'İç çekişme yapan parti dışında kalır'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin yaklaşan kongre süreci öncesinde, il başkanlarına dikkat çeken uyarılarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Eski alışkanlıklarımızı, iç çekişmeleri bir tarafa bırakacağız. İç çekişmeleri kim yaparsa partinin dışında kalacak. Biz yeni bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getiriyoruz” dedi. Belediye başkanlarına olduğu gibi, il başkanlarına da yedi madde halinde talimat veren Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanlarımızın başarısı için çalışın” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 1999 Marmara depreminde 17 bin 480 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatarak şöyle konuştu:

‘Adalet sorunu var’

“Aradan 20 yıl geçti hâlâ İstanbul’da kentsel dönüşümü tartışıyoruz. O nedenle sayın Ekrem İmamoğlu’na da ilçe belediye başkanlarımıza da büyük görevler düşüyor” dedi. Yerel seçimlerde belli bir mesafe aldıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla mutluyuz ama asıl görev bundan sonra başlıyor. Eksiğimiz elbette var önemli olan eksiğimizi görüp onu tamamlamak” diye konuştu.

Konuşmalarında “adalet” vurgusu yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bu ülkenin hapishanelerinde suçsuz insanlar yatıyorsa adalet sorunu var demektir. ‘Adalet reformu yapacağız’. Masum insanlar hapiste, beyler eğleniyorlar. ‘Efendim Meclis açılsın da ondan sonra yapalım.’ Niye sonra? Milletvekilleri toplanabilir. Getirin adalet reformunu hep birlikte gerçekleştirelim. Yargının çöktüğünü gösteren en temel olay YSK’nın kararıydı. Talimat gelmiş, iptal ediliyor. Nasıl bir yargıçtır? Kendi vicdanını satan, makamı için satan veya parayla satan bir kişiye yargıç denmez. Sonra halktan bir Osmanlı şamarı yiyorsunuz.”

Kılıçdaroğlu il başkanlarına Millet İttifakı uyarısında bulunarak, “Hiç bir il başkanım unutmasın. Bütün politikamızı Millet İttifakı çerçevesinde yaptık. Sizler de ilinizde, ilçenizde aynı ittifakı sürdüreceksiniz. Beraber... Biz bir vicdan politikasını bir kader birliği içinde yürütüyoruz. Hakka, hukuka ve adalete saygı duyan kitle ile yürütüyoruz bunu. O nedenle son başarılar Millet İttifakı başarısıdır” dedi.

Kılıçdaroğlu, partinin kongre süreci öncesinde il başkanlarına “iç çekişme” uyarısında bulunarak, “Eski alışkanlıklarımızı, iç çekişmeleri bir tarafa bırakacağız. İç çekişmeleri kim yaparsa partinin dışında kalacak. Kim ‘Bu ülkenin sorunlarına kafa yoruyorum diyorsa, sorunları çözmek için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırım’ diyorsa başımın üstünde yeri var. Biz yeni bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getiriyoruz” dedi.

Başkanlara 7 talimat

Kılıçdaroğlu, il başkanları için de 7 ilke belirlediğini söyleyerek, şunları kaydetti:

1 Belediye başkanlarımızın başarısı için çalışın.
2 Aslolan sizin belediye başkanlarından talepleriniz değil vatandaşın talebidir.
3 Belediye başkanlarımızın başarısı için bir fedakarlık yapmak gerekiyorsa o fedakarlığı önce il başkanlarımız yapacak.
4 Toplumun tüm kesimleri ile sıcak, samimi ilişkiler kurun.
5 Vali ve kaymakamlar adaletli bir yönetim sergilemiyorlarsa, partizanlık yapıyorsa, uyarmaktan ve eleştirmekten çekinmeyeceksiniz, en sert şekilde eleştireceksiniz.
6 Gerek il özel idaresi, gerekse belediye bütçeleri yakından izlenecek.
7 Kimliği, yaşam tarzı, inancı ne olursa olsun bir çocuk yatağa aç giriyorsa o ailenin sorunlarına çözüm bulmak sizin en öncelikli görevinizdir.

‘3.5 milyon Suriyeli burada’

İktidarın Suriye politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye’yi Orta Doğu bataklığına sokmayın dedim. ‘Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanıyım’ dedi. Tarihin önünde şu soruyu soruyorum; Seni Orta Doğu bataklığına hangi egemen güç soktu?

3.5 milyon Suriyeli burada. AK Partili ve ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Bundan rahatsızsınız. Kabahat Suriyelilerde değil ki. Suriyelileri buraya getirene kızacaksınız. Şimdi ‘Başımızda YPG/PKK belası var’ diyorlar. Bu belayı açan sen değil misin? Esad duruyor orada.”

Atalay’a sert tepki

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ı eleştiren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bir sendikanın genel başkanı, işçinin alın terini saraya pazarlarsa ona sendikacı denmez. Üstelik görüşmeyi kapalı kapılar ardında daha önce sarayda yapmış zaten, kendisini teslim etmiş, ne vadettiler bilmiyorum. İşçinin alın terini pazarlıyor. Batsın sizin sendikacılığınız. Sarı sendikacılık bu ülkenin başına gelen en büyük belalardan birisidir.”