Siyaset Mutlu günler ve esenlikler değerli Milliyet okurları

Mutlu günler ve esenlikler değerli Milliyet okurları

13.12.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mutlu günler ve esenlikler değerli Milliyet okurları

Mutlu günler ve esenlikler değerli Milliyet okurları


SİYASET KÜRSÜSÜ/HİKMET ULUĞBAY
(DSP ANKARA MİLLETVEKİLİ)


       Değerli Milliyet okurları, gazetenizin yönetimini, sütunlarını "Siyaset Kürsüsü" ile biz politikacılara açmış olması nedeni ile kutluyor ve teşekkürlerimi sunuyorum. Bu anlamlı yaklaşım, bizim fikirlerimizle size doğrudan erişebilmemiz için yeni bir olanak sağlamıştır.
       Her hafta bu sütünlarda sizlere ulusal gündemimizde ön sıralarda yer alan veya alması gereken konulardaki düşünce ve değerlendirmelerimi sunacağım.
       Geçtiğimiz haftadan içinde bulunduğumuz haftaya taşan gündemde başlıkları itibariyle birbirinden farklı görünse de gerçekte birbirini tamamlayan iki önemli gelişme yer aldı; Avrupa Birliği (AB) adaylığı ve T.C. Merkez Bankası'nın (TCMB) açıkladığı "2000 yılı enflasyonu düşürme programı; kur ve para politikası uygulaması."
       Öncelikle AB üyeliğine adaylığa ilişkin gelişmeyi duygusal değil akılcılık çizgisinden değerlendirelim. Ülkemize anlaşmalardan doğan bir hak gecikmiş olarak tanınmıştır. O nedenle, uzun uğraş sonucunda elde edilen bu gelişmenin arzuladığımız sonuca ulaşması için kendi çalışma takvimimizi süratle uygulamaya koymamız gerekmektedir. Zira, 1963 ile 1999 arasında geçen otuzaltı yılda, ülkemiz, Avrupa ile arasındaki farkları bazı alanlarda ciddi şekilde daraltırken, diğer bazı alanlarda farkın açılmasına engel olamamıştır. Bazı alanlarda aranın açılmasında AB ülkelerinin bizden hızlı hareket edebilme olanaklarına ve kararlılığına sahip olması da önemli rol oynamıştır. Ayrıca, dışarıdan da desteklenen bölücü terör örgütünün ortaya çıkardığı sorunlar, ülkemizde de gönülden arzulanan bir çok ekonomik ve sosyal programın arzulanan zamanda tam olarak yaşama geçirilebilmesini geciktirmiştir. İşte uygulanacak çalışma takvimi ile, aranın açıldığı alanlardaki mesafenin süratle daraltılması ve arayı daraltma başarısını gösterdiğimiz konularda da farkın tümüyle kaldırılmasına ilişkin programlar uygulamaya konulmalıdır. Bu amaçla, tüm siyasi partilere, kamu - özel sektör kuruluşlarına ve sivil toplum örgütlerine önemli görevler düşmektedir.
       Bütün bu çalışmalar sadece AB'ne üye olmak için değil, belki ondan daha önemli olarak, bu birlik içinde geri kalmış bir alan olmamak için de büyük önem taşımaktadır.
       Söz konusu dönemde, aranın çok fazla açıldığı bir alan da enflasyonla mücadele anlayışı idi. O nedenle şimdi, kısaca o konu üzerinde durmak isterim. Enflasyonsuz bir ekonomik ortam ve bunu destekleyen politikalar, AB'nin vazgeçemeyeceği temel tercihlerden birisidir. Bu nedenle, TCMB'nin açıkladığı enflasyonu düşürme programının başarısı, ülkemizin AB'ne üyeliğinin önündeki önemli bir engelin kalkmasını sağlayacaktır. Bu program kendi dinamikleri içinde başarı unsurlarını tam olarak içermektedir. Ancak, kamu finansmanı açıklarının, AB üyesi ülkelerde olduğu gibi sürdürülebilir ve ekonomice taşınabilir boyutlara süratle indirilmesi de programın başarısını güvence altına almak için gereklidir. Bu bağlamda, kamu harcamaları reformunun gerçekleştirilmesi ve kamu gelirlerinde istikrarlı bir gelişmeyi güvence altına alacak tamamlayıcı önlemler de yaşama geçirilmek durumundadır. TCMB'nin açıkladığı program aynı zamanda hükümetin enflasyonla mücadelede kararlılığını da sergilemektedir. Hükümet, izleyegeldiği ve izleyeceği politikalar ile ekonominin iç ve dış dengelerini olumsuz yönde etkileyecek kararlar almayacağını, aksine bu dengeleri daha sağlıklı yapıya kavuşturacağını belirtmektedir. Bu program reel ekonomiye de çok somut mesajlar vermektedir. Hedeflenen enflasyon dışında bir senaryoya göre stratejinizi belirlerseniz sonucuna katlanırsınız. Nedir bu sonuç? Dış pazarların kaybı ve hatta iç pazardaki payın kaybı. Zira maliyetleriniz ve dolayısı ile fiyatlarınızdaki artış, beklenen enflasyonun üzerine çıktığı takdirde yabancı ve yerli rakipleriniz dış ve iç pazarlardaki yerinizi kolayca alabilir. Diğer bir deyişle, Hükümet, ekonomideki tüm kurumlara, ben enflasyonla mücadelede kararlıyım, siz de benim kadar kararlı olamk zorundasınız mesajını vermiştir.