Kılıçdaroğlu: 3 gündür yoktu huzur vardı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Başbakan’a, “Yahu seni biz başbakan olarak mı atadık, dikizci olasın diye mi?” diye seslenirken, “Bakın tiran 3 gün ortalıkta yoktu, tüm ülkede huzur vardı. Bugün yine konuştu herkes rahatsız” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti grup konuşmasında Sivas katliamının 20. Yılını anımsatarak “Bugün Sivas katliamının 20. yılı. 2 Temmuz 1993. Ortaçağın Türkiye’ye getirildiği tarihtir. İnsanların yakıldığı tarihtir. Nazım ne güzel söylemiş. Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. Kuşkusuz yanarak ağır bir bedel ödediler. Onlar cumhuriyeti aydınlattılar. Asıl failler hiçbir zaman yakalanmadı. Sırtları sıvazlandı. Onları savunanların yani asıl faillerin avukatlığını yapanların hemen hemen tamamı AKP saflarında görev yapıyor” dedi.

Her seçim sonrasında balkon konuşmasında Başbakan Erdoğan’ın “Herkesin başbakanıyım” dediğini ifade eden CHP lideri, şöyle devam etti:

“Önce medya ile başladılar. Medyayı darmadağın ettiler. Medya mensuplarına ağır cezalar, patronlara ağır cezalar, beğenmediklerinin işine son verdirdiler. Ve medyayı çökerttiler.

-“KAPI ARKASINDA YAPILAN PAZARLIKLAR HENÜZ SONUÇLANMADI DA ONUN İÇİN”-

Referandum yaptılar yargı sil baştan değişti. Bir gecede 160 militanı Yargıtay’a yerleştirdiler, Danıştay’a yerleştirdiler. Danıştay Başkanı emekli oldu, yerine başkan adayı çıkmıyor, niçin, kapı arkasında yapılan pazarlıklar henüz sonuçlanmadı da onun için. Sonra üniversiteler. Üniversiteleri sil baştan yenilediler. Üniversiteler suskun kuruluşlar haline getirildi. Sendikalar halledildi. Sendika ağasından sendikacı olmaz zaten. Sendikacı işçinin hakkını korur. Sana sendika değil, kapıkulu sendikası demek lazım. Yasama organı, bizim bildiğimiz yasama organı mı? Yasama organını kendi tekeline aldı bu kişi, ben söylerim o olur. Ağzından bir cümle çıkıyor, ertesi gün kanun teklifleri hazırlanıyor. Hitler döneminde Führer’e doğruydu bunun adı. Sivil toplum kuruluşları halledildi, sindirildi.

-“ÖYLE BİR NOKTAYA GELDİ Kİ ARTIK TİRANLIĞINI İLAN ETTİ”-

Öyle bir noktaya geldi ki artık tiranlığını ilan etti. Hep böyle birer damla bardak doldu. Sayıştay’ı da perişan ettiler. Kul hakkı yiyen adamdan bu memlekete hayır gelir mi? Bu sefer doğrudan kişilerin özel yaşamlarına müdahaleye sıra gelmişti. Kaç çocuk doğuracaksınız, ben bilirim diyor, doğumu nasıl yapacaksınız ben bilirim diyor. Kim tutuklanacak, ben bilirim diyor. O kadar egosu güçlü haline geldi ki kendisini tutamadı ‘ben her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alırım’ dedi. Şimdi milliyetçi kesilmiş. Sen dün neredeydin, prompter da yazmıyor muydu? Bugün milliyetçi kesilmiş. Sevsinler senin milliyetçiliğini.

-“YAHU SENİ BİZ BAŞBAKAN OLARAK MI ATADIK, DİKİZCİ OLASIN DİYE Mİ”-

Ve korku duvarlarını bu ülkenin genç yiğit evlatları yıktılar. Biz senden korkmuyoruz dediler. 1968 olayları Paris’te başlamıştı. Bütün dünyaya yayıldı. Gezi olayları İstanbul’da başladı ve bütün dünyaya yayıldı. Herkes bu gençlere sahip çıktı. Gençler ne diyordu özgürlüğüme dokunma diyordu. Bu ne diyordu, Dolmabahçe’de oturuyorum, Kadıköy’den gelen vapurlara bakıyorum, o kadınları seyrediyorum, diyordu. Yahu seni biz başbakan olarak mı atadık, dikizci olasın diye mi? Sıkılmadan bunu televizyonlarda anlatıyor. Nasıl bir ruh hali, anlamak mümkün değil. O nedenle söylüyorum bu tiran hakkında bizim konuşmamızdan çok bu ülkenin psikologlarının konuşması lazım. Onların anlatması lazım. Nasıl bir ruh hali bu?

-“3-5 ÇAPULCU ÇIKTI KARİZMASINI ÇİZDİ”-

Bana kimse dokunamaz diyordu. Kimse bana diz çöktüremez diyordu. Ben dünyanın lideriyim diyordu. Bizim 3-5 çapulcu çıktı karizmasını çizdi. Diz çöktü. Ne oldu, karizmasını çizdiler, panik içinde geldi, korkuyor. Karizması çizildi. Artık senin bu ülkede kıymetin kalmadı. Dünyada da kalmadı.

-“YALAN SÖYLÜYORSUN BAŞBAKAN”-

Kalktı ölümü meşrulaştırmak için gencecik çocuklarımız hayatlarını kaybetmiş, ölümü meşrulaştırmak için ‘bunlar Amerika’da da oluyor’. Amerikan Büyükelçisi yok öyle bir şey dedi, yalan söylüyorsun sen dedi. Yalan söylüyorsun Sayın Başbakan yalan söylüyorsun. Hayatını yalan üzerine kuruyor, çünkü korkuyor. Korkma Recep Tayyip Erdoğan. Doğruları söylemekten korkma, yalana sığınma. Komplo teorileri üretiyor. Komplo teorileri üreten adam beceriksiz adamdır, komplo teorileri üreten adam halkını sevmeyen adamdır, komplo teorileri üreten adam halkıyla ayrı düşen adamdır.

-“NEREDEYSE İYİ Kİ ÖLDÜRDÜLER DİYECEK”-

4 kişi hayatını kaybetti. Hiçbir ağzını açıp da Allah rahmet eylesin dedi mi? Tam tersine öldürenlere meşruiyet kazandırdı. Neredeyse iyi ki öldürdüler diyecek. Zaten bunu demese ikramiye verir mi, ikramiye veriyor neden, kendi halkını öldürdü diye. Talimatı bu verdi. Ben verdim talimatı diyor. Kendi çocuklarına kin duyan bir başbakan olmaz.

Bugün bir yalan daha söylemişti. Kabataş İskelesinde başı örtülü kadına saldırılmış. Sen değil misin başbakan niye çıkarmıyorsun ortaya. ‘Kılıçdaroğlu böyle bir olaydan memnun oldu’ diyor. İnsan da biraz vicdan olur, ahlak olur. Okuma yazma bilmiyor desem, olabilir, okuma yazma bilmiyor diyebiliriz ama üniversiteyi nasıl bitirdiği konusunda ciddi endişelerim var. Yahu arkadaş sen benim söylediklerimi niye çarpıtıyorsun. Benim söylediğimi çarpıtıyor, çünkü sen yalan söylüyorsun. Yalancıdan başbakan olmaz. Senin amacın oy devşirmek. Senin amacın türbanı sömürmek, başörtüsünü sömürmek.

Rahmetli babamın söylediği bir laf vardır. Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur.

O kadar çok yalan söyledi ki kalktı camiye bira şişeleriyle girmiş dediler. Caminin müezzinini 6 saat sorguladılar. Terörle mücadele bölümünde. Ben din adamıyım yalan söylemem, diyor.

-SIK SIK “TİRAN” DEDİ-

Gel yüzde 10 seçim barajını kaldıralım. Yüzde 10 seçim barajını kim getirdi, Kenan Evren ve arkadaşları. Kim savunuyor, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları. Al birini vur ötekine. O da darbeciydi, bu da darbeci. O Atatürk’ü istismar ederdi, bu da dini istismar ediyor.

Yüzde 49 aldın. Parlamentodaki oranı kaç yüzde 60-65. Aradaki fark çalınan oylardır. Aradaki fark milli iradeyi yansıtmaz. Milletin oyunu alavere dalavereyle çalmayacaksın. Hodri meydan gel değiştirelim.

-“CEMEVLERİ İBADETHANE OLSUN”-

Hep dini kullanıyor. Bu ülkede bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Dini kullanan adamdan bu ülkeye hayır gelmez. Bütün kâinat bir ibadethane. İnsanoğlu istediği yerde ibadetini yapar. Cemevleri ibadethane olsun. Niye olmasın. Ne engel var. Allah’a ibadet etmenin, peygambere dua etmenin, Kur’an okumanın yeri mi var? Allah ile kulun arasına girmek senin yetkin de mi? Sana bu yetkiyi kim verdi? Nereden buldun sen bu teraziyi?

-“UEFA’YA SESLENİYORUM, BU KARARLARLA SİZ TÜRK SPORUNU CEZALANDIRAMAZSINIZ”-

Adamdaki egoya bakın. Bir numaralı bölücü. Özel yetkili mahkemeler bu mahkemelerle demokrasi olmaz. Bu mahkemelerin verdiği kararlar karar değildir. Bu mahkemelerin verdiği karara uymak da doğru değildir. UEFA’ya sesleniyorum. Bu kararlarla siz Türk sporunu cezalandıramazsınız. Türkiye’de demokrasinin olmadığını öğrenemediniz mi siz? Bu mahkemelerin mahkeme olmadığını öğrenemediniz mi siz? Bu mahkemelerin siyasi otoritenin sopası olduğunu öğrenemediniz mi siz? Karar vermişler beyefendiler. Neymiş özel yetkili mahkemenin kararıymış. Bunlar sahte delil üretmiyorlar mı? Sahte delillerle yola çıkmadılar mı? Sanıkla aralarındaki ilişkiyi kan davalarına dönüştürmediler mi? Kalkmışlar bu mahkemenin kararını esas alıp hüküm veriyorlar. Yanlış yapıyorsunuz.”

Çiftçilere seslenen CHP lideri, “Gençler bunun karizmasını çizdiler. Şimdi sıra sende çiftçi kardeşim, sen de karizmasını çiz” dedi.

Sözlerini, “Güzel bir ramazan geçirmek umuduyla” diye bitiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Seçimlerimizi yaptık, Grup başkanvekillerimizi seçtik. Demokrasinin işlediği tek parti CHP. Bakın tiran 3 gün ortalıkta yoktu, tüm ülkede huzur vardı. Bugün yine konuştu herkes rahatsız” diye bitirdi.