Darbe girişimini Meclis araştıracak

TBMM Genel Kurulu’nda, 15 Temmuz’daki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili araştırma komisyonu kurulmasına dair partilerin verdiği araştırma önergelerinin birleştirilerek görüşüldü. Hükümet adına söz alan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin tarihi bir dönemden geçtiğini belirterek, 15 Temmuz 2016’nın demokrasi tarihi bakımından “kara” olduğunu ifade etti. Darbe teşebbüsünü gerçekleştirenlerin her şeyi göze aldıklarını ifade eden Bozdağ, “Bunlar öldürdüğü sivil masumun cennette gittiğine, kendi öldürülürse de şehit olduğuna inanıyor. Bunun DEAŞ mantığından ne farkı var?” diye sordu. Bu olanların sapkın bir din anlayışı ve itikadi yapının da varlığını gösterdiğini belirten Bozdağ, “Sivillere hedef gözeterek ateş etme emri veren ve bundan da rahatsız olmayan bir yapı var. Bu yapı karşısında toplumun bütün kesimleri birlikte direndi ve kazandı” değerlendirmesinde bulundu.
‘Milleti birleştirdi’
Bu darbe teşebbüsünün milleti birleştirme noktasında da önemli bir fonksiyon ortaya koyduğunu aktaran Bozdağ, “İnsanlarımız darbeye karşı yekvücut oldu. Partiler adeta ortadan kalktı, herkes demokrasi ve milli irade partisinin bir üyesi oldu. Gazeteler, medya, siyaset kurumu, hepsi, daha işin başında darbenin başarılı olup olmayacağı belli değilken, demokrasiden yana tavır koymuşlardır. Cumhurbaşkanı, ölüme uçmuştur. Hükümet hakeza” dedi.
Her şey bitmedi
Bozdağ, darbe girişiminden sonra, “her şey geçti, bitti” denilip durulursa, o zaman yenilerinin geleceğini söyledi. Bozdağ, 27 Mayıs 1960’ın olduğunu, tedbiri alınmadığından yeni darbe için geri sayımın başladığını, 9 Mart’ta tedbir alınmadığından 12 Mart’ın geldiğini, 12 Mart muhtırasının arkasından yine tedbir alınmamasından 12 Eylül darbesinin geri sayımının başladığını vurguladı. Bozdağ, “Eğer biz, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra tedbir alamazsak yeni bir darbe teşebbüsünün geri sayımı başlamış demektir” diye konuştu. Halkın kendilerinden istediği 3 şey olduğuna işaret eden Bozdağ, şöyle devam etti:
“Bir: ‘Bu darbe teşebbüsünü püskürttünüz, bu darbe teşebbüsüne kalkışanları yargının huzuruna çıkarın, millete hesap versinler. Bunların uzantıları, bunların destekçilerini devlet aygıtı içerisinden tek tek temizleyin.’ Hesap sorun ve bunları temizleyin. Bu ihanet içerisinde olanlarla, devletin birlikte yaşama imkanı artık kalmamıştır, öyleyse bunların devletin yönetim aygıtı içerisinden de hukuka uygun biçimde temizlenmesi son derece önemlidir. İki: Bu darbe teşebbüsünün artçı darbeleri olabilir.
‘Gaz vereceğine çık gel’
Bu darbe teşebbüsünü sevk ve idare eden FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen, video vasıtasıyla açıklamalarda bulundu. Ne diyor, şu anda yargının elinde bulunanlara, ‘aman dik durun eğilmeyin, itirafçı olmayın, siz böyle dik durursanız tarih sizi şerefle yazacak...’ diye onlara gaz veriyor. Güya motive ediyor. Şimdi de kendisi Amerika Birleşik Devletleri yönetimine, ‘Beni Türkiye’ye iade etmeyin’ diye yazılar yazıyor, adeta yalvarıyor.”
Bozdağ, Fetullah Gülen’in Türkiye’ye gelmesini isteyerek, “Ben de diyorum ki gaz vereceğine çık gel. Senin gelmen onlar için daha iyi bir motivasyon olur. Gel Türkiye’ye onlar mutlu olurlar, tarih yazacaksa o zaman sizi daha güzel harflerle yazar. Ama onu yapmıyor. Oradan, Türkiye’nin içerisinde beyinlerini yıkadığı, taraftarlarını gaza getirmek, tahrik etmek için oradan mesajlar veriyor” ifadelerini kullandı.
‘Bunun adı kuşatma’
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da FETÖ yapılanmasının ülkede geniş bir alana çöreklendiğini belirterek, “Bunun adı kuşatmadır. Devletimiz içten çökertilmek istenmiştir. 15 Temmuz da bu hain amacın son hamlesi, işgal teşebbüsüdür. Bu teşebbüsün 1919 ve sonrasındaki emperyalist uşakların projelerinden bir farkı yoktur” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, darbeyi, tankları 3 M’nin; millet, Meclis ve medyanın püskürttüğünü belirtti. Altay, darbecilerden keskin şekilde hesap sorulması, hesaplaşılması, hak ettiği cezayı maksimum düzeyde alması, bunu yaparken de toplumsal normalleşmenin sağlanması gerektiğini kaydetti.
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar ise, “Darbe girişimine katılanları, devlet içinde bunlarla doğrudan bu suç üzerinden birlikte hareket edenleri adil bir şekilde, hukuka uygun soruşturmak, yargılamak devletin hakkı, görevidir” diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da, “15 Temmuz darbe girişimi ülkemize yönelik tehdidin ne denli büyük olduğunu ortaya koydu. Devletimiz bu terörist çeteyle, onun mensuplarıyla büyük ve kararlı bir mücadele başlatmıştı. Bu olaydan sonra bunu daha da hızlandırmış bulunuyor” ifadelerini kullandı.