10.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Önder Yılmaz
MHP lideri Devlet Bahçeli, Başkanlık Divanı ve MYK üyeleri ile milletvekillerini Kızılcahamam’da kampa aldı. Bahçeli, Kızılcahamam’a gelişinde ilk olarak ülkücü şehitler anıtını ziyaret etti. Dua edip anıta kırmızı karanfiller bırakan Bahçeli daha sonra terörle mücadelede şehit olanlar anısına kapılan üzerinde şehitlerin künyelerinin bulunduğu ağacın önünde dua etti. Bahçeli daha sonra Kızılcahamam Müzesi’ne gitti. Burada Alaattin Keykubat ve Büyük İskender ile Atatürk’ün Kızılcahamam’ı ziyaretleri sırasında temsil edildiği heykellerin de bulunduğu bölümleri dikkatle gezdi. Bahçeli, daha sonra Patalya Otel’deki kampa geçti.
Bahçeli, basının alınmadığı kampta kısa bir açılış konuşması yaptı. Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini ve bölünme tehlikesi başta olmak üzere ciddi sorunlarla yüzyüze kaldığını belirten Bahçeli, gelinen bu noktanın tek sorumlusunun ise Ak Parti hükümeti olduğunu söyledi. Muhaliflere ve olağanüstü kurultay çalışmalarına doğrudan girmeyen Bahçeli, ülke gündeminin çok yoğun olduğunu, yeni anayasa, AB uyum yasaları, bütçe gibi yasama konuları yanında, başta bölücü terör ve Suriye sorunu olmak üzere önemli meselelerle Türkiye’nin karşı karşıya olduğunu kaydetti. Böyle bir ortamda siyasi partilerin de gündeminin bu meseleler olması gerektiğini kaydeden Bahçeli, parti yönetimine olağanüstü kongre isteyen muhalifler konusunda, “Ülkemizin ve dünyanın gündemi böyle yoğunken, enerji içe harcanmamalı. Enerjimizi boşa harcama lüksümüz yoktur” sözleriyle mesaj verdi.
Vekiller sunum yaptı
Toplantıda daha sonra çalışma grupları sunumlarını yaptı. İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu Ortadoğu ve Suriye, Celalettin Yavuz dünya gündemi, Genel Başkan yardımcıları Oktay Öztürk 1 Kasım seçimlerinde, “partinin neden oy kaybettiğine” yönelik sunum yaparken, Semih Yalçın yeni anayasa tartışmaları, Ahmet Kenan Tanrıkulu ekonomi, Oktay Vural ise parlamento çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Diktatörlük istiyor
Toplantıda, Ak Parti’nin yeni anayasa çalışmalarını başkanlık sistemi için kılıf olarak kullandığı vurgusu yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çevresinin başkanlık sistemini kişisel hırs ve arzuları için istediği dile getirilen toplantılarda, bu sistemin demokrasiyi ortadan kaldıracak otokrat tek adam yönetimini getireceği dile getirildi. Toplantılarda, “AKP’nin istediği diktatörlük” değerlendirmesi yapıldı. Toplantıda, MHP’nin anayasa ve başkanlık sistemine ilişkin kırmızı çizgilerini içeren, “Yeni anayasa beklentisi, Yeni ufuklar mı, yani bedeller mi?” başlıklı rapor da dağıtıldı. Geçmişteki Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının da anlatıldığı bu raporda özetle şu ifadelere yer verildi:
‘MHP külliyen karşıdır’
“AKP, yani anayasa yapımını, başkanlık sistemi dayatması ile mutabakatıyla engellemiş ve TBMM Başkanı’nı kullanarak Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nu boğmuştur. MHP, nötr vatandaşlık, Türkiyelilik, Türkiye toplumu ve mozaiklik gibi zırvalarla Türk milleti bütünlüğünün bozulmasının amaçlandığının farkındadır. BOP hedefleri arasında yer alan, PKK ile Irak’taki Barzani peşmergeleri, Kuzey Suriye’deki PYD ve İran PJAK unsurları birleştirerek Büyük Kürdistan’ı kurma hevesli kuvveden fiile dökülmüştür. Büyük Ortadoğu Projesi’nin hedefi ile Tayyip Erdoğan’ın engelleyemediği siyasi ve kişisel hırsı başkanlık sisteminde buluşmaktadır. ABD başkanlık sistemi ile AKP’nin teklif ettiği başkanlık sisteminin adı dışında hiçbir benzerlik bulunmamaktadır. AKP’nin teklifi süper yetkilerle donatılmış tek kişilik dikta karekterli ve hiçbir demokratik değeri ve örneği bulunmayan başkancı bir ucubedir. Nevi şahsına münhasır bir diktatörlüktür. AKP, başkanlık sistemi değil, parti devleti istemektedir. Başkan denetimsiz bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Denetimsiz gücün adı diktatörlüktür. MHP, başkanlık sistemi kisvesi altında Türkiye’ye kurulan tuzağın farkındadır. MHP, AKP’nin diktatörlük inşa eden Türk başkanlık sistemi teklifine külliyen karşıdır.”