‘Partiden çok aday önemli’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kızılcahamam kampının kapanış konuşmasında CHP’yi hedef alan MHP lideri Bahçeli’yi partisinin Abant kampı çıkışında yanıtlarken MHP’yi yaşanan sorunların ortağı olmakla suçladı. Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde “yasal” bir ittifakın söz konusu olmadığını, izleyecekleri stratejiyi “beldenin ittifakı” olarak tanımladı. Kılıçdaroğlu, partisinin Bolu Abant’taki kampının son gününde, Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:

KAMP VERİMLİ GEÇTİ: Dört günlük kampımız oldukça verimli geçti. Milletvekili arkadaşlarımız hem kendi bölgeleri, hem Türkiye hem de gelecekle ilgili görüşlerini ortaya koydu. Eşlerle beraber olmasının da bir artısı oldu. Alanda, sahada milletvekili eşleri olarak bizler de çalışmak istiyoruz diye bir irade beyan ettiler.

BAŞBAKAN YARDIMCISIYDIN: (MHP lideri Bahçeli’nin, McKinsey şirketi ile anlaşmayı eleştiren CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ı kastederek “Kemal Derviş ile olan ilişkisini paylaşırsa iyi olur” demesi) O ifadeyi yadırgadığımı ifade edebilirim. Bir siyasetçi beceriksizliğini bürokrata yıkamaz. Bu onun acizliğini gösterir. O dönem kendisi Başbakan Yardımcısı değil miydi? Faik Bey miydi Başbakan Yardımcısı. Pes yani. Ayrıca Türkiye’de kuruluş mu yok? Amerikalılara bütün kapıları, harim-i ismetinizi açacaksınız, kozmik odayı açacaksınız. Sonra da diyeceksiniz ki yerliyiz ve milliyetçiyiz. Yesinler sizin yerliliğinizi, milliyetçiliğinizi. (Bahçeli’den tam tersi bir tavır bekler miydiniz?) Doğrusunu isterseniz ben aksi bir tavır beklerdim. “Türkiye’de bu işi yapacak milli kurumlarımız var. Yabancı bir şirketin Türkiye’nin ekonomik hesaplarını denetlemesini doğru bulmuyoruz” demesini bekliyordum.

DESTEK VEREN ORTAKTIR: (Bahçeli’nin “Enflasyon ve kur ateş saçarken hükümet yıpranır mı tartışmasına kilitlenmek gayri milliktir. Biz, CHP gibi davranamayız” açıklaması) Bütün bu zamlar, Türk Lirası’nın değer kaybetmesi Türkiye’nin kötü yönetildiğini gösterir. Bu kötü yönetime destek veren de bütün bu sorunların, açmazların ortağıdır. Şu anda toplum ikiye ayrışmış durumda. Bir saray ve çevresi, iki halk. O halkın içinde CHP’lisi, MHP’lisi, AK Partilisi de var. Bunlar halk. Acıyı çekenler bunlar, saray ve çevresi ise onlar lale devrini yaşayanlar. Saray ve çevresini destekleyenler var, halkı destekleyenler var. Biz halkı destekliyoruz.

‘Adına belde ittifakı denebilir’

(Yerel seçimlerde ittifak) Yerelde yasal bir ittifak söz konusu değil. Ama yerel yönetimlerin kendine özgü koşulları var. Yerel yönetimlerde siyasal partilerden çok belediye başkanı adayının bilgisi, kimliği, birikimi, kentte tanınırlığı, sorunları çözme kapasitesi gibi unsurlar öne çıkar. Dolayısıyla aday olan kişiye bakılır. Partiye bağlılıktan çok adayın kimliği önemli. Dolayısıyla buna ittifak denir mi denmez mi bilmiyorum ama bunu tanımlamak gerekirse beldenin ittifakı denebilir. Beldenin ittifakıyla gelip bir kişi en çok oyu alıp, hizmet sunabilir.

KORKUNUN DİLE GETİRİLMESİ: (“Diğer partilerle ‘Biz bu bölgede güçlüyüz, bizi destekleyin’ şeklinde görüşmeler olacak mı?” sorusuna) Değişik partilerin genel başkanları zaman zaman dile getiriyor. Onu ben biraz seçim kaybetme korkusunun getirdiği söylem olarak görüyorum. Korkunun dile getirilmesi bir anlamda. ‘Ben aday göstermeyeyim, sen göster” gibi bir arayış doğru değil. Yereldeki insanlara saygısızlıktır bu.

İLLERDE ORTAK HAREKET EDİLEBİLİR: (Diğer partilerin il, ilçe teşkilatlarından, başkan yardımcılığı ya da belediye meclis üyeliği talep edilerek işbirliği teklifi gelirse tavrınız ne olur?) O teklif bize gelmez. O teklif ilde, ilçede oturulur kendi aralarında konuşurlar. Özel kısıtlama getirme gibi bir düşüncemiz yok. Belli bir uyum içinde ortak hareket edebilirler. Biz belediye başkanlarımızdan iki şey bekliyoruz. Bir, seçildiği andan itibaren bütün belde halkına hizmet edeceksin. Oy vermiş, vermemiş ayrımı yapmayacaksın, kimseyi ötekileştirmeyeceksin, eşit hizmet götüreceksin. İkincisi de harcadığın her kuruşun hesabını vereceksin.

CHP’nin formülü: Kim güçlüyse o desteklensin

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, yerel seçimlerde “ittifak” tartışmalarına ilişkin olarak, “Yasal bir ittifak söz konusu olmadığı için parti tabanlarının ittifakı gerekiyor. Güçlü olan hangi siyasi parti ise muhalefetteki o siyasi partinin o bölgede güçlü bir şekilde desteklenmesi için milletimiz elinden geleni yapacaktır. Bu mesele artık siyasi parti meseleleri olmaktan çıkmıştır. Vatanımızın birlik ve bütünlüğü elden gidiyor. O zaman biz ‘sandıkta ittifak’ diyoruz. Bunun için hangi tür görüşme gerekiyorsa herkesle görüşerek milletin ittifakını sandıkta gerçekleştirmeye çalışacağız” dedi.

CHP’nin Abant’taki kampının son gününde açıklamalarda bulunan Özkoç, şunları kaydetti:

“Ülkemizin birliği ve bütünlüğü için Türkiye’nin itibarı ve ülkemizde yaşayan insanlarımızın refah, özgürlük ve adalet içerisinde yaşayabilmeleri için, TBMM’nin güçlü olması gerekiyor. TBMM’de ana muhalefet görevini yürüten CHP’nin, TBMM’nin, Saray’ın değil, bir kişinin değil, milletin temsilcisi olması için elinden gelen gayreti gösterecektir. Bunun için Abant’ta nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda bir kamp yaptık. Bir kırmızı alarm söz konusu Türkiye için.”

‘Milletimiz bilir’

Özkoç, ittifak tartışmalarına ilişkin olarak, “Yerel seçimlerde yasal bir ittifak söz konusu olmadığı için burada milletin ittifakı, parti tabanlarının ittifakı gerekiyor. Kendi bölgelerinde. Biliyorsunuz İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener de açıklamada bulundu. Milletimiz ne yapacağını gayet iyi biliyor. Güçlü olan hangi siyasi parti ise muhalefetteki o siyasi partinin o bölgede güçlü bir şekilde desteklenmesi için milletimiz elinden geleni yapacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

‘Herkesle görüşeceğiz’

Özkoç, meselenin siyasi parti meselesi olmaktan çıktığını dile getirerek, “Bu mesele artık bir CHP, İYİ Parti, HDP ya da diğer siyasi parti meseleleri olmaktan çıkmıştır. Vatanımızın birlik ve bütünlüğü elden gidiyor. O zaman biz ‘sandıkta ittifak’ diyoruz. Bunun için hangi tür görüşme gerekiyorsa üst düzeyde, ilçe bazında, il bazında, herkesle görüşerek milletin ittifakını sandıkta gerçekleştirmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

8 il için özel çalışma

(CHP’nin bazı büyükşehirler için yürüttüğü özel çalışma konusunda) O biraz kalsın. Gerçekten; Ankara, İstanbul, Balıkesir, Denizli, Antalya, Mersin, Adana, Uşak, Bursa... Bunlarla ilgili özel çalışmamız var.