‘Muhatapları kesin ve net uyardık’

Başbakan Binali Yıldırım, TRT’de katıldığı programda özetle şu açıklamalarda bulundu:
KESİN VE NET UYARI: Fırat Kalkanı harekâtında görevli 3 askerimiz 1 hava saldırısında şehit oldu. 10 yaralı tedavi altında. Genelkurmay, muhatapları ile askeri temasları sürdürüyor. Tekrarı olmaması konusunda en kesin ve net uyarılar yapıldı, muhataplara. Hedeflerimizden vazgeçirecek bir konu değildir. Münbiç ve Afrin bölgesinden PYD unsurlarının bölgeyi birleştirme amaçların de önüne geçmek için gereken tertibat alınıyor. Halep’e gitmek, yürümek gibi bir hedefimiz yok. Rejimin herhalde böyle bir kaygısı var.

MÜLTECİLER İSTİLA EDER: AB ile ilişkilerimiz gergin. Türkiye’ye ayar vermeye çalışıyor. Yönlendirmelere, talimatlara hizaya getirmeye bizim karakterimize uygun değil. AB kamuoyunda üye ülkeleri zehirleyen iki örgüt var; PKK ve FETÖ. Türkiye’yi kötülemek için müthiş kampanya yürütüyorlar. AB’nin kararının önemi yok. AB süreci nerdeyse kara sevdaya dönüşmüş. Canları sıkılınca müzakere açıyorlar sonra kapatıyorlar. Biz aslında bölgede Avrupa’nın güvenliğini de sağlayan bir ülkeyiz. Türkiye olmasa Ortadoğu’dan savaş bölgelerinden akın akın mülteciler Avrupa’yı istila edecek. Kabul ediyorum, AB ile ilişkileri kopma noktasına getirmek Türkiye’ye zarar verir ama Avrupa’ya 3-5 misli daha fazla zarar verir.
AB’NİN ALTERNATİFİ DEĞİL: Şanghay Beşlisi AB’nin alternatifi değildir. Biz hem Avrupa, hem Asya’dayız. Çin, Hindistan, Japonya, Endonezya gerçeği var. Bu ülkeler yükseliyor. Avrupa’da ise durgunluk var.
İKİNCİ ÜLKE: Küresel şartlar ABD seçiminden sonra Trump’ın sürpriz şekilde iş başına gelmesi, dünyadaki ezberleri bozdu. Dünyanın ekonomik senaryosu değişti. Trump, ‘dışarıdaki ABD parasını çekeceğim’ dedi. Çin’e vergi koyacağını söyledi. Küresel dalgalanma da böylece başladı. İngiltere hariç ABD doları karşısında değer kaybetti. En fazla yaşayan ülkeler de Latin Amerika ülkeleri gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye. En fazla değer kaybeden ikinci ülkeyiz.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ: Rejim değişikliği sorunu yok. 1923’te bitti bu mesele. Yönetim sistemimize bakınca her ne kadar parlamenter sistem ile idare edilmiş olsak da Cumhurbaşkanı güçlü irade olmuştur. Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı 1 ya da 2 yardımcısı olabilir. Meclis var. Meclis ayrı irade, Cumhurbaşkanı ayrı irade. Biri milletin işini görecek biri de denetleme yapıp ihtiyaç olan kanunları çıkarıyor. Cumhurbaşkanı’nın getirdiği bütçeyi Meclis karara bağlıyor. Partili olarak Cumhurbaşkanı seçime girip ilişiği devam ediyor. Adı, Cumhurbaşkanlığı sistemi. MHP ile aramızda anlaştığımız ad.

‘Mart sonu referandum’

Yıldırım, “Sistem değişikliği ekonomiyi rahatlatacak mı?” sorusu üzerine “Türkiye’de tek başına iktidar çıkaran sisteme ihtiyaç var. Kısa sürede mutabakata varacağız ve teklif gelecek. 1-2 hafta komisyon, Genel Kurul’a gelir. 330 bulur kabul edilir, Cumhurbaşkanı onaylar, referandum var. Yasaya göre 60 gün. Mart sonu diyelim. Ocak ayı sonlarına kadar Meclis çalışmalarını tamamlamayı hedefliyoruz. Referandumu da yapıp, önümüze bakacağız. Katiyen erken seçim yok, 2019’da yapılacak. Meclis ve Cumhurbaşkanı
seçimi birlikte” dedi.

‘Dalgalanmadan durulma olmaz’

1.5 AY DAHA: Uzmanlar şöyle hesap ediyorlar. 1,5 ay boyunca dalgalanma olacak. En az 4-5 sefer 14 yıl içinde buna benzer dalgalanmaları yaşadı. Dövize olan ihtiyaç var. Para politikaları bakımından Merkez Bankası kararlarını alıyor. Her ülkede Merkez Bankası ile hükümet ilişkilerinde sıkıntı yaşanır. Ekonomi, mali disiplin, cari açık ile gelir ile gider ile bir bütün. Biz doğrusu artırmadan başka araçlarla bu iş yapılabilir mi buna yoğunlaştık son kararı MB kendisi verdi. İnşallah hayırlı olur.

TÜRK LİRASI İLE SÖZLEŞME: Vatandaşlarımıza söyleyeceklerim var; dalgalı denizlerde, dalgaya karşı mücadeleye girerseniz yenilirsiniz. Ayakta kalma yoluna bakacağız. Dalgalanmadan durulma olmaz. Sözleşmeleri devlet Türk parası ile yapacak. Yabancılar için bu söz konusu değil. Tercihimiz; vatandaşlarımız da ticari mukaveleyi milli para üzerinden yapsın.