Siyaset Kılıçdaroğlu: Kimsenin önünde diz çöküp emir almadım

Kılıçdaroğlu: Kimsenin önünde diz çöküp emir almadım

01.06.2011 - 14:24 | Son Güncellenme:

.

Kılıçdaroğlu: Kimsenin önünde diz çöküp emir almadım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kimsenin önünde diz çökmediğini, emir ve talimat almadığını belirterek, "Kimseye de diyet borcum yok. Benim yandaşlarım yok, sadece ve sadece vatandaşlarım var. Eğer talimat alacaksam, Türk milletinden alacağım. Hedefimiz, vatandaşın güçlü olması, zengin olması, aşının, işinin olmasıdır" dedi. Hopa’daki olayları da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Hiçbir yerde, hiçbir siyasetçinin şiddetle karşılaşmasını istemem, doğru da bulmam. Güvenlik güçlerinin müdahalesi de silahla, bombayla, orantısız güç kullanarak karşı tarafı susturması şeklinde bir yapıya dönüşmemelidir. Bir yurttaşımız hayatını kaybetmiş, Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Fırsatım olursa Hopa’ya gideceğim. Bir polis arkadaşımız otobüsten düşmüş, yaralanmış. Ona da ’Geçmiş olsun’ dileklerimizi iletiyoruz" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yozgat’ta halka hitap edeceği partisinin mitingi öncesi Şehit Aileleri Derneği’ni ziyaret etti. Şehit Aileleri Derneği ziyareti sırasında, gazetecilerin sorusu üzerine, dün Artvin’in Hopa İlçesi’nde Başbakan Erdoğan’ın mitingi öncesinde ve sonrasında çıkan olayları değerlendiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin gittikleri illerde, ilçelerde özgürce propagandalarını yapmaları gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Hiçbir yerde hiçbir siyasetçinin şiddetle karşılaşmasını istemem, doğru da bulmam. Demokrasinin güzelliği, her türlü düşüncenin özgürce dile getirilmesidir. Bir siyasetçi bir yere geldiğinde eğer onun düşüncülerine tahammül edemeyip veya onu protesto ederken taş ve sopa gibi şeyler kullanıyorsanız, bunlar doğru değil, tasvip etmek mümkün değil" diye konuştu.

FIRSATIM OLURSA HOPA’YA GİDECEĞİM

Haberin Devamı

Bu tür olaylarda dikkat edilmesi gereken unsurlar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bizim hoşumuza gitmeyen afiş veya pankartın açılması veya bunun bir şekilde sözlü olarak dile getirilmesinde özellikle güvenliği sağlayan güvenlik güçlerinin silahla, bombayla, orantısız güç kullanarak karşı tarafı susturması şeklinde bir yapıya dönüşmemelidir. Burada daha dikkatli, daha düzenli davranmak gerekiyor. O olayda bir yurttaşımız hayatını kaybetmiş, Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Fırsatım olursa Hopa’ya gideceğim. Bir polis arkadaşımız otobüsten düşmüş, yaralanmış. Ona da ’Geçmiş olsun’ dileklerimizi iletiyoruz. O konuda milletvekili adaylarımızdan bilgi aldım, konuyla yakından ilgileniyorlar."

Haberin Devamı

YAKLAŞIK 5 BİN KİŞİ DİNLEDİ

Kılıçdaroğlu, ardından parti otobüsünden halka hitap edeceği Cumhuriyet Meydanı’na geçti. Kılıçdaroğlu, meydana gitmeden önce yol üzerinde bulunan AK Parti Seçim Bürosu’na da uğradı. Kılıçdaroğlu, burada AK Parti’lilerle tek tek tokalaşıp kısa sohbetler ettikten sonra, meydanda toplanan yaklaşık 5 bin kişiye hitap etti. Kılıçdaroğlu, konuşmasına "Yetki verin, güç verin, halkın imparatorluğunu kuralım" diyerek başladı. Alanda bulunan kalabalığın ’Başbakan Kemal’ sloganı eşliğinde konuşan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Hiçkimsenin önünde diz çökmedim, emir ve talimat almadım, hiçkimseye de diyet borcum yok, minnet borcum yok. O yüzden eğer talimat alacaksam, Türk milletinden, sizden alacağım talimatı. Benim yandaşlarım yok, varsa sadece ve sadece vatandaşlarım var. Yandaş yok, vatandaş var. Hedefimiz, vatandaşın güçlü olmasıdır, zengin olmasıdır, vatandaşın aşının, işinin olmasıdır. Eğer siz vatandaşı perişan etmişseniz, kredi kartı bataklığına soktuysanız, çiftçi perişansa, şeker pancarı fabrikaları kapanıyorsa, binlerce mağdur yaratıyorsanız, buna kim ’Dur’ diyecek. Ben yola çıktım, bunlara ’Dur’ demek için gücümü sizden alıyorum. Yetki verin, güç güç verin burayı da ayağa kaldırayım." Siyasete atılırken söz verdiğini hatırladan Kılıçdaroğlu, "Bu millete yalan söylemeyeceğim. Aleyhimde de olsa her yerde, her ortamda doğruları söyleyeceğim, kararlıyım. Yozgat’a fazla gelmedik. Bir vatandaşımız yolda ’Yeteri kadar gelmediniz, derdimizi yeteri kadar dinlemediniz’ dedi. Haklısınız. Bundan sonra Yozgat’a daha fazla gelecğğim, daha fazla derdinizi dinleyeceğim" dedi. Bu sırada coşkulu kalabalık ’Vur vur inlesin AKP dinlesin’ diye bağırdı.

Kılıçdaroğlu, Yozgat’ın son 4 yılda 230 bin göç verdiğini belirtirken, iktidarın ’İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün’ dediğini hatırlatarak, "Sevsinler senin ’Türkiye büyüsün’ safsatanı. Peki Allah aşkına, madem Türkiye büyüyor, Yozgat niye küçülüyor? Ufalandı. Birileri büyüyor o doğru, birileri malı götürüyor o da doğru, birileri halkı sömürüyor o da doğru. Türkiye yoksullaşıyor o da doğru. Ama birileri zenginleşiyor" dedi.

YIRTIK AYAKKABI İLE SİYASETE GİRİP, BAYRAĞI SÖMÜRENLERDEN HESAP SORACAĞIM

Haberin Devamı

Yozgat’ın en çok şehit veren illerden olduğunu da söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yozgat, Kurtuluş Savaşı’nda en ciddi mücadeleyi yapandır. Mustafa Kemal’in Bozok kahramanlarından, yaylalarından, Yozgat’ın kahramanlıklarından söz ettiğini biliyoruz. Yozgat kan kaybediyorsa, işsizlik, yoksulluk varsa, Tekel fabrikaları kapanıyorsa, Yozgat’ı bu hale getirenlerden Yozgatlı’nın demokratik yollardan hesap sorması lazım. Hesap soracak mısınız?" diye sordu. Alandakı kalabalık hep bir ağızdan ’Evet’ diye karşılık verdi.

Kılıçdaroğlu, "Kemal kardeşiniz hesap sormak, için, kul hakkı yiyenlerden, hortumculardan, köşeyi dönenlerden hesap sormak için yola çıktı. Yırtık ayakkabı ile siyasete girenlerden, inancını, etnik kimliğini, bayrağı sömürenlerden hesap soracağım" dedi. Kalabalığın ’Vur vur vur inlesin, Tayyip dinlesin’ sloganları arasında konuşmasını sürdüren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Ben insanımı seviyorum, cebimi değil, yurttaşı düşünüyorum. 2.5 aylık Kübra açlıktan ölüyorsa, o dert Recep Tayyip Erdoğan’ın derdiği deği, Kelal Kılıçdaroğlu’nun derdidir. Bir anne ’Çocuğuma kahvaltı veremiyorum’ diye intihar ediyorsa, o dert Recep Tayyip Erdoğan’ın değil, o dert Kemal Kılıçdaroğlu’nun derdidir. Manisa’da bir gazimizi yatağında açlıktan ölüyorsa, o dert Recep Tayyip Erdoğan’ın derdi değil, o dert kardeşiniz Kemal Kılıçdaroğlu’nun derdidir. Bu derdi bitireceğim. Aile sigortasını getireceğim. Bu ülkede hiçbir ailenin, hiçbir çocuğunun yatağa aç girmesini istemiyorum. Bunu sağlayacağım, aiie sigortası ile bu memlekete huzur getireceğim. Anneler çocuklarını karnı doymuş olarak okula gönderecekler. Geliri olmayan, asgari ücretin altında olan her ailede kadının banka hesabına en az 600 lira para yatıracağım, namerde muhtaç olmayacak, istediğini alacak, ister makarna, bulgur, pririnç, elbise alacak. Bu bizim sosyal devlet anlayışımızdır. Aile sigortası ile bu ülkede yoksulluğu bitireceğiz. ’Kaynağı nereden bulacaksınız?’ diyorlar. Bu ülkede kaynak, imkan var. Sayın Erdoğan Merkez Bankası’nda para var, gözünü oraya diktin’ diyor. Bu millet için harcanakcak, senin için harcanmayacakki. Allah aşkına insan hayatı mı önemli, para mı önemli? Çocuk açlıktan ölüyor, o tutturmuş ’Para gidecek.’ Size sözüm var, ahtım var. AKP Genel Merkezi’ne bağlanan hortumları keseceğim, hortumcu siyasete son vereceğim."

Haberin Devamı

BU DÜZENDEN HORTUMCULAR MEMNUN

Haberin Devamı

Kalabalığa "Çiftçiler hayatından memnun mu? Besiciler, esnaf, emekliler hayatından memnun mu?" diye soran Kılıçdaroğlu, ’Hayır’ yanıtını aldıktan sonra şöyle konuştu: "Peki Allah aşkına işçi, çiftçi emekli, işsizler memnun değil, kadınlar memnun değil. Bu düzenden kim memnun? Bu düzenden hortumcular memnun, milletin cebini hotumlayan memnun. Hortuma son, halka hizmete devam. Milletin zenginleşmesine devam. Çiftçi için söylüyorum; Traktöre konulan mazotun litresi 1.5 lira olacak. Hemen itiraz ediyorlar. Mazotun dışarıdan geldiği doğru, rafineride işlendiği doğru, rafineri sahibinin, dağıtım şirketinin, benzin istasyonunun kar payı doğru. Ben mazotu 1.5 liradan, devlet zarara uğramadan vereceğim. Rafineri zarara uğramıyor, kar dahil 1.5 liradan çiftçiye vereceğim. Nasıl oluyor da 3.5 liradan veriyorlar. 1 lirası KDV, 1 lirası ÖTV. Hepsi dahil mazotu 1.5 liradan vereceğim. Çiftçi dışında mazotu düşük fiyatla gemiciye, yatı olanlara veriyorlar. Peki çiftçinin günahı ne? Yat sahibi olmamak. Recep bey diyor ki ’Sen de al yatını, sana da 1.5 liradan verecem’ diyor. Çiftçinin elektrik borcu var, bütün Türkiye dahil 900 bin lira. Devletin bütçesi içinde küçük bir rakam. Maksat çiftçi rahat etsin bu ülkede."

ESNAF KARDEŞİME SÖZÜM VAR

Aile sigortası ile en az 600 lira vereceğini, bundan ise en çok yararlanacak olanın esnaf olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Çünkü kadınlarımız, çoluk çocuğunu alıp esnafın yanına gidecek, ekmeğini, pirincini alacak, esnaf da rahatlayacak, veresiye defteri olmayacak, her şeyini peşin alacak, esnafımız da huzur içinde olacak. Esnafın derdi, çalışır sabahın köründe, dükkanını açar, siftahını yapar, çay, kahve içer, sigorta primini, vergisini öder. Zaman gelince emekli olur, aylığını alır. Geçinmek mümkün değil bu aylıkla. Emekli aylığından yüzde 15 kesilir. Esnaf kardeşime sözüm var. Halkın iktidarında yüzde 15 kesintiyi kalıdracağım" diye konuştu.

SONUCUNA KATLANIRSINIZ

Kılıçdaroğlu, "Çiftçi ’Anamızı da aldık getirdik’ diyor. Sandığa anamızı da, dayımızı da, yengemizi de götüreceğiz. ’Aile sigortası gelince yeşil kartı iptal edecek’ diyorlar, Kesinlikle inanmayın, devam edecektir. Aile sigortası aileye ekonomik güvence getirecektir" dedi. "Kemal kardeşiniz ne söylüyorsa bilin ki doğruyu söylüyor" diyen CHP Lideri, şunları söyledi: "’4 B , 4 C kaldırılsın’ diyorlar. Tekel’i işçilerimiz ’Özelleştirmeyin’ diyorlar. Şeker Fabrikasını özelleştirecekler. Şekere kota getirmişler. Kim istiyor? Amerika istiyor. Rahmetli Ecevit’e ’Köylü Afyon ekmeyecek’ demişlerdi. ’Ben bu ülkenin Başbakanıyım. Benim ülkemde Afyon ekilecek, köylüme sen müdahale edemezsin’ demişti. İki tane tercihiniz var. ’Sürünmeye devam, haksızlığa devam, göçe devam, Yogat küçülsün, milletvekili sayısı 4 fazla, 2’ye insin’ diyorsanız yeri belli; AKP. Sonuca katlanırsınız. Ama ’Hayır, biz Yozgat’ta iş bulmak istiyoruz, aşımız olsun, fabrikamız olsun, çocuklar yatağa aç girmesin’ diyorsanız yeriniz belli, sırtınızı AKP’ye döneceksiniz, karşıya bakıp CHP’ye oy vereceksiniz." dedi.

’KİM USTA, KİM ÇIRAK GÖSTEREYİM’

Ülkede huzuru, barışı sağlamanın yolunun kolay olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Halk ile siyasetçi arasındaki güveni sağlayacağız. Bunun için yola çıktım. Yozgat’a daha çok fazla geleceğim" dedi. Başbakan Erdoğan’ı eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Sayın Erdoğan’ın konuşmalarına bakınız. Sabah, öğlen akşam, öğleden sonra Kılıçdaroğlu. Akşam yatıyor Kılıçdaroğlu, rüya görüyor Kılıçdaroğlu. Kan ter içinde uyanıyor, bakıyor ki evde Kılıçdaroğlu yok rahat ediyor. ’Yav Kılıçdarolğu dedik ama sanal bu adam’ diyor. Evde bulamadık. Sayın Erdoğan’a çağrım var; Her demokratik ülkede, liderler televizyolara çıkarlar, adam gibi konuşurlar. Ben sorarım o cevaplar, o sorar ben cevap veririm. ’Gelir mi Recep Tayyip Erdoğan, gelir mi? Sayın Erdoğan, Kemal kardeşinizin karşısına gelebilir mi? Diyor ki ’Ben çıkmam’ diyor. Korkmuyorsan, o zaman geleceksin. Efendim diyor ’Ben ustayım, o çırak’ diyor. ’Yan yana gelemiyiz’ diyor. Bir, sen ustaysan daha iyi ya, ben çırağım, gelirsin karşıma ben bu millete kim usta, kim çırak ona göstereyim. Erdoğan’ın, Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için bir, geçmişinin temiz olması lazım. İki, kul hakkı yememesi lazım. Üç, mangal gibi yürek lazım. Korkak adamdan Başbakan olur mu? Hayır gelir mi? Adam gibi adam ol Recep bey, korkma, ben efendi adamım."

BİZ CEBİZİMİ DEĞİL, VATANDAŞI DÜŞÜNÜYORUZ

Kılıçdaroğlu, Türkiye’de AK Parti’nin gövdesini silkelediğini belirttiği konuşmasının son bölümünde, şunları söyledi: "Dallarını sirkelemek size ait. ’Söz mü?’ Ancak armut, kiraz düşecek diye beklemeyin. Her an Recep bey düşeblilir, dikkatli olun. AKP’nin ağacı niye meyve vermez? Çünkü bereketsiz. Bereketli olsaydı çiftçi, işçi, esnaf, hayatından memnun olurdu. Yurt dışından ithal kurbanlık anguslar gelmezdi. Mazotun litresi 4 lira olmazdı, çocuklar yatağa aç girmezdi, 2.5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölmezdi. Bereket, halkın iktidarındadır. Çünkü biz cebimizi değil, vatandaşı düşünüyoruz." Yozgat Valisi’ne de seslenen Kılıçdaroğlu, "Ya adam gibi Valilik yap ya da istifa et il başkanlığı yap" dedi.