‘Darbe dönemleri tarihe gömüldü’

- TBMM BAŞKANI İSMAİL KAHRAMAN: “Çok şükür ederiz ki darbeler tarihe gömülmüştür ve darbe dönemleri kapanmıştır. Güçlü bir demokrasimiz vardır, aydınlık bir geleceğimiz vardır. Meclisimiz bütün meseleleri çözmeye, karşılaşılacak her türlü zorluğu göğüslemeye ve çözüm üretmeye muktedirdir. Toplumu ayrıştıran ve demokrasimizi sekteye uğratan bu tür darbeleri kınıyoruz.”

- AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ NACİ BOSTANCI: “27 Mayıs’ın önemli özelliklerinden birisi, kendinden sonra yeni darbelere zemin hazırlaması, Madanoğlu’nun cunta girişimi, peşinden 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat bütün bunları biliyoruz. 27 Nisan girişimini biliyoruz. Esasen 27 Mayıs ve sonrasında siyasetin de ayarlarının bozulduğunu söyleyebiliriz. Çeşitli yerlerde memleketi idare etmek isteyenler halkın gözüne bakmak, halktan irade almak yerine, Türkiye’nin yeni efendileri olarak gördükleri bu insanların gözlerine bakarak iktidar olabileceklerini zannettiler. Böyle bir gelenekte oluştu ama Allah’a çok şükür, 15 yıldır bu ülkede bütün vesayetçi yapılar kırıldı. Herkes gözünü halka çevirdi.”

- CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ENGİN ALTAY: “CHP olarak gerek parlamenter sisteme, gerek Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerine yönelik bu tarz askeri ya da sivil, silahlı ya da silahsız, hiçbir demokrasi dışı müdahaleyi kabul ve tasvip etmemiz mümkün değildir. CHP için 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan ve 4 Mayıs üç aşağı beş yukarı aynı şeydir.”

- MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ERKAN AKÇAY: “Biz MHP olarak darbelerin her türlüsüne karşıyız. Bu konudaki şiarımız şudur; en kötü demokrasi en iyi darbeden daha iyidir. Bugün darbeler sadece tankla, topla, tüfekle yapılmıyor. Bugün darbeler, üniformasızların vesayet darbesiyle devam etmektedir. Meşru ve hukuki yönetimler darbelerle al aşağı edilebilmektedir. İster saraydan gelsin, ister kışladan gelsin MHP, Türkiye’nin demokratik gelişimini sekteye uğratacak her türlü darbeye karşıdır.”

- HDP GRUP BAŞKANVEKİLİ İDRİS BALUKEN: “27 Mayıs darbesi, Türkiye siyasi hayatında, siyaseti dizayn ve siyasi ortamı iktidarın hedefleri ve çıkarları dahilinde dizayn etme geleneğinin bir kilometre taşıdır.”

‘Silinmez kara leke’

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, 27 Mayıs’ın yıldönümü dolayısıyla şunları kaydetti: “Yaşanan acı olayın üzerinden 56 yıl geçmesine rağmen darbe mağdurları dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan halkın gönlünde özel yerini korumaktadır. Demokrasi tarihimizin silinmez kara lekesi olan bu darbenin etkileri, maalesef yapıldığı dönemle sınırlı kalmamıştır. Ak Parti iktidarlarına kadar bu vesayet anlayışı ne yazık ki devam etmiştir. Ancak bugün geldiğimiz noktada Ak Parti’nin kararlılığı, istikrarı ve emin adımlarla yükselişi cuntacı vesayet anlayışını bitirmiştir.”