Siyaset Darbe yasalarını alaşağı edeceğiz

Darbe yasalarını alaşağı edeceğiz

08.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye’de medyanın baskı altında olduğunu, meydanların protestoculara kapatıldığını belirterek, “Türkiye’de bir demokrasi mücadelesi veriyoruz” dedi

Darbe yasalarını alaşağı edeceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya’nın Essen kentinde Avrupa’nın farklı kentlerinde yaşayan Türkler ile buluştu.
Essen Grugahalle Salonu’ndaki CHP Yurtdışı Örgütlenme tarafından düzenlenen organizasyonda Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Sizin her başarınız bize mutluluk veriyor. Essen aslında kömürün başkentidir. Çelik ve kömür birliğinin temelleri burada atıldı. Bir anlamda barış ve huzurun temellerinin atıldığı yerdir. Bu sabah kömür müzesine gittim. Bizde de kömür ocakları var. Bizde de insanlar yüzlerce metre aşağıdan bir avuç kömür çıkarmaya çalışıyorlar. Soma’da 301 yurttaşımız hayatını kaybetti. Soma’nın hesabını soracağım. Biz Soma’da 18’nci yy’ın koşullarında adeta kömür çıkarıyoruz.
Deniyor ki bu işin fıtratında ölüm vardır, kömür işçisiysen madende öleceksin. Bu işin fıtratında ölüm yoktur. Biz neden iş kazalarında ve ölümlerde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüyüz. Soma’da 301 kardeşimiz hayatını kaybetti. Acıları paylaşarak azaltmaya çalışırız. Kazadan hemen sonra bir genel başkan yardımcısını, ekip ile beraber gönderdik. Onların acısına ortak olup, onları dinledik. Kimse unutmasın, 301 kişinin hesabını soracağız, bu CHP’nin namus borcudur. Bize diyorlardı ki siz hiçbir sorunun üzerinde durmuyorsunuz. Biz faciadan önce araştırma önergesi verdik. Bizim önergemizi reddettiler. 301 vatandaşımız hayatını kaybettikten sonra önerge kabul edildi. ILO’nun normlarını Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Türkiye üçüncü sınıf demokrasiye layık değildir” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Ülkeye ileri demokrasiyi getirdik diyorlar. Nasıl bir ileri demokrasiyse. Boynuna poşu takan üniversite öğrencisi, 16 yıl hapisse atılıyor. Nasıl bir ileri demokrasiyse, 14 yaşındaki çocuğu terörist diye seçim meydanlarında anlatıp yuh çektiriyorsunuz” diyerek eleştiride bulundu.
CHP iktidarında, “12 Eylül’de çıkan bütün darbe yasalarını alaşağı edeceğiz” diyen Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Demokratikleşmenin yolu herkes iyi dinlesin. Önce, 12 Eylül 1980 darbe yasalarını değiştirmekle başlar. Eğer siz, darbe yasalarının arkasına saklanıyorsanız, sizden demokrat olmaz. Size sözüm namus sözüm CHP iktidarında, 12 Eylül’de çıkan bütün darbe yasalarını alaşağı edeceğiz. Nedir bu darbe yasaları? Birincisi yüzde 10 seçim barajı. Vatandaş gidiyor A partisine oy veriyor. Bakıyorsunuz milletvekilini B partisi çıkarmış. Bunun adı milli irade hırsızlığıdır. Biz bunu kaldıracağız sözümüz söz.”
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasının 12 Eylül ürünü olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasası 12 Eylül ürünü. Bir Gezi direnişi oldu. Gencecik çocuklarımız baskıya dayanamadı. Ağaca, kente, özgürlüğe, demokrasiye sahip çıktılar. Güzel Türkiye’ye sahip çıktılar. Almanya’da meydanlar özgürlük meydanları değil mi? İnsanlar düşüncelerini özgürce açıklarlar değil mi? Neden Türkiye’de yok? Bunun önündeki engelleri kaldıracağız. Size sözüm, namus sözü, CHP iktidarında meydanlar halkın olacak” ifadelerine yer verdi.

“Devrimci partiyiz”
CHP’nin 3 büyük devrime imza attığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Bizi hep eleştiriyorlar. Şu CHP var ya hep eleştirir. Öneri getirmez. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadrolar tarafından kurulmuştur. 3 büyük devrime imza atan partidir. Cumhuriyeti kuran partidir. Yani hilafeti yok edip halkın egemenliğini egemen kılan partidir. Çok partili yaşamı getiren partidir. Hiçbir baskı olmadan. Sosyal demokrasiyi getiren partidir. Bireysel hak ve özgürlükleri olabildiğince genişleten sosyal anlayış demektir. Sosyal demokrasi, devletin baskıcı gücünü yok etmek demektir. Herkesin karnının doyduğu bir Türkiye’yi inşa etmek demektir” ifadelerine yer verdi.

“Sıra dördüncü devrimde”
“Şimdi 4’ncü büyük devrime hazırlanıyoruz” diyerek konuşmasına devam Kılıçdaroğlu, “Özgürlük ve demokrasi. Türkiye’de olmayan özgürlük ve demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. Yoksulluktan tutun milli eğitime kadar, sosyal güvenlikten dış politikaya kadar her alanda CHP’nin projeleri, hedefleri vardır. Bunların bir kısmını sizlerle paylaşacağım. Türkiye’de en kolay bir partiyi eleştirmektir. Otururuz bir kahvede hep beraber CHP’ye vururuz. Bu doğru değil. Hep beraber Cumhuriyet Halk Partisi’ni yücelteceğiz. Türkiye’nin Cumhuriyet Halk Partisi’ne, çağdaşlaşmaya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

‘Medya patronları ihaleye giremeyecek’

Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olduğunda, medya özgürlüğünü sağlayacağız. İki temel yolu var: Hiçbir medya patronu doğrudan veya dolaylı olarak hiçbir kamu ihalesine katılmayacak. Buna izin vermeyeceğiz. İki: Her gazeteci yazdığı haberin arkasında olacak. Bunu sağlamanın yolu örgütlenmekten geçer. Sendikalı, örgütlü olacak” açıklamasında bulundu.

Maden Ocağı Müzesi’ni gezdi

Kılıçdaroğlu, Essen kentinde bulunan ‘Maden Ocağı Müzesi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, UNESCO’nun kültür mirası arasında bulunan maden ocağı müzesini (Zeche Zollverein) ziyareti sırasında müze yetkilisi Robert Müller’den bilgi aldı. Robert Müller, 1847 yılında ilk üretime başlayan ve 1986 yılına kadar üretime devam ettiği anlatırken, “Hiçbir zaman arama kurtarma çalışmasına katılmak zorunda kalmadan 20 yıl arama kurtarma görevlisi olarak çalıştım. Soma’daki madenciler bizim 19’uncu yüzyıl (1850) koşullarında çalışıyorlar” dedi.
Kılıçdaroğlu, ziyaret sırasında Alman WDR kanalı muhabirinin sorusu üzerine “Soma’da kaybettiğimiz insanlar, Orta Çağ koşullarında yaşıyorlardı. Orada yaşamının yetirenler için, ölümün doğal olduğu söylenmişti. Hayatını kaybedenlerin ölümlerinin doğal olmadığını göstermek için buradayım” diye cevap verdi. Müze görevlisi Robert Müller, ziyaret sonunda ’Bol şans’ (Glückauf ) diyerek Kılıçdaroğlu’na veda ederken, CHP Lideri de yine Almanca aynı şekilde yanıt verdi.

Haberin Devamı


‘Medya baskı ve kontrol altında’

Medyanın baskı altında olduğunu ve kontrol edildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de bizim sesimiz bizim söylemlerimiz yeteri kadar kitlelere ulaşmaz. Çünkü medya baskı altındadır. Medya kontrol ediliyor. Medya denetleniyor. Medyanın özgürlüğü yoktur. Medyası özgür olmayan bir ülkenin halkı da özgür değildir. Birinci hedefimiz demokrasiyi kökleştirmek ve genişletmek. Bireysel hak ve özgürlükleri genişletmek” dedi.
1 yıl öncesine kadar hapisteki gazeteci sayısının 105 olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “1 yıl öncesine kadar hapisteki gazeteci sayısı 105’ti. 105 gazetecinin hapiste olduğu hiçbir Avrupa ülkesi yoktur. Bizim yaşadığımız koşullar, sizin Almanya’da yaşadığınız koşullardan çok farklı” diye konuştu. Kendisinin, ailesinin ve yakınlarının telefonlarının dinlendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. Türkiye’de özgürlük mücadelesi veriyoruz. Benim, ailemin, yakınlarımın telefonu dinleniyor. Özgür gazetecilerin telefonları dinleniyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, yılmayacağız korkmayacağız” dedi.