Siyaset Erdoğan Mısır ziyaretini erteledi

Erdoğan Mısır ziyaretini erteledi

01.02.2011 - 16:34 | Son Güncellenme:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mısır’a 8-9 Şubat tarihlerinde gerçekleştireceği ziyaretin bölgedeki durum nedeniyle ertelendiğini açıkladı.

Erdoğan Mısır ziyaretini erteledi

Kırgızistan’a gerçekleştireceği ziyaret öncesi Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan basın mensuplarının 8-9 Şubat tarihlerinde Mısır’a yapacağı ziyareti sorması üzerine ziyaretin ertelendiğini açıkladı. Ziyaret programında bir iptal söz konusu olmadığının altını çizen Erdoğan "Mevcut bu tablo karşısında Mısır’a yapacağım ziyareti iptal demeyelim ama şu anda ertelemiş bulunuyorum. Durum normale döndüğünde ertelenen ziyareti süratle gerçekleştireceğim. Çünkü Mısır bizim için bir kardeş ülkedir. Programlanan ziyaret durum sebebiyle uygun düşmemektedir" dedi.

Haberin Devamı

-SUİKAST İDDİALARI-

Erdoğan Birinci Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) gönderdiği yazıda, kendisine yönelik iki suikast ihbarıyla ilgili olarak bir bilgi notuna yer verildiği yönündeki haberleri de değerlendirdi. Siyasetin doğasında bu tür durumların mevcut olduğunu ifade eden Erdoğan "Geçmişte MİT’in edindiği bilgiler noktasında bizimle de bu konuları paylaştıklarında bizim duruşumuz belli biz sadece tedbiri alırız ondan sonra tevekkül eder yolumuza devam ederiz. Çünkü siyasetin yapısında fıtratında tarihten bu yana olanlar ortadadır. Zaman zaman söylediklerimiz bazı ortaya koyduklarımız olmuştur. Biz kadere inanmış insanlarız onun için kederden de imtina etmeyiz. Yola devam ederiz. Bunlar olağan şeylerdir olur. Herkes görevini yapacaktı. Onlar da görevini yapacak biz de görevimizi yapacağız. Çünkü kötü olmazsa iyinin kadri bilinmez. İyinin kadri kıymeti ancak kötüyle takdir edilir. Bu değerlendirme bir fırsattır bunu böyle bilmemiz lazım" açıklamasını yaptı.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ve AKP’nin Batman ile Van milletvekillerinin Hizbullah Dernekleri ile görüştüğü iddiasına da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma ile yanıt verdi.

Erdoğan, "Her parti yasal dernekle oturur görüşür. Suç varsa karar verecek merci CHP genel başkanı değil, yargıdır savcıdır hakimlerdir. Biz bütün siyasi partiler gibi meşru ve yasal zeminde herkesle görüşürüz bunu bir ittifak işbirliği gibi lanse etmek bu iftirayı atanlara zarar verir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’lilerin AKP’ye karşı "direniş" çağrısını sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, "1960 müdahalesi öncesinde CHP aynı şekilde tahrik yoluyla medyayı da kullanarak müdahaleye çanak tuttu. Bugün aynı şeyi yapmak istiyorlar. İşin daha da ilginç yanı şu; mahalle mahalle, sokak sokak direnme çağrısı yapanlar, belli ki seçimde başarı sağlamayacaklar. Umutlarını kaybetmiş durumdalar. Seçimden başarılı çıkacaklarına inansalar asla bu çağrıyı yapmaz. Bu umutsuzluk çağrısıdır, çaresizliktir. Türkiye 1950’lerin 60’ların Türkiye’si değil, artık statükoyu vesayeti sorgulayan siyaseti şekillendirme gayretindeki mafyayı çeteyi tasfiye etmiş, bir ülke" dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, TBMM’de AKP Grup toplantısında yaptığı konuşmada anamuhalefet partisi CHP’yi hedef aldı.

Erdoğan, TBMM Adalet Komisyonu’nda Yargıtay ve Danıştay’ın yapısını değiştiren yasa tasarısının görüşmeleri sırasında, CHP’lilerin halkı yasaya karşı "direnişe" çağırmasını hatırlatarak CHP’ye sert sözlerle yüklendi.

Erdoğan muhalefete yüklenirken, 22 Temmuz seçimleri öncesi yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan krizi ve "Cumhuriyet yürüyüşlerini" hatırlattı. Erdoğan, AKP’nin, 22 Temmuz genel seçimlerinde aldığı yüzde 47’lik oyun nedenini de şöyle anlattı:

-O CUMHURİYET YÜRÜYÜŞLERİ YÜZDE 47 OY GETİRDİ-

"Düzen ve istikrar ancak ileri demokrasiyle, sağlanabilir, ılımlılık uzlaşı ancak ileri demokrasiyle güçlenebilir. Hür adil ve demokratik seçimden milletin iradesinden kesinlikle korkmamak gerekir. Milletin ortak aklı mahşeri vicdanı yanlış yapmaz, yanlışa yönelmez onun için millete ‘bidon kafalı göbek kaşıyan’ gibi sıfat yakıştırmak bir aczin cehaletin ürünüdür. Bunu diyenler de o bir kısım entelektüelin içinden değil mi, onların içinde çıktı. Bir kısım köşe yazarının içinden çıktı. 22 Temmuz’da AK Parti yüzde 47’ye ulaşırken neyle geldi o Cumhuriyet yürüyüşleriyle geldi, ordumuzu göreve davet eden zihniyete benim milletim ‘dur bakalım’ dedi. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ dedi ve yüzde 47 ile AK Partiyi iktidara taşıdı. Şimdi bakıyorum birileri yine buna hazırlanıyor."

Haberin Devamı

Erdoğan, " orun varsa çözüm yeri sandıktır" sözleriyle Mısır üzerinden CHP’ye yüklenmeye devam ederek şöyle dedi; "Ben inanıyorum ki bu coğrafya demokrasinin evrensel değerlerini bir arada uzlaşı içinde yaşamanın en güzel örneklerini dünyaya gösterecektir. Kardeş halklara sesleniyorum; karamsar olmak bize yakışmaz, bizler büyük medeniyetin mensuplarıyız. Kardeşlik ve dostluk içinde özgüvenle hareket etmek durumundayız hak ve özgürlük mücadelesi herkesin hakkıdır ama şiddete başvurmadan şiddetten kastım terör ağırlıklı. Karşımızdakinin de insan olduğunu, kardeşimiz olduğunu unutmadan sağduyuyla hareket edelim. Biz Türkiye olarak her zaman kardeşlerimizin hassasiyetine ortak olacağız. Hiçbir zaman durumdan vazife çıkarmayacağız."

Haberin Devamı

"Bu millet her zaman değişimden yana olmuş değişimi de sandık yoluşla gerçekleştirmeyi bilmiştir" diyen Erdoğan, bazı çevrelerin Tunus ve Mısır’da yaşanan olaylar üzerinden AKP’ye mesaj verdiği iddiasında bulundu.

-CHP’LİLERİN İSTİFASI-

Başbakan Erdoğan, Yargıtay ve Danıştay’ın yapısını değiştiren yasa tasarısının görüşmeleri sırasında TBMM Adalet Komisyonu üyeliğinden istifa eden CHP’li milletvekillerine yüklendi.

Başbakan Erdoğan, CHP’ye yönelik sert eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

"Meclis’i terk edenler komisyonları terk edenler halk oylamasında halkı boykota çağıranlar siyasi iktidara tuzak kuran çetelere avukatlık yapanlar değil, çalışan mücadele eden dik duran AK Parti iktidarıdır. Başta ana muhalefet CHP olmak üzere muhalefetin artık seviyesi iyice düşen izan insaf ölçülerini iyice aşan, nezaketi saygıyı iyice terk eden üslubu hakkında görüşlerimi söylemek isterim. MHP ve BDP’nin üslubunu dikkate almıyoruz. Cevaplama gereği de duymuyorum aynı üslubun CHP’de topyekün bir üsluba politikaya dönüşmesinden demokrasi adına kaygı duyduğumuzu belirtmek isterim. CHP’nin yeni genel başkanı nasıl bir üslup söylem kullanacağını ortaya koydu. Halkoylaması öncesinde bu üslup maalesef dibe vurdu, bizzat CHP seçmeni tabanından bile tepkiyle karşılandı."

-HİZBULLAH DERNEKLERİ-

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ve AKP’nin Batman ile Van milletvekillerinin Hizbullah Dernekleri ile görüştüğü iddiasına da partisinin grup toplantısında yaptığı konuşma ile yanıt verdi.

Erdoğan, "Her parti yasal dernekle oturur görüşür. Suç varsa karar verecek merci CHP genel başkanı değil, yargıdır savcıdır hakimlerdir. Biz bütün siyasi partiler gibi meşru ve yasal zeminde herkesle görüşürüz bunu bir ittifak işbirliği gibi lanse etmek bu iftirayı atanlara zarar verir" dedi.

Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştiren yasanın, TBMM Anayasa Komisyonu görüşmeleri sırasında CHP Mersin Milletvekili İsa Gök’ün halkı "direnişe" davet çağrısını hatırlatarak şöyle dedi:

"Sokak sokak mahalle mahalle direnme çağrısı oldu. Ardında Adalet Komisyonu’ndan istifa ettiler. Seçim öncesinde yapılan bu tehlikeli adımların son derece anlamlı olduğunu ifade etmeliyim. Öncelikle Adalet Komisyonu’ndaki istifaların Anayasa ve içtüzük hükümlerince komisyonun çalışmasını engellemediğini hatırlatmak istiyorum. Mahalle mahalle sokak sokak direniş çağrısı ile ilgili Burdur ve Denizli’den tatmin edici bir açıklama istedim. Ne yazık ki tatmin edici bir açıklamayı bırakın bu açıklamayı destekleyen açıklamalar geldi."

-UMUTSUZLUK ÇAĞRISIDIR-

Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki suskunluğunu da eleştiren Erdoğan şöyle dedi:

"1960 müdahalesi öncesinde CHP aynı şekilde tahrik yoluyla medyayı da kullanarak müdahaleye çanak tuttu. Bugün aynı şeyi yapmak istiyorlar. İşin daha da ilginç yanı şu. Mahalle mahalle, sokak sokak direnme çağrısı yapanlar belli ki seçimde başarı sağlamayacaklar. Umutlarını kaybetmiş durumdalar. Seçimden başarılı çıkacaklarına inansalar asla bu çağrıyı yapmaz. Bu umutsuzluk çağrısıdır çaresizliktir Türkiye 1950’lerin 60’ların Türkiye’si değil, artık statükoyu vesayeti sorgulayan siyaseti şekillendirme gayretindeki mafyayı çeteyi tasfiye etmiş, bir ülke. Millet artık reyine sahip çıkıyor iktidarına sahip çıkıyor, en önlemlisi de sandığa demokrasiye sahip çıkıyor, seçim demokrasi sandık dışında hiçbir yöntem milletten itibar görmüyor."

-"ALKOLLÜ HAREKET ENGELLENEMEZ" ELEŞTİRİSİ-

Alkol düzenlemesi ile ilgili Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerini anımsatan Erdoğan şöyle dedi:

"Alkolle ilgili düzenlemeyi bile rejim tartışmasına sürükleyenlerin sokak sokak direnme çağrısına karşı derin sessizliğini milletimin takdirine bırakıyorum. Şimde ne söyleniyor; ‘alkollü hareket engellenemez’ bir siyasetçi buna önderlik eder mi? Buna sahip çıkar mı, gençleri sokağa dökerek Taksim’den ‘alkollü hareket engellenemez’ biz bu ülkeyi bu tür anlayışlara teslim edemeyiz benim milletim bunu yapmadı yapamaz. Zaten kendisini idare edemeyenin milleti ülkeyi idare etmesi mümkün mü? Anayasamızda 58. madde çok açık net. Anayasa’nın gereğini yerine getirdiğimiz için... orada gençliğin korunması deniliyor. Ama tam aksine bunlar gençliğin korunmasını değil, gençliğin maalesef alkolik olmasını arzu ediyor. Aramızdaki fark bu. Kaldı ki bu bağımsız kurulun hazırladığı genelgedir."