Kordon kanında İzlanda uyarısı

Emir, tasarıya yönelik uyarı ve eleştirilerini Milliyet’e şöyle anlattı: “Sağlık Bakanlığı, sağlık verilerini satabilmek istiyor. Güvenlik bürokrasisi insanları fişlemek istiyor. Adalet Bakanlığı AB direktifi yürürlüğe girmeden yasal altyapı oluşsun istiyor. Bu kanun, kişilik haklarını son derece örseleyen bir kanun. Bizdeki uygulama her türlü sağlık verisinin, cinsel veriler de dahil dilendiği gibi işlenmesi, kullanılması ve paylaşılmasını kapsıyor. Bu, uygulanamaz. Genetik veri, belki günümüzdeki en değerli meta, ama bunun yanında bir toplum için yanlış ellerde son derece riskli olabilecek bir veri. Hassasiyetle korunması gerekir. Bunu anlayabilecek bir anlayış ne yazık ki yok. Önemli risk potansiyelleri var. İzlanda Hükümeti 1999 yılında Amerikalı DeCode Genetics isimli firmayla kişisel verilerinin ve genetik verilerinin kullanılmasına dönük bir anlaşma yaptı ve İzlanda halkının bütün genetik verileri, Amerikalı şirketlere pazarlandı. İzlanda halkı ayağa kalktı. Yasa, bir ülkenin en mahrem en değerli şeylerinin, değeri anlaşılmadığı için, kanundaki boşluklar yoluyla dileyenin dileyen gruba hatta yurtdışına transfer etmesinin önünü açıyor.
Abdülhamit döneminde tarihi eserlerin kaçırıldığını anlatan Emir, “O zaman ‘Allah’ın taşı’ diye bakıldı. O zaman tarihi eserlere taş diye bakan anlayışla bugün genetik verilere böyle bakan anlayış aynı anlayış” diye devam etti.