Siyaset Evren'e selam Hoca'ya sitem

Evren'e selam Hoca'ya sitem

01.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Belindeki ağrılar nedeniyle evde bir hafta yatağa bağlanan Başbakan Erdoğan, kendisini arayan önemli isimleri AKP grubunda sayıp teşekkür etti. Evren'in de bulunduğu isimler arasında Erdoğan'ın siyasetteki hocası Erbakan yoktu. Konuşma bir anlamda 'Beni kimler aradı ama o aramadı' göndermesi oldu

Evrene selam Hocaya sitem

Bunlar arasında kimler yoktu ki? Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer' den Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e, parti genel başkanlarından yabancı devlet adamlarına, işadamlarından sade vatandaşlara kadar binlerce insan, Erdoğan'a bir an önce sağlığına kavuşması temennisinde bulundu. 17 Nisan akşamı, belindeki dayanılmaz ağrılar nedeniyle kendisini hastaneye zor atan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, evinde zorunlu istirahata çekildiği bir hafta boyunca yurtiçinden ve yurtdışından çok sayıda "geçmiş olsun" mesajı aldı. Bu isimlerden bazıları telefonla bizzat arayarak, bazıları yazılı mesaj, bazıları çiçek göndererek Başbakan'a acil şifalar diledi. Bir de aramayanlar var... Deneyimli Başbakanlık muhabirimiz Abdullah Karakuş'un kulağına çalınan bilgilere göre "aramayanlar listesi"nin en dikkat çeken iki ismi, kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile SP Genel Başkanı Recai Kutan. Oysa Erbakan, bir dönem üzerine titrediği ve yetiştirdiği en parlak öğrencilerinden biri olarak gördüğü Erdoğan'a yuvayı terk ettiği için kızgın olmakla birlikte, yakın zamanlardaki acı bir olay vesilesiyle de olsa yakınlaşmıştı. Erdoğan'ın beraberinde eşi Emine Erdoğan olduğu halde, Nermin Erbakan'ın vefatı nedeniyle eski hocası Erbakan'a taziye ziyaretinde bulunması son derece zarif bir hareket olarak akıllardan çıkmış değil. Bu ziyaret, Erbakan ile Erdoğan'ı birkaç uçak seyahatindeki tesadüfi karşılaşmalar dışında 6 yıldır ilk defa bir araya getirmişti.Keza, Kutan'ın da Başbakan'ı aramadığı anlaşılıyor. Kutan'a yakın kaynaklar bunu, "Recai Bey yeniden genel başkan seçildi. Ama Erdoğan tebrik için kendisini aramadı" diye gerekçelendiriyor.AKP kaynakları ise 2002 seçiminin ardından Erdoğan'ın siyasi yasağı nedeniyle Başbakanlık koltuğuna oturan Abdullah Gül'ün de Erbakan tarafından tebrik için aranmadığını anımsatıyorlar.Gül'ün o günlerde Milliyet'in "Erbakan sizi aradı mı?" sorusuna acı bir tebessümle verdiği, "Aramadı. Ama Evren Paşa arayıp tebrik etti. Hayırlı olsun dedi, başarılar diledi. Askerler biraz enteresan oluyor. Nezaket gösterdi" sözleri hafızalardaki yerini koruyor. Cenaze buluşturdu Erdoğan'ın geçen salı günü AKP grup toplantısında Sezer'den Özkök'e, Baykal'dan Demirel'e kadar birçok ismi sayarak teşekkür etmesi ve Evren'in adını özellikle zikretmesi, galiba "Beni kimler aradı, ama o aramadı" sitemini içinde barındırıyordu. Kutan ve AKP'liler Danıştay'da çanlar kimin için çalıyor? Verdiği kararlarla ekonomik dengeleri altüst edebilen ve son dönemde sıkça Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştiri oklarına hedef olan Danıştay, yaklaşık 1 aydır başkansız yönetiliyor. Ender Çetinkaya'nın emekliye ayrılmasından sonra 64 turda 256 oylama yapılmasına karşın hiçbir başkan adayı 95 üyeli Danıştay'ın salt çoğunluğunu oluşturan 48 üyenin oyunu alamadı. Danıştay kulislerine kulak kabarttığınızda, seçim düğümünün kilitlenmesine en büyük neden olarak Danıştay Kanunu ile Anayasa arasındaki çelişki gösteriliyor. Danıştay Kanunu'na göre, tüm adayların katılımıyla yapılan 3 oylamada başkan seçilemezse, en yüksek oyu alan iki aday arasında 4. oylama yapılıyor. Bu oylamada en yüksek oyu alan seçiliyor. Anayasa'da ise başkan seçilmek için salt çoğunluğun oyunu alma kuralı bulunuyor. Seçimde zorunlu olarak Anayasa kuralı uygulandığından ve hiçbir aday final oylamasında 48 oy alamadığından 4 oylamadan oluşan turlara başa dönülerek devam ediliyor. Neden kilitlendi? Danıştay'ın en iddialı ve sevilen isimlerinin seçimde adaylığını koyduğu biliniyor. Danıştay başkanvekilleri Tansel Çölaşan ve Gönül Önbilgin, 2. Daire Başkanı Mehmet Birden, 3. Daire Başkanı Gürsoy Gönenç, 4. Daire Başkanı Sumru Çörtoğlu, 5. Daire Başkanı Turan Falcıoğlu ve 9. Daire Başkanı Arif Yüksel başkan adayı oldular. Düşük oylar alan Gönül Önbilgin ve Mehmet Birden adaylıktan çekilmelerine, geriye 5 aday kalmasına rağmen, 95 üyeli Danıştay'da hâlâ bir adaya aritmetik olarak 19 oy düşüyor. Başkan seçilecek ismin hem bu 19 oyu alması, hem de iki adaya düşen 19 oylardan büyük bölümünü çalması gerekiyor. İddialı isimler İlginç olan Danıştay'daki seçimin kuvvetli adaylarının, örneğin Çölaşan ve Çörtoğlu'nun, aslında farklı dünya görüşlerini temsil etmeyen, genellikle Atatürkçü, sosyal demokrat çizgide görülen isimler olması.Seçimlerde "merkez sağ" partilere oy veren üyelerin tercihi ise Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde müsteşarlığını yapan, Turgut Özal'ın da eski başdanışmanı olan Arif Yüksel. Ancak Yüksel'in emekliliğine 9 ay kalması, tam bir çekim merkezi haline gelememesine gerekçe gösteriliyor. Eski HSYK üyesi Gürsoy Gönenç ise Turan Falcıoğlu gibi daha çok sağ tandansta görülmesine karşılık, genel olarak iki tabandan da oy alıyor. Muhafazakâr çizgide gösterilen Çetinkaya'nın başkanlığında alınan ve Erdoğan'ı da kızdıran kararları örnek gösterenler, Danıştay seçimlerinde siyasi görüşlerin kişisel ilişkilerden daha etkili olmadığını savunuyor. Adaylar ve çizgileri Çok sayıdaki Mülkiye kökenli üyenin blok oylarının Mülkiyeli aday çıkmaması nedeniyle hukuk fakültesi mezunları arasında bölünmesi de bir başka faktör. Bu arada, çok boş oy kullanıldığı da anlaşılıyor. Bu durumda Danıştay koridorlarını çınlatan çan sesiyle yeni tur ve yeni oylamaların başladığı haberdar ediliyor. Bir üyenin dediği gibi, "Karara bağlanmayı bekleyen işler birikiyor ama üyeler küçük seçim salonunda bir araya gelerek yoğunluktan görüşemedikleri meslektaşlarıyla konuşup gülüşmek için de fırsat bulmuş oluyor." Mülkiyeli bölününce Kart'ın kedisi Yargıtay'ın arşivine girdi Göreve geldiğinden bu yana açtığı onlarca tazminat davası nedeniyle eleştirilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Musa Kart'ın kendisini türbanın ipine dolanmış kedi olarak tasvir ettiği karikatürü nedeniyle hem Kart hem de karikatürü yayımlayan Cumhuriyet ve Sakarya gazeteleri aleyhine dava açmıştı.Davaların Ankara ayağına bakan 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, Erdoğan'ın komik duruma düşürülmesinin tazminat nedeni olduğuna karar vererek, sınırlar ötesinde bile eleştirilen bir karara imza attı. Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise aynı karikatürün tazminat nedeni olamayacağına karar verdi. Kararlar karşılıklı olarak temyiz edildi. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Ankara'dan verilen tazminat kararını bozarken, Eskişehir'den verilen tazminata yer olmadığına ilişkin kararı onadı. Böylece kedi davası, dava açılan ve delil olarak sunulan karikatürlerin yer aldığı dosyalarıyla Yargıtay arşivine girdi.Bir başka deyişle, Musa Kart'ın ünlü kedisi aylarca Türk kamuoyunu meşgul edip Başbakan Erdoğan'ı kızdırdıktan sonra şimdi yeni mekânı olan Yargıtay arşivine saklanmış bulunuyor. Kesin karar