Siyaset Erdoğan yarın Rusya’ya gidiyor

Erdoğan yarın Rusya’ya gidiyor

21.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ile Barış Pınarı Harekatı’na 120 saat ara verilmesi konusunda varılan anlaşma devam ederken, yarın Rusya’ya gidecek. ABD’nin kontrolündeki yerlerde terör örgütü PKK/YPG’nin çekilme süreci başlarken, Suriye rejimine bıraktığı ve Rusya askeri polisinin de bulunduğu bölgelerdeki gelişmeler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile detaylı olarak görüşülecek.

Erdoğan yarın Rusya’ya gidiyor

Fırat’ın batısında Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatları ile güvenli bölgeyi oluşturan Türkiye, Fırat’ın doğusunda da benzeri durumu yaratmak için Rusya’dan destek arayacak.

Haberin Devamı

ABD ile 17 Ekim’de yapılan anlaşma ile PKK/YPG’ye güvenli bölge dışına çıkması için 120 saat süre verildiği kamuoyuna duyurulmuştu. Söz konusu süre Erdoğan’ın Rusya seyahatinin olduğu gün yani yarın (22 Ekim Salı) akşam dolacak. 120 saatlik sürenin sonunda Tel Abyad ve Resulayn arasındaki bölgeden PKK/YPG’nin çekilmesi halinde bu bölgenin yeniden inşası ve güvenli bölge haline getirilmesi çalışmaları başlayacak. Bu bölgenin dışındaki Ayn el Arap (Kobani) ile Menbiç bölgesindeki durum ise Soçi Zirvesi’nin gündemi olacak. Bu bölgelerde PKK/YPG’nin kontrolü Suriye rejimine vermesi nedeniyle Erdoğan’ın Rusya’ya yapacağı ziyaret önem taşıyor. Türkiye bir taraftan ABD ile anlaşırken diğer taraftan da Rusya ile anlaşmanın yollarını arayacak.

Haberin Devamı

Türkiye bölgede terör örgütü yerine rejimin durmasını “olumlu” bulsa da bu bölgelere Suriyelilerin tekrar dönmeyeceğini düşündüğünden güvenli bölge haline getirilmesi tezini savunuyor.

İdlib de masada olacak

Erdoğan ile Putin, rejim askerlerinin girdiği Ayn el Arap, Menbiç ve Kamışlı’da neler yapılacağını konuşacak. İki lider, İdlib’deki gelişmelerin de gündemde olduğu geniş bir görüşme de yapacak. Rusya’nın Fırat’ın batısında da kontrolün Suriye rejimine devredilmesini istediğine dair haberler de yayımlanırken Türkiye buna sıcak bakmıyor. Türkiye bu noktada Astana ve Cenevre süreçleri ile üçlü zirvelerin sonuçlanıp Suriye’de yeni bir Anayasa çerçevesinde siyasi çözümün hayata geçmesine işaret ediyor.