezsiniz, bunları babalarınıza, dedelerinize sorun, onlar size söylesin. Hem il başkanı hem vali, bu ülkeyi öyle yönettiler. Tek particilik, tek adamcılık, böyle götürdüler."

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden 57'sinin başkanlık sistemiyle yönetildiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu değişikliği biz, ülkemiz daha da kalkınsın, milletimiz daha zengin olsun, müreffeh bir hayat yaşasın diye istiyoruz. Yeni yönetim sistemini, ülkemize diz çöktürmek için uğraşanlara karşı daha güçlü bir mücadele vermek için istiyoruz. Türkiye bir daha darbelerin, krizlerin, muhtıraların sancısını çekmesin diye istiyoruz." ifadesini kullandı.

Erdoğan, meydandaki vatandaşlara, "Tüm bu sebeplerle tek millet için 'evet' diyor muyuz? Tek bayrak için 'evet' diyor muyuz? Tek vatan için 'evet' diyor muyuz? Tek devlet için 'evet' diyor muyuz? Öyleyse tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet." diye seslendi.

"Kimse ülkemizde operasyon yapamaz! Çökertiriz"

Türkiye'de Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Roman, Boşnak, hiçbir ayrım olmadığını, 80 milyon vatandaşın tek millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şehidimizin kanı bayrağımızın rengi. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Alternatif bayrak, asla. Paçavraları kimse bayrağımızın yerine ikame edemez. Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." diye konuştu.

Erdoğan, "Kimse topraklarımızın üzerinde operasyon yapamaz, çökertiriz. Şu anda Bestler deresinde, Cudi dağlarında, Tendürek dağlarında, Mehmedimiz, silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, aynı şekilde bu mücadeleyi sürdürüyor. Güvenlik korucularımız aynı şekilde sürdürüyor. Allah onlardan razı olsun." ifadelerini kullandı.

Şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa dileyen Erdoğan, terör örgütlerine ilişkinse "Bunları derdest edeceğiz" dedi.

Alandaki gençlere seslenen Erdoğan, 16 Nisan'ın gençlerin günü olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hani diyorlardı ya 'Çoluk çocuğa mı bırakacağız' diye. İşte 16 Nisan'da siz şimdi onlara cevap vereceksiniz. Hazır mıyız buna? 30 yaşında biliyorsunuz seçilme hakkı vardı biz geldiğimizde. Biz 30 yaşı kaldırdık, önce 25'e indirdik, şimdi de 25'i 18'e indiriyoruz. Dediler ki 'Ya olur mu çocuk bunlar.' 18 seçme yaşı oluyor da niye seçilme olmasın? Zor olan seçmektir. Dünyada var, Türkiye'de niye olmasın?"

"Gençlerine güvenmeyen bir ülke, geleceğine güvenmiyor demektir"

Dünya çapında çok sayıda 18-25 yaş arasında bakanla tanıştığına işaret eden Erdoğan, gençlerin dünyanın çok güçlü firmalarında yöneticilik yaptığını, yüksek sermayeleri yöneten gençlerle karşılaştığını belirtti. "Şu anda 16 Nisan parlamentonun kapısını size açma günüdür." diyen Erdoğan, bazı kişilerin buna "hayır" dediğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Bu 'hayır' diyenlerin karşısında durmaya var mıyız? Onun için çok çalışacağız. Ben gencime güveniyorum. Ben gençliğime inanıyorum. Siz, 15 Temmuz'da bunu ispatladınız. Siz, 15 Temmuz'da öyle bir duruş sergilediniz ki 'Biz varız' dediniz. F-16'lar ölüm kusarken benim gencim kaçmadı. Tankların üzerine yürüdü, helikopterlerin, modern silahların üzerine yürüdü. Çünkü hepsi 'vatan' diyordu, hepsi 'şehadet' diyordu, hepsi 'demokrasi' diyordu. Gençlerine güvenmeyen bir ülke, geleceğine güvenmiyor demektir."

Anayasa değişikliği için halk oylamasına 51 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, bu süreçte durulmaması, gerekirse kapı kapı dolaşılması gerektiğini de vurguladı.

Erdoğan, 16 Nisan akşamı Manisa'daki sandıklardan çıkan sonucu özellikle takip edeceğini söyledi.

AK Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım ile Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bir kez daha anayasa değişikliğine ilişkin verdikleri mücadele dolayısıyla teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Özellikle de parlamentoda, her iki partinin grubuna teşekkür ediyorum. Dik durdular, taviz vermediler ve güven oylaması için 339'u yakaladılar. Şimdi onlar parlamentoda görevini yaptı. Sayın genel başkanlar ve ekip yaptı. Şimdi sıra nerede? Sıra millette. Şimdi ben de milletime güveniyorum. Ben diyorum ki benim milletim inşallah AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim, Milliyetçi Hareket Partisine gönül veren kardeşlerim, Cumhuriyet Halk Partisine gönül veren kardeşlerim, hatta hatta HDP'ye gönül verenlere, kardeşlerime sesleniyorum; 'bu, milli birlik seferberliğidir.' Gelin birleşelim ve 16 Nisan'da bu reformu halledelim."

Erdoğan, "Unutmayın siz 21 yaşında İstanbul'u fethetmiş, çağ kapatıp çağ açmış bir ecdadın, Fatihlerin torunlarısınız. Ne diyor, Arif Nihat Asya o güzel şiirinde, 'Delikanlım, işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim, Ulubatlı Hasan'dan. El de sensin dil de sen, gönüldesin baştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın'" şeklinde konuştu.

15 Temmuz gecesi yaptığı çağrıyı ve bu çağrıyla meydanlara koşan vatandaşları hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Marmaris'ten Facetime ile duyuru yaptığımda meydanlara döküldüğünüzü gördüğümde çok duygulandım ve hemen ilk işim oradan İstanbul Yeşilköy'e gelmek oldu. Oradaki tüm kardeşlerimle halkımla bütünleştik ve oradan bütün operasyonu yönetmeye başladım. Anlamlı bir geceydi, fazla sürmedi. 16-17 saatte neticeye ulaştık. 'İman o cevherdir ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür'. Ne diyor Akif, 'Arkadaş, yurdumu alçaklara uğratma, sakın. Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın. Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.'"

idam için referandum sinyali

Erdoğan, alandaki vatandaşların, "idam isteriz" şeklindeki sloganlarına karşılık ise şunları söyledi:

"Ben şuna inanıyorum, idam talebi parlamentoya gelecek. Temennim odur ki parlamentodan geçtiği anda bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Fakat bir sıkıntı, anayasa değişikliği gerektiriyor. İşte ayın 16'sı aynı zamanda bunun da bir cevabı olacak. Gerekirse şimdiden bir şey daha söylüyorum, bunun için de bir referandum yolu açabiliriz. Eğer parlamentodan bu çıkmıyorsa anayasa değişikliği için bir referandum talebini şimdiden hatırlatıyorum. İnşallah onun için de ne yaparız, yine millete gideriz. Millet ne diyor? Millet 'idam' diyorsa mesele bitmiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Cumhuriyet Halk Partisi ne diyor 'Biz Mustafa Kemal'in partisiyiz'. Tamam, Mustafa Kemal'in partisiysen ne diyor Gazi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Milletin dediğine niye uymuyorsun? Uyacaksın. Uymazsan, uydurur bu millet."

2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimindeki krizi ve diğer tecrübeleri göz önünde bulundurularak, 2011'den beri yeni bir anayasa kazandırmaya çalıştıklarını bildiren Erdoğan, yeni anayasanın en önemli konusunun yönetim sistemi olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle bir çalışmaya milletimizin, onları temsil eden kurumların, partilerin tamamını katmak için her türlü çabayı gösterdik. Maalesef yaptığımız tüm fedakarlıklara rağmen Meclis çatısı altında geniş bir uzlaşma sağlamayı başaramadık." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye'nin, Türk milletinin varlığına, geleceğine yönelik 2013'ten itibaren ardı ardına başlayan saldırılar karşısında yönetim sistemiyle ilgili teklifleri bir kez daha gündeme getirdiklerini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesindeki her konuşmasında başkanlık sistemini ifade ettiğini, yaşananların, gelişmelerin yönünün böyle bir ihtiyacı ortaya koyduğunu dile getirdi.

MHP'nin destek vermesiyle Türkiye'nin bu imkanı elde ettiğini, Meclisin üzerine düşeni yaptığını ve sıranın millette olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Keşke bu değişikliği tüm partilerin katılımıyla gerçekleştirebilseydik, olmadı. Bunun için biz anayasa değişikliğinin asli sahibinin, milletimizin huzuruna gelmiş olmasından dolayı da memnuniyet duyuyoruz. Zaten sözümüz vardı. Bu değişiklik 367 ile de geçse nihai kararı nereye bırakacaktık? Millete." diye konuştu.

"Türkiye'yi üç kat daha büyüteceğiz"

Anayasa değişikliği konusunda da hakemin millet olduğunun altını çizen Erdoğan, sandıktan çıkacak her sonucun, milletin kararının saygın ve aziz olduğunu ifade etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"2003'ten sonra Türkiye'yi üç kat büyüttük. Bununla birlikte artık mevcut yönetim sistemiyle daha fazla yola devam edemeyeceğimizi görüyoruz. Patinaj yapıyor, patinaj. Çözüm konusundaki teklifimiz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Bu sistemle Türkiye'yi kısa sürede en az bir üç kat daha büyüteceğimizin sözünü milletimize veriyoruz. Varsa başka teklifi olan ortaya koysun, onu da tartışalım. Ama siz hiçbir teklifi ortaya koyamadan, 'Sakın mevcut sisteme dokunmayın, böyle gelmiş, böyle gitsin' derseniz. Bu milletin hiçbir derdine derman olamazsınız. Bunların hiçbir dikili ağacı yok. Bunlar sadece bomba yapıp benim halkımı bombalasınlar. Ne diyor Kandil dağındaki? 'Bizim oyumuz hayır' diyor. Öyle mi? Kandil'deki böyle diyor. Şimdi aynı anlayışı paylaşan onunla aynı değil midir? Atalarımızın güzel bir sözü var, 'Kişi sevdikleriyle beraberdir'. Aynı zamanda bizim Peygamberimizin de güzel bir hadisi var, 'Kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır'. Demek ki böyle gelmiş böyle gitmez."

Türkiye'nin 16 Nisan'da daha istikrarlı, güvenli, hızlı karar alma ve uygulama imkanı veren sistemin sahibi olacağının altını çizen Erdoğan, hedeflenen büyük ve güçlü Türkiye'nin inşa edilmesi için yönetim sistemini değiştirmenin yetmeyeceğini dile getirerek, hep birlikte Türkiye olunması gerektiğini söyledi.

Yeni yönetim sisteminin bu birliğin çimentosu olacağını vurgulayan Erdoğan, "Aksi takdirde başımıza neler gelebileceğini, kafamızı kaldırıp çevremize bir baktığımızda rahatlıkla görebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Türk milletinin başını önüne eğdirmediklerini, bundan sonra da eğdirmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, siyasi hayatları boyunca millete hakim olmak için değil hizmetkar olmak için çalıştıklarını dile getirdi.

"Dengeler içinden makam sahibi olma devri kapanıyor"

Yüzde 51 oyla seçilmek zorunda olan her cumhurbaşkanının da aynı yoldan gitmek zorunda olduğunun altını çizen Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin millete hizmetkar olma seçimleri olacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kimin millete söyleyecek sözü, projesi, planı, programı, icraat hevesi ve gücü varsa o cumhurbaşkanı olacaktır. Öyle dengeler içinden makam sahibi olma devri 16 Nisan'dan sonra tamamen kapanıyor. Çünkü yönetim doğrudan milletin eline geçiyor. Yani sizin elinize geçiyor. Haftada bir güven oylaması, haftada bir gensoru. Böyle bir Meclis olur mu? Meclisi çalıştırmamak için ellerinden geleni yaptılar. İşte bu CHP, onun yanındaki bu HDP, bunlar, parlamentoyu çalıştırmamak için aynı düzen devam etsin istiyorlar. Bunu ortadan kaldırmak için 16 Nisan'da var mıyız? Biz bunu istiyoruz. Diyoruz ki güven oylaması, gensoru, bu yetki milletindir, tamam mı? Öyle haftada bir, ayda bir, yok bu bir iş. Beş yılda yetki veriyor millet, 'Beş yıl sonra bana geleceksin' diyor. Beğendi, devam. Beğenmedi, kusura bakma, kenara çekil. Kim bunun sahibi, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Tamam mı? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanların derdi aslında bu sistem değil. Onlar kendilerine ve millete güvenmiyorlar. Kendi dünyalarında, değerleriyle tarihiyle kültürüyle beklentileriyle milletin yeri olmadığı için milletin dünyasında da kendilerine yer olmadığını çok iyi biliyorlar. Millete rağmen, milleti yönetme hayaliyle yanıp tutuşanların, ekmeden biçmeyi adet edinenlerin devri 16 Nisan'da kapanıyor. Buna hazır mıyız? İşte bütün bunların beklentileri 16 Nisan'da bitecek. Ne yapsalar boş. Milletin dediği olacak. Evet mi?"

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk oylamasının yapılacağı 16 Nisan'dan sonraki ilk seçimlerden itibaren milletin doğrudan kendi seçtiği cumhurbaşkanı ile ülkesini yöneteceğini vurgulayan Erdoğan, "Bunun için sizlerden güçlü bir destek bekliyorum." dedi.

Erdoğan, "Manisa 'Evet' diyor mu, Manisa cumhurbaşkanlığı sistemine sahip çıkıyor mu, Manisa istikbaline ve istiklaline sahip çıkıyor mu?" sorularına meydandaki vatandaşların "Evet" karşılığını vermesi üzerine, "16 Nisan akşamı gözüm Manisa'nın sonuçlarında olacak." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki vatandaşlara coşkuları ve sevinçleri için teşekkür ederken, açılışı yapılan eser ve tesislerin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Konuşmasının ardından Erdoğan ve beraberindekiler kurdele keserek yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdi.

Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın'ın yanı sıra bazı Cumhurbaşkanlığı başdanışmanları, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar da eşlik etti.

Erdoğan ve beraberindekiler, konuşmalar sonrasında toplu açılış törenini gerçekleştirdi.

Konuşmaların ardından platformda vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanların yanında yer alan MHP Manisa İl Başkanı Erkan Öztürk de "bozkurt" işareti yaparak vatandaşları selamladı.