Siyaset Petrol savaşına girmeyiz

Petrol savaşına girmeyiz

05.10.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Petrol savaşına girmeyiz

Petrol savaşına girmeyiz

Dışleri Bakanı İsmail Cem, petrol politikasında Rusya'yı dışlamadıklarını ve bu ülkeyle petrol için çatışmayacaklarını söyledi

DIŞİŞLERİ Bakanı İsmail Cem, Avrupa Birliği'nin Türk dış politikasının öncelikli bir konusu olmasına karşın, Türkiye'nin diğer dış çıkarlarını gözardı etmediğini söyledi.
Milliyet'in dış politikaya ilişkin sorularını yanıtlayan Cem, Bakü - Ceyhan boru hattının yapımının mutlak bir öncelik olduğunu vurguladı. Boru hatları konusunun bakanlığının doğrudan yetki alanında bulunmadığını, başka bakanlıkların yetkisini alma niyetinde de olmadıklarını özellikle vurgulayan bakan şunları söyledi:
"Ancak boru hatları oluşumunu mümkün kılacak siyasi altyapıyı oluşturmak da benim görevim. Boğazlardan petrol taşımacılığının sınırlı olduğu mesajını tüm dünyaya verdik. Ayrıca Gürcistan ve Azerbaycan'la da bu konuda ilişkileri geliştirme yolunda adım attık."
Türkiye'nin politikasını açıklarken Rusya etkenine özellikle dikkat çeken Cem, şöyle konuştu:
"Petrol politikalarımızı yürütürken, Rusya'nın çıkarlarını hiçe sayan bir yaklaşım içinde değiliz. Rusya'nın da beklentilerini dikkate alıyoruz. Örneğin petrol projelerimize Rusları da ortak etmek istiyoruz. Rusya'yla petrol savaşına girmek gibi hasmane bir düşünce içinde değiliz. Türkiye, bazı uygulamaların Boğazlarda trafiği sınırlayıcı bir etki yaptığının bilincinde. Rusya'nın petrol ticaretindeki hassasiyetini dikkate alıyoruz. Ancak herkes de insanımızın hayatıyla ilgili hassasiyetimizi dikkate almak durumunda."

Bölgesindeki tüm komşularıyla sorunlu olan Türkiye'nin bu durum nedeniyle kendisinde de hata araması gerektiğini kabul eden Dışişleri Bakanı, "Elbette bir ülke bütün komşularıyla bazı ciddi denebilecek sorunlar yaşıyorsa, hatanın küçük de olsa bir bölümünü de kendisinde aramak zorunda. Bizim de yaptığımız, ilişkilerin sorun tarafını azaltmak, hatanın bizde olan payını küçültmek, ileriye dönük gelişme umudu taşıyan payını da büyütmek" diye konuştu.
Karşılıklı büyükelçi atama kararı alarak İran'la çok dikkatli bir şekilde normalleşme sürecinin ilk adımını attıklarını belirten Cem, "Akılcı bir çerçevede, menfaatlerimizi gözden kaçırmadan, daha iyiye gidebilirmiyizin arayışı içindeyiz. İran siyasi yenilenme arayışı içinde gözüküyor. Olabilecek bir şey varsa, onu araştırıyoruz" dedi.
Cem, Türkiye'nin bölgeyle ilişkileri konusunda da şu görüşleri dile getirdi:
Suriye: "Karşı taraf bana sürekli kötülük etsin, ben iyi ilişkiler geliştirmeye çalışayım, böyle olmaz. Suriye, Türkiye'ye karşı olumsuzluklar içindeyken ilişkiler gelişemez. Ama sorunları biraz yumuşatabilmek için ortak bir arayışa girmek söz konusu olursa bunu yaparız. Bu arayışa girmezlerse, onlar bilir. Ben tüm komşularımızdan iyi niyetli yaklaşımda bulunana, onunkinden daha fazla iyi niyetle cevap verme ilkesini getirdim ve bunu uygulamaya çalışıyorum."
Irak: "Bağdat'la ilişkilerimiz, maalesef iki tarafın elinde olmaksızın gelişen çok talihsiz bir durumda. Ne yapabilirizi arıyoruz, ancak BM kararlarıyla da bağlıyız. Bazı ekonomik projeleri geliştirmeye çalışıyoruz. Ancak Bağdat kuzeyine hakim değil. Biz meşru müdafa hakkımızı kullanıp, Kuzey Irak'ta harekat yapınca da Irak tepki duyuyor. Bir çeşit kısır döngü içine giriyoruz."
Ortadoğu: "İlişkilerimizi hem Türkiye'nin menfaatleri, hem de Ortadoğu bütünü içinde götüreceğiz. Hem İsrail hem de Filistin tarafıyla çok iyi ilişkilerimiz var, böyle de kalmasını istiyoruz. Önce Türkiye anlayışını aralarındaki kavgada kaybetmemek durumundayız. Ancak birine ötekinden daha fazla 'kendinize biraz çeki düzen verin, bu yaptığınız yanlıştır' demek gerekiyorsa, bunu da yapıyoruz."