Erdoğan canlı yayında açıkladı: Yerli otomobilin CEO’su Karakaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Star TV ve NTV ortak yayınında 2021’de üretilecek yerli otomobilin CEO’sunu açıkladı. Erdoğan, şunları kaydetti: “Şu anda ana muhalefetin adayı şahsımla alakalı ‘20 yıl geriden geliyor’ diyor. Bizim şu anda nasıl bir otomobil yaptığımızdan haberi yok. Önce bunu öğrenmesi lazım. Bunu söyleyen adam önce geçmişine bir baksın. Bunlar geçmişte Nuri Demirağ’ları gömen, yok eden insanlar. Kimdi Nuri Demirağ? Türkiye’ye ilk uçağı kazandıran insan. Onun uçak fabrikasını CHP zihniyeti gaz ocağı fabrikasına çeviren zihniyettir. Geldikleri yerden biz zaten hepsinin ne olduğunu biliyoruz. Biz 2021’de elektrikli ve akıllı sürüşü olan bu otomobili üreteceğiz. Ne yaptık? Ben ‘5 tane babayiğit’ dedim, 5 tane babayiğit çıktı ve bir konsorsiyum oluşturdular. Bu konsorsiyumla beraber adımı attık. Şimdi başına da Mehmet Gürcan Karakaş diye bir arkadaşımızı Bosch’tan transfer ettik. Bu arkadaşımızla beraber inşallah bu süreci başlatacağız. Sayın İnce bunları konuşurken, biz yol alıyoruz. Biz icraatçıyız, lafçı değiliz.”

Erdoğan, son anketlere ilişkin olarak “Kamuoyu araştırmalarında herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Birinci turda biteceği burada çok açık, net görünüyor” dedi.

Erdoğan, “Sizin cumhurbaşkanı seçileceğiniz, ancak partinizin mecliste yeterli çoğunluğu alamayacağı senaryosu dillendiriliyor. Buna ne diyorsunuz?” sorusuna, şu yanıtı verdi: “Ben milletime inandığım için de ihtimaller üzerinde siyaset yapmam. Milletim ‘Yürü’ dediği için de zaten yürüdük, yürüyoruz. Kongreler yaptık. Hemen hemen Türkiye’nin genelinde bütün illere gittim. Meydanların dili yalan söylemez. Bu, parlamentoya yansıyacak gibi... Milletimden bir şeyi özellikle rica ediyorum; eğer ülkemin geleceği için hakikaten bir güçlü meclis, güçlü bir hükümet istiyorsak bizi özellikle Cumhurbaşkanlığında zayıf bırakmamanız gerekir. Çünkü cumhurbaşkanının kanun yapma yetkisi yok, sadece kararname çıkarma yetkisi var. Kanun yapma yetkisi Parlamento’da. Biz o zaman güçlü bir meclis, güçlü bir başkan, bu işi süratle yürütelim ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne de ülkemizi çıkaralım” dedi.

‘Bol keseden atıyorlar’

Erdoğan, seçim beyannamesindeki paketlere ilişkin soru üzerine, “Hesabını yapmadan hiçbir şeyin sözünü vermem. Muhalefetin bundan önceki seçimlerde de halini gördük. Bakıyorsun bol keseden dağıtıyorlar. Sen dur bakalım, bir yetkin yok, neye göre bunları veriyorsun? ‘Ben bir vereyim de ondan sonra önümde bulduğum kasayı da rahatlıkla boşaltırım.’ diyor. Çünkü bunların hayatı hep böyle geçmiş. En basitinden ana muhalefetin başındaki zat SSK’nın başında olduğu zaman Türkiye’de hastanelerin durumu ortadaydı. Bir de şimdi hastanelere bakın, hepsi pırıl pırıl” diye konuştu.. l AA

‘İnce aslında komik bir adam’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Adıyaman Hükümet Konağı önünde düzenlenen mitingde şu mesajları verdi: “Ana muhalefetin partisi bir süre önce milletvekillerini pazara çıkardı. 15 milletvekilini birden paket yapıp, bir başka partiye servis etti. Şimdi aynı partinin genel başkanı dahil pek çok sözcüsü ‘Şu parti illa barajı geçmeli’ diyerek, adeta seçmenlerini işportaya çıkarıyor. Barajı geçsin dedikleri parti bu ülkenin en eli kanlı örgütünün emrinden çıkamadığı için gerçek anlamda siyasi parti olamamış bir yapıdır. Böyle bir partinin illa Meclis’te olmasını ülkemizde sadece bir PKK istiyor, bir de CHP.

Cumhurbaşkanı adaylarına bakıyoruz, bazılarının ismini zikretmiyorum sadece isimlerini oy pusulasına yazdırıyor. Geriye kala kala ana muhalefet adayı kalıyor. Bir süredir televizyon ve meydanlarda seyrediyoruz. Aslında komik bir adam. Yalan dolanla, atıp tutarak insana hoş vakit geçirtiyor. Ama böyle kişiye ülke yönetimi emanet edilir mi? Türkiye’yi yönetmek çırakların işi değil, usta, usta, baş ustaların işi. İşte şimdi çıkmış AK Parti’yi kurarken benim Pensilvanya’dan icazet aldığımı iddia ediyor. Ne dedim, ‘Sayın Muharrem, bak, iddiayı ispat iddia sahibine aittir. Eğer ben Pensilvanya’dan icazet almışsam bunu ispat etmek görevin, ispat etmezsen namertsin’ dedim. Ses var mı? Şu ana kadar yok. Böyle yalan olur mu? Başındaki adam Sayın Kılıçdaroğlu o bir yalancı, bu da bunun yanında çırak o da bir yalancı. Benim halkıma sesleniyorum, ey aziz milletim, benim bu güzel ülkemi yalan dolanla siyaset yapanlara mı teslim edeceksiniz? Şimdi kendisine dava açtım. Yargıda hesabını versin. Çünkü benim kendimden şüphem yok. İcazeti cezaevinden çıkıp kamuoyu araştırması yapıp, parti kurmamızı isteyen millet verdi. Halk emretti biz de partimizi kurduk. Biz icazeti halkımızdan aldık, Pensilvanya’dan değil. Onun için haddini bil. Kiminle ne konuşacağını çok iyi bil.”

‘Kürt kardeşlerimin temsilcisi de benim’

Erdoğan şöyle devam etti: “Bu ülkede 81 milyon vatandaşımızın tamamıyla birlikte Kürt kardeşlerimizin de temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Niye? Benim için Türklük, Kürtlük, Lazlık, Çerkezlik öyle bir şey yok biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Türkiye’de Kürt kardeşlerimizin yoğun olarak yaşadıkları yerlere en büyük hizmeti biz götürdük. Kültürel ve sosyal haklar konusundaki tüm yasakları biz kaldırdık, tüm engelleri biz kaldırdık. Asimilasyon, inkar, bütün bu politikaları biz kaldırdık. Şimdi cezaevinden aday olan bu zat. Sayın Muharrem İnce, Edirne’ye gittin. Peki Diyarbakır’da 7 Haziran seçiminden sonra bu ziyaret ettiğin şahıs değil miydi, 53 tane benim Kürt kardeşimin ölümüne neden olan? Sen hangi akla hizmet ediyorsun? Neymiş, adaymış, serbest bırakılması gerekiyormuş. Sen ne diyorsun ya? Neyi serbest bırakıyorsun. Bu ülkede hukuk var, yargı var. Adalet tecelli edecektir. 6-7 Ekim 2014 tarihinde vatandaşlarımızı sokağa çağırıp, insanlarımızı birbirine kırdıranlar bunlar değil mi? Seçimlerde onca oy alıp Meclis’e girdiler de ne oldu? Çukur eylemlerinde 300’ün üzerinde vatandaşımızın ölümünden bunlar sorumlu. Ekranlarda saz çalıyor diye pazarlananlar, arka tarafta milletimize kurşun sıkanların sırtını sıvazlıyorlardı. Doğu’da istismar dili kullanan bu parti, batıda ne kadar marjinal kesim varsa onlarla birlikte yol yürüyor. CHP, PKK bunlar beraber yol yürüyor.”

‘UBER işi bitti’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı’da Türkiye Özel Halk Otobüsleri Birliği’nin iftar programında konuştu. Erdoğan, “Ekonomik olarak yükünüzü azaltacak bazı müjdeleri paylaşmak istiyorum. Artık her ay, yolculardan tahsil ettiğiniz KDV dahil hasılatınızın yüzde 1 buçuğunu KDV olarak maliyeye ödeyeceksiniz. KDV’de yaptığımız bu kolaylığı ödeyeceğiniz yıllık gelir vergisinde de yapabiliriz” dedi. Erdoğan, özel halk otobüslerinin ücretsiz olarak taşıdığı yolculara karşılık yapılan ödemelere ilişkin de “Gelecek aydan itibaren bu ödemeleri artırıyoruz. Buna göre; Ankara ve İstanbul illerinde aylık bin lira olan ödeme bin 330 liraya, diğer büyükşehirlerde 750 lira olan ödeme bin liraya, diğer belediyelerde ise 600 lira olan ödeme 800 liraya çıkartılacak. Yani ödeme tutarlarını yüzde 33 oranında arttırıyoruz” diye konuştu. Erdoğan, “Bir de bu UBER muber diye bir şey çıkmış. O iş bitti. Artık böyle bir şey yok. Geçenlerde zaten Başbakanımız açıkladı. Nerden çıktı? Avrupa’da varmış. Bana ne Avrupa’dan. Kararını biz vereceğiz. Taksicilerimizin hakkını birilerine yedirtmeyiz” dedi.