Siyaset Kurabiliyorlarsa kursunlar

Kurabiliyorlarsa kursunlar

30.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kurabiliyorlarsa kursunlar

Kurabiliyorlarsa kursunlar

       CHP Lideri Deniz Baykal, Anayol - E hükümeti formülünün ağırlık kazanması üzerine "Kurabiliyorlarsa kursunlar, bizce hiçbir sakıncası yok" dedi.
       Baykal, DSP Lideri Bülent Ecevit'in ANAP ve DYP'nin anlaşması durumunda böyle bir oluşuma koşulsuz destek vereceklerini açıklamasını Milliyet'e şöyle değerlendirdi:
       "Bizim açımızdan sorun yok. Ecevit'in koşulsuz destek çağrısının muhatabı da biz değiliz. Bunun yanıtını verecek olan ANAP ve DYP yönetimidir. Biz şimdi onların yanıtlarını bekleyeceğiz. Eğer böyle bir koalisyon hükümeti kurulabiliyorsa kursunlar. CHP açısından sakıncası da, önemi de yok.
       Ama kurulamıyorsa bizim önem verdiğimiz Cumhurbaşkanı'na yardımcı olunmasıdır. Bu partiler eğer bir uzlaşmaya veya anlaşmaya varamıyorlarsa Demirel'in görevlendirme yapabilmesi için kolaaylık göstermelidir. Çünkü Türkiye'nin ivedilikle bir hükümet kurulmasına ihtiyacı vardır. Boşa geçirilecek zaman ülkenin aleyhinedir."
       Koalisyon formülüne Türkiye'nin gerçekleri açısından sahip çıkmadıklarını vurgulayan Baykal şöyle devam etti:
       "ANAP, DYP ve DSP koalisyon hükümetine bakış açımız çok nettir. Keşke kurabilseler. Biz bu konudaki değerlendirmemizi daha önce açık bir biçimde yaptık. Bu hükümet Meclis soruşturma komisyonlarında birbirlerini aklayanların ve ona destek verenlerin oluşturacağı bir çoğunluk hükümeti olur. Biz buna 'çıkın hükümeti' diyoruz. Bunu yapmamaları için bir neden yok. Kimsenin bunu engelleyebilme durumu da yok. Bu tamamen üç partinin kendi ilkeleri, kendi pazarlıkları ve kendi çıkarlarının somutlaştıracağı bir konudur."

       CHP Genel Sekreter Yardımcısı Atila Sav, TBMM görevde olduğu sürece Türkiye'de rejim bunalımı olmayacağını belirterek, "Asıl rejim bunalımı, bu tür kabuslarla halkı korkutarak, kabul edilmesi güç olan önerileri kabul ettirmeye çalıştığınız zaman ortaya çıkar" dedi.
       Sav, dünkü basın toplantısında, ANAP ve DYP'lilerin, birtakım bahane ve yutturmacalarla kamuoyundan bazı şeyleri saklamaya, bunun sorumluluğunu da CHP'ye yıkmaya çalıştıklarını söyledi.
       Ecevit'in "Komisyonlardaki arkadaşlarımız, eski defterleri kapatıp yeni bir defter açma gereğini düşünmüşlerdir" dediğini hatırlatan Sav şunları kaydetti:
       "Kapatılan defterlerdeki lekeler ve kirler, böylece ortadan kalkmış mı olacak? Kapatılan defterler, yıl sonunda kapatılan bir şirketin muhasebe defterleri değildir. Suçlamaya muhatap olan, üzerine kuşku gölgesi düşen kişi için en iyi aklama yolu yargıdır. Komisyondaki paklama, tersine lekeyi sabitleştirir."