Siyaset Milletimizle beraber bu oyunu bozacağız

Milletimizle beraber bu oyunu bozacağız

30.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Beştepe’deki Külliye’de resepsiyon veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüze çıkartılan engelleri, yıllardır kesintisiz bir şekilde süren saldırıları birer birer boşa çıkartıyoruz. Biz milletimizle bir olup bu oyunu bozacağız. Çünkü bizim kitabımızda esaret yoktur” dedi

Milletimizle beraber bu oyunu bozacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Önümüze çıkartılan engelleri, yıllardır kesintisiz bir şekilde süren saldırıları birer birer boşa çıkartıyoruz. Küresel ve bölgesel düzeyde başarıya ulaşan projelerin, senaryoların hiçbiri ülkemizde işe yaramadı. Türkiye bir kabile devleti değildir. Türkiye asırlara varan birikimi ile dünyada devletlere örnek olmuş bir devletttir. Eskiler ‘zor oyunu bozar’ derlerdi, biz de milletimizle bir olup bu oyunu bozacağız. Karşımızdakiler demokrasinin sınırı içinde hareket ediyorlarsa, demokrasinin kurallarıyla bozacağız. Karşımızdakiler hakka, hukuka uygun hareket ediyorlarsa, hukukun kurallarıyla bozacağız. Ama karşımızdakiler bunların hiçbirine uymuyorsa o zaman bu oyunu zorla bozacağız. Çünkü bizim kitabımızda esaret yoktur. Bizim kitabımızda köle olmak yoktur. Bizim kitabımızda kula kul olmak yoktur, bizde hakka kul olmak vardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resepsiyon verdi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:
TÜRKİYE UMUDUN ADIDIR: Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan tüm vatandaşlarımın Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında, binlerce yıllık devlet geleneğimizin toprakla buluşmuş son fidanı olarak doğdu. Aradan geçen 94 yılın sonunda, artık cumhuriyetimiz ulu bir çınar olma yolunda büyümesine devam ediyor. Bugün Türkiye bir yandan köklerine daha sıkı sarılan, diğer yandan semaya doğru daha fazla yükselen, kendi gövdesiyle birlikte geniş bir alanda güvenin, huzurun, umudun adı olan bir devlettir.
MİLLET YENİ BİR DÖNEM AÇTI: Darbeler, cuntalar, vesayet girişimleri tarihimize hep cumhuriyetin kazanımlarına darbe vuran karanlık duraklar olarak geçmiştir. 15 Temmuz darbe girişimi ise Türkiye’nin kazanımları yanında, doğrudan istiklalimize ve istikbalimize yönelik bir saldırı olarak hafızamıza kazınmıştır. Daha önceki darbelerde kimi zaman içinden ‘la havle’ çekerek, dişini sıkarak sabreden milletimiz, bu defa özgürlüğüne ve geleceğine sahip çıkmak için sokaklara meydanlara inmiştir. Ülkemiz bu manzaraya en son Kurtuluş Savaşı’nda şahit olmuştu. 15 Temmuz gecesi aynı ruh, aynı heyecan bir kez daha dirilmiş, milletimiz tamamen kendi iradesiyle, çağrımıza kulak vererek ülkesine, devletine, bayrağına, ezanına sahip çıkmıştır. 250 şehidimiz 2193 gazimiz oldu ama tıpkı 1071’de Malazgirt’te, 1299’da Söğüt’te, 1453’te İstanbul surları önünde, 1920’de TBMM’nin açılışında olduğu gibi bir kez daha önünde yeni bir dönem açtı.
KİTABIMIZDA KÖLE OLMLAK YOK: Eskiler ‘zor oyunu bozar’ derlerdi, biz de milletimizle bir olup bu oyunu bozacağız. Karşımızdakiler demokrasinin sınırı içinde hareket ediyorlarsa, demokrasinin kurallarıyla bozacağız. Karşımızdakiler hakka, hukuka uygun hareket ediyorlarsa, hukukun kurallarıyla bozacağız. Ama karşımızdakiler bunların hiçbirine uymuyorsa o zaman bu oyunu zorla bozacağız. Çünkü bizim kitabımızda esaret yoktur. Kimse bu millete esaret zincirini yakıştıramaz. Bizim kitabımızda köle olmak yoktur. Bizim kitabımızda kula kul olmak yoktur, bizde hakka kul olmak vardır. Bizim kitabımızda haksızlık karşısında susmak da yoktur. Bizim kitabımızda bir yanağımıza tokat atanlara, diğer yanağımızı dönmek de yoktur. Tam tersine bizim için özgürlük her şeyin başıdır.

‘Kutsallarımız canımızdan önce gelir’

Bizim için ezanımız ve bayrağımız başta olmak üzere kutsallarımız canımızdan bile önce gelir. Milletimiz Çanakkale’de, Dumlupınar’da, 15 Temmuz’da işte bu ruhla ellerinde teknolojinin en son ürünü silahlarıyla üzerine gelen düşmanları tarumar etmiş, hüsrana uğratmıştır. Tankın altına yatan bu ülkenin evlatlarını sindirebilmek mümkün mü? F16’larla bomba yagdıranlara karşı yeğenini cep telefonuyla arayıp da ‘belki bir daha görüşemeyiz, belki şehadet var’ deyip helalleşen bu gençlerin karşısında kimse durabilir mi? Bir de diyorlar ki ‘bu gençler şöyledir, böyledir.’ Hayır bizim gençlerimiz Allah’ın izniyle bu vatana bu millete sahip olmanın idraki içinde olduğunu 15 Temmuz’da göstermiştir. Bugün de sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütlerine, onları destekleyenlere karşı verdiğimiz mücadelenin anlamı budur.

‘İmkânlarımız seferber edilmeli’

Cumhuriyetin 94. yıl dönümünü kutlamak, aynı zamanda 2023’e biraz daha yaklaştığımızı ifade ediyor. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü, önemine ve 2023’e yüklediğimiz vizyon çerçevesinde kutlamayı planlıyoruz. Bunun için şimdiden hazırlıklara başladık. Önümüzdeki yıldan itibaren somut ürünleri ortaya konmaya başlayacak olan 100. yıl kutlamalarımız 2023’e kadar sürecektir.
Yıllarca tarihinden kültüründen uzak tutulmaya çalışılan nesillere, ecdadının başarıları ve büyüklüğünden hareketle yeni bir vizyon kazandırmak, öyle bir anda gerçekleştirilebilecek bir hedef değildir. Tüm kurumlarımızın, bu çerçevede hem üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri, hem de Başbakanlık’taki çalışma ile uyumlu bir şekilde yürütmeleri yerinde olacaktır. 2019 yılı bu vizyonun başarıya ulaşmasında kritik bir öneme sahiptir. Bu çerçevede, sorumluluk sahibi herkesin birikim ve imkanlarını seferber etmesini bekliyoruz.

Milletimizle beraber bu oyunu bozacağız


Beştepe’deki resepsiyona Demiören Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal (ortada) ile Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı da katıldı.

ŞİMDİ ONLAR BORÇ İSTİYOR

Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru bu büyük mücadele, bu büyük silkiniş, bu büyük uyanış ikliminde gidiyoruz. Karşımızda bulunan sıkıntılar, engeller elbette büyüktür. Fakat 2003’ten bu yana hamdolsun şu ana kadar 1’e 5 katlayan büyüme hızımız, bundan sonraki sürecin de nereye varacağının işaretidir. İşte gördük, ilk çeyrekte 5,1 büyüme gösterdik. Yılsonu itibariyle büyüme oranının yüzde 7’yi bulacağına inanıyorum. Şu andaki gidiş oraya. İhracatımızda 157-158 milyar dolarları yeniden yakalayacağız, daha üzerine çıkacağız. Merkez Bankamızdaki döviz rezervini yeniden 115 milyar dolarlara ulaşacak ve onları da aşacağız. 23,5 milyar dolar IMF borcuyla devraldık. Fakat 2013’te IMF’e olan borcumuzu sıfırladık, bitirdik. Şimdi onlar bizden borç istiyor.

Kültür ve sanat ödülleri

Hizmet ve eserleri ile Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan, ülkemizin kültür ve sanatının yücelmesi için çalışan kişilere verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin bu yılki sahipleri belli oldu. Tarih dalına Prof. Dr. İlber Ortaylı, Müzik dalında Göksel Baktagir, Sinema dalında Yavuz Turgul, Geleneksel Sanatlar dalında Ali Toy, Resim dalında Selahattin Kara ve Vefa ödülüne Nurettin Topçu değer görüldü.

2 bin kişilik resepsiyon

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde resepsiyon verdi. Resepsiyona Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, MHP lideri Devlet Bahçeli, hükümet üyeleri ve milletvekilleri, bürokratlar ile sanatçılar, sporcular ile son dönemde dikkat çeken olaylarla gündeme gelen “örnek vatandaşlar” da katıldı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise daha önce olduğu gibi resepsiyona katılmadı. Resepsiyona yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı öğrenildi.
Casus drone mucidi
Terörün bölgeye verdiği zarardan etkilenerek toprağa gömülü patlayıcıların yerini tespit edebilen insansız hava aracı tasarlayan, Muş’ta yaşayan ortaokul öğrencisi Mert Delibalta da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki resepsiyonunda büyük ilgi gördü. l ANKARA Milliyet

Ünlü isimler de Beştepe’deydi

Milletimizle beraber bu oyunu bozacağız


Beştepe’deki resepsiyona çok sayıda ünlü isim de katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan; Muazzez Ersoy, Metin Şentürk, Safiye Soyman, Orhan Gencebay, Sibel Can, Hakan Peker ve İbrahim Tatlıses gibi çok sayıda sanatçı ile tokalaşarak kısa süre sohbet etti.

Madenciler renk kattı

Milletimizle beraber bu oyunu bozacağız


Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) işletmesinde çalışan ve bindikleri otobüste “koltuklar kirlenmesin” diye ayakta yolculuk eden maden işçileri, resepsiyona katılan isimler arasında yer aldı. İşçiler, otobüsün boş koltuklarını kirletecekleri düşüncesiyle 5 kilometrelik yolu ayakta gitmişti.