Siyaset Damatlar serbest gariban içeride

Damatlar serbest gariban içeride

14.06.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Darbe dönemlerinde hukukun askıya alındığını vurgulayan Kılıçdaroğlu “Bunlar da aynısını yaptılar. Damatlar serbest bırakılıyor. Parası olan, dayısı olan, kayınpederi olan serbest bırakılıyor, gariban içeride kalıyor. Bu ortamda adaleti sağlayamazsınız” dedi

Damatlar serbest gariban içeride

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadir Topbaş ve Bülent Arınç’ın FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan damatlarının serbest bırakıldığını, ancak parası, dayısı ve kayınpederi olmayan garibanların hâlâ içerde tutulduğunu belirtti. Katar kriziyle ilgili açıklamalarını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet bunlardan rahatsız değilim. Ben yalanlardan rahatsızım. Yalan söylemenden rahatsızım. O koltukta oturan birisi, yalan söylememeli” dedi.
Kılıçdaroğlu partisinin TBMM grup toplantısında, Batman’ın Kozluk ilçesinde terör saldırısında 22 yaşındaki müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’ın yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “Annesi onu büyüttü, üniversiteyi bitirdi. Öğretmen olmak istiyordu. Gencecik, küçücük çocuklara müziği öğretecekti. Bu tür dramların yaşanmasını istemiyoruz. Bizim huzura ihtiyacımız var. Bizim birlikte yaşamaya ihtiyacımız var” dedi. İktidar partisinin referandum öncesi seçmenlere “Evet oyu verin, terör bitecek” dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu “Dilimde tüy bitse de ben bunu söylemeye devam edeceğim. Ta ki Aybükeler, rahatlıkla Anadolu’nun her tarafında öğretmenlik yapıncaya kadar. Hep birlikte teröre lanet okuyacağız. Teröre destek verenler, terörü bitirir mi? Teröristlerin arkasını sıvazlayanlar, terörü bitirir mi? Terörü önlemek, akıl işidir. Lafla terör önlenmez” diye konuştu.
Başlı başına rapor
TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarıyla ilgili açıklanan raporun ardından partisinin hazırladığı şerhe değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bu rapor, bu şerh, başlı başına bir rapordur ve 15 Temmuz olayının bilinen bütün ayrıntıları burada yer almıştır. Gerçeklerin ortaya çıkması, araştırılması için bir komisyon kuruldu. Komisyon kurulduktan bir süre sonra yan çizmeye başladı iktidar. Ana aktörler, iktidarın isteği üzerine gelmediler. Şimdi ben hayatını kaybeden 249 şehidin yakınlarına sesleniyorum. Bu darbenin bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkmamasını savunan Ak Parti’ye hala güvenecek misiniz? Komisyonun başına FETÖ’yü öven adamı getirdiler. Zaten baştan bu komisyondan bir şey çıkmayacağı belliydi. Eski genelkurmay başkanları, eski MİT müsteşarları geliyor. Yenileri gelmiyor. Gelmek istiyorlar, hükümet izin vermiyor. Niçin? Açığı ortaya çıkacak. Biz bunu söylediğimizde, ‘Siz FETÖ’yü mü destekliyorsunuz?’ diyorlar. Hayır, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını destekliyoruz”
“Bu darbenin siyasi ayağı yok mu?” diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Baklavacı, çikolatacı, esnaf, sanayici, hakim, savcı, öğretmen, öğrenci buldunuz ama siyasetçi yok. Yok mu? Elbette var. Kim? Onlar, iktidar sahipleri. Darbe dönemlerinde yaşanan süreci, şimdi yaşıyoruz. O nedenle biz, 20 Temmuz’u bir darbe sürecinin başlangıcı olarak kabul ediyoruz.
‘Aynısını yaşıyoruz’
Bu OHAL kararnameleri, sadece ve sadece darbe sürecini bitirmek ya da bu süreci sorgulamak için ... Darbe dönemlerinde, hukuk askıya alınıyor. Bunlar da aynısını yaptılar. Keyfilik ve ihbarcılık. Her darbe döneminde olur. Bu darbe döneminde de var. Medyaya baskı ve sansür. Her darbe sonrası olur. 20 Temmuz darbesinden sonra aynısını yeniden yaşıyoruz. Damatlar serbest bırakılıyor. Parası olan, dayısı olan serbest bırakılıyor. Gariban olan, içeride kalıyor. Ben merak ediyorum, Kadri Gürsel’in evi yok mu? Var. Murat Sabuncu’nun, Altan kardeşlerin, Nazlı Ilıcak’ın, Ahmet Şık’ın yok mu? Onların da yerleri, yurtları var. Onlar, niye serbest bırakılmıyor? Çünkü kayınpederleri, kayınpeder değil. Dayıları, paraları yok. Parası olanın, kayınpederi olanın serbest bırakıldığı bir ortamda, adaleti sağlayamazsınız. Adil Öksüz de serbest bırakıldı. Onun dayısı kim, kayınpederi kim; yeteri kadar bilmiyoruz ama onun da kuvvetli bir dayısı var.”

‘Hakaret zavallılık’

Kılıçdaroğlu Katar’la ilgili geçen hafta yaptığı açıklamalarını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verirken de şunları söyledi: “Bir kişi var ki kandan beslenir gibi gerilimden besleniyor. Neden? Dedim ki ‘Arap dünyası kendi içinde kavga edebilir ama Türkiye, bu kavganın tarafı olmamalıdır’. ‘İhvan’ın simgesini kullanma’ dedik. 7 Haziran, Erdoğan konuşuyor. ‘İhvan işaretinin içinde tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet var. Acaba beyefendi, sen bu ülkede tek millet değil de çok millet mi istiyorsun?’ diye bana soruyor. Bir sürü hakaret de var. Hakaret etmek, aslında zavallılık işidir. Senin tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet bunlardan rahatsız değilim. Ben yalanlardan rahatsızım. Yalan söylemenden rahatsızım. O koltukta oturan birisi, yalan söylememeli. Sen ne biçim adamsın kardeşim, bir söylediğini ertesi gün yalanlıyorsun? Sonra da kalkıyorsun bunu hatırlatan adama her türlü hakareti yapıyorsun. Ne biçim adamsın, anlamakta zorlanıyorum.”

Sarp Kuray’a rozet taktı

68 kuşağının sembol isimlerinden, 16 Haziran örgütü lideri Sarp Kuray dün CHP’ye katıldı. Kuray’a rozetini Kılıçdaroğlu taktı. Kuray, 8 yıllık mahkûmiyetinin ardından 28 Kasım 2016’da tahliye olmuştu.

Haberin Devamı