Siyaset Mahkeme yanlışı düzeltmek için epey çırpınıyor

Mahkeme yanlışı düzeltmek için epey çırpınıyor

11.03.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki gerekçeli kararı sert sözlerle eleştiren Adalet Bakanı, “Anayasa Mahkemesi ilk derece mahkemesinin yerine geçip esas incelemesi yapmaktır. Mahkemenin buna hakkı yoktur” dedi

Mahkeme yanlışı düzeltmek için epey çırpınıyor

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül’le ilgili kararda yanlış yaptığını ve bu yanlışı düzeltmek için adeta çırpındığını ve kıvrandığını savundu.
Adalet Bakanlığı ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından İzmir Çeşme’de düzenlenen hakim ve savcıların meslek içi çalıştayında konuşan Bozdağ, son dönemde Türkiye’de yeni bir tartışmanın fitilinin ateşlendiğini, Anayasa Mahkemesinin yetki alanını genişletmesinin de bu ateşe yeni odun attığını ifade etti. Bozdağ, mahkemeler arası yetki tartışmasının tehlikesine dikkati çekerek, “İyi, özgürlükçü mahkeme Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkeme kötü mahkeme, Yargıtay daha kötü mahkeme. Onlar herkesi tutuklamaktan hapse tıkmaktan yana ama AYM herkesin hürriyetini tesis etmekten yana. Onlar hakları gasptan yana, AYM hakları korumaktan yana. Böyle bir algının oluşturulması Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden bir tanesi. Kimsenin buna hakkı yok. Yargıtay’a ihtiyaç yok, ben işi kökten hallettim diyen bir yaklaşımı görüyorsunuz.. Anayasa hükmü, basın özgürlüğü söz konusu olduğu zaman yargı yolunun tüketilmesi şartını ortadan kaldırır mı kaldırmaz. Anayasanın bu ilkesini Anayasa Mahkemesi çiğnemektedir” dedi. Anayasaya göre, AYM’nin kendisini Yargıtay yerine ilk derece mahkemenin kararını denetleyemeyeceğini, yerindelik denetimi yapamayacağına dikkati çeken Bozdağ, gerekçeli karardan örnekler vererek şunları söyledi: “Kararda mahkeme epey yaptığı yanlışı düzeltmek için çırpınıyor, kıvranıyor adeta. Bu yanlışı nasıl izah edeceğinin çabasını görüyorsunuz, tarihi görüyorsunuz. Ama bu çaba izah etmeye yetmemiş esasında hukuku, anayasayı nasıl çiğnediklerini kendi kararlarında ortaya koymuşlar.”

Bal gibi delil inceleme
Gerekçeli karardan “mevcut delil durumunun yeterli olduğu belirtilmişse de anılan haberler dışında somut herhangi bir delilden bahsedilmemiştir..” ifadelerini okuyan Bozdağ, şöyle devam etti:
“Ne demek bu, hepiniz hakimsiniz, savcısınız ben incelemeyeceğim bunları diyor, şimdi de somut bir delilden bahsedilmemiştir diyor delil incelemesi yapıyor. Ben soruyorum ne demektir bu? Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı’na da buna imza atanlara da soruyorum, bunun Türkçesi bal gibi delil incelemesidir, bal gibi ilk derece mahkemesinin yerine geçip, esas incelemesi yapmaktır. Mahkemenin buna hakkı yoktur. Anayasa, Anayasa Mahkememize böyle bir hakkı, vazifeyi vermemektedir... Daha ilk derece mahkemesi işe el atmadı, tensip verdi, sanıkları dinlemedi, delilleri değerlendirmedi. Belki beraat verecek, belki mahkumiyet verecek Yargıtay bozacak veya onayacak bilemeyiz. Oranın denetimi de olmadan inceleyemez.. Anayasa Mahkememiz, ilk derece mahkemesi değildir, temyiz mahkemesi hiç değildir, süper temyiz mahkemesi hiç ama hiç değildir. Yetki alanını genişletmeye böyle devam ederse nümüzdeki yıllarda çok ciddi bir hukuksal sorunumuz, tartışmamız daha olacaktır.”

Gerekçesiz olmaz
“İptal kararları gerekçesiz açıklanamaz” diyen Bozdağ sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu genel bir hukuk ilkesidir. Sebebi, gerekçesi ile karar bir bütündür, okuyan anlasın, kararın haklılığını görsün. Uygulayıcı da nasıl uygulanacağına karar versin diye yardımcı olacak bir metindir. Anayasa Mahkemesinin yasanın bu açık kuralını ihlal etme hakkı yoktur. Twitter’da mahkeme müracaat etmeden işlemi kabul etti, karar verdi. Bu gidişle Anayasa Mahkememiz kendisini daha fazla tartışılır hale getirecektir. Aleni anayasa hükümlerini çiğnemesi nedeniyle de daha fazla eleştiriye muhatap olacaktır... Eğer hakim ve savcılarda vicdan, anayasa, yasa ve hukukla bağlı olmazsa o zaman siyaset, sevgi, saygı, dini ve benzeri başka ideolojik şeylerle esen rüzgarlarla bağlı olabilir ki böyle bir vicdan sahibinden adalet, hakkaniyetli kararlar beklemek mümkün değildir. Yargının siyasallaşması, herkes için en başta da yargıç ve cumhuriyet savcıları için en büyük tehdit ve tehlikedir.”

Haberin Devamı

Hakime çifte sınav
Bozdağ, hukuk fakültelerinde eğitim devam ederken pratiğe yönelik çalışmaların öğrencilere verilmesi gerektiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Eğer güçlü, verdiği kararlarla güven ve memnuniyet duygusunu daha yukarı çekecek yargı sistemi oluşturmak istiyorsak bunun birinci ayağı, kaliteli hukuk eğitiminden geçmektedir. Hakim, savcı ve avukatlarımızın mesleğe girişleriyle ilgili usullerimiz var. Yeni dönemde avukatlar için sınav getiriyoruz, hakim ve savcılar için mevcut olan staja başlama sınavını da stajın bitimine de koyma kararı aldık. Yargı alanında, usta çırak ilişkisi çerçevesinde stajın tam işin içinde yapılmasını sağlayacak formül bulabiliriz. Yeni dönemde bu formül üzerinde çalışmamız gerekiyor. Bir hakime bir stajyer olabilir, hakim yardımcısı, savcı yardımcısı olarak atayabiliriz, zabıt katibi olarak kalemde bir süre çalıştırsak, yani sadece anlatarak değil, tüm aşamalarda işin içerisinde çalıştırarak, yaşatacak ve denetleyecek sistem kurabiliriz.”
Adli Veri Bankası’nın da 1 Ocak 2017’den itibaren faaliyete geçmesini planladıklarını belirten Bozdağ, “Diğer adıyla Adli Google’dır. Herhangi vatandaşımızın yargıyla ilgili tüm sorulara yanıt alabileceği sistemi kuruyoruz” dedi.