Dankert: Kararı anlamadık

       TÜRKİYE - Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Hollandalı Parlementer Pieter Dankert'ten hapis cezasına çarptırılan İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek geldi.
       Dankert, Türkiye'de irtica ile ilgili olarak bazı davalar açıldığına dikkat çekerek, "Bunların çoğu düşünceyi ifade etme ile ilgili davalar. Örneğin İstanbul Belediye Başkanı'na verilen hapis cezası düşüncenin ifade edilmesiyle ilgili. Başkanın neyle suçlandığını, nasıl karar verildiğini pek anlayamadık. Bu da bizi düşündürüyor" dedi.
       Türkiye - AB Karma Parlamento Komisyonu'nun Meclis'teki toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Türk Grubu Başkanı ANAP İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı ile Dankert, "Olumlu ve verimli bir toplantı yaptıklarını" açıkladı. Dankert şunları söyledi:
       "Türkiye - AB ilişkilerinde Lüksemburg zirvesi öncesine dönülmesi orta vadede mümkün değil. Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda en azından İngiltere'nin dönem başkanlığında bir gelişmenin olması mümkün olmadığı ortada. Fazla iyimser olmamak gerekiyor. Ancak her iki taraf da bu süre içinde neler yapılabileceğini görmek ve çaba göstermek zorunda."
       Dankert Kıbrıs'la ilgili bir soruya da şu yanıtı verdi:
       "Bize getirilen konu Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'nin AB ile ilişkilerinin KKTC ile paralel olarak götürülmesi gerektiği şeklinde bir koşul. Bu çok zor bir koşul. Ama AB'nin genişleme süreci henüz tamamlanmış değil. Kıbrıs'ın üyeliğinin KKTC halkı azınlık haline getirilmeden nasıl yapılacağı önemli bir sorun."
       Türkiye'nin Gümrük Birliği ile ilişkileri ve vize konusunun ele alındığını kaydeden Akarcalı da şöyle konuştu:
       "Gümrük Birliği'ne üyelikten sonra Türk tarafının beklenen şoku kolay bir şekilde atlattığı ancak bunun bedelini dar gelirli kesimin enflasyon karşısında ödediğini belirttik" dedi. Gümrük Birliği'nin gelir dağılımındaki adaletsizliği artırdığının ve mali protokolün yeterince işleyemediğinin ortaya konduğunu vurgulayan Akarcalı şu görüşleri dile getirdi:
       "Hazırlanan stratejik belgenin işler hale gelmesi için prosedür belirlendi. Bu, belli bir zaman süreci içinde tamamlanacak bir belge değil. Hazırlanan belge öncelikle AB Bakanlar Kurulu'ndan geçtikten sonra Türkiye ile müzakereler başlayacak.
       AB tarafı, insan hakları gibi konuların konuşulmasının tabu olmaktan çıkarılması gerektiği konusundaki görüşlerini anlattı. Biz de bunun konuşulmasından rahatsızlık duymadığımızı ama bunun sadece Türkiye'ye özgü bir durum olarak sunulmasını istemediğimizi söyledik."