Politika turu

DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, bir an önce gerekli yasaların çıkarılarak seçime uygun şartların hazırlanması gerektiğini belirterek, "Seçim zirveden, medyadan değil, Meclis'ten çıkar. Meclis'in ekseriyeti de ekimde seçim istiyor. Ekimde seçim yapılması için önerge vereceğiz" dedi.
Dünkü basın toplantısında seçimi erteleyerek milletin sandığını rehin etmeye çalışmakla suçladığı ANASOL - D'yi "hayalet hükümet" olarak nitelendiren Ekinci, "Bugün, ülkede, kırmızı kart görmüş bir başbakan ve hükümet vardır. Bu hükümet, sağır ve dilsizleri oynayarak çıkış yolu arıyor" eleştirisinde bulundu.
Hükümetin, "halksız, sandıksız demokrasi" istediğini öne süren Ekinci, seçimin daha fazla ertelenemeyeceğini, halkın en kısa zamanda seçime gidilmesini istediğini söyledi.
Ekinci, hükümetin, tabansız ve dayanaksız bir şekilde ülkeyi yönettiğini savunarak şunları söyledi:
"Bu hükümetin oyu var mı? Yok. Seçim kararını halkın temsilcileri verir, halk verir. Temsilciler de kararını vermiştir: Seçimin tarihi bu yılın ekim ayıdır. Artık seçim, karara ve seçim önergesine kalan bir olay olmuştur. Gerekli yasalar, nisan ve mayıs aylarında çıkarılıp ekimde seçime gidilmelidir, gidilecektir. Meclis ekseriyetinin, kararı budur, halkın kararı budur."
Ekinci, "Ekim ayında seçim yapılması için önerge verecek misiniz?" sorusuna "Gayet tabi. Gerekçe `Şu yasalar çıksın'. Tamam o yasaları hep beraber çıkaralım. Türk milleti artık bu hükümeti taşıyamaz. Kimse de bu hükümeti taşıtamaz" yanıtı verdi.

Hükümet, seçimi erteleyerek, devletteki soyguna, talana ek süre istediğini iddia eden Ekinci, CHP Lideri Deniz Baykal'a şu çağrıda bulundu:
"Sandığın gelmesiyle beraber halkın sıkıntıları da sona erecek. Seçim, halkın tansiyonunu düşürecek, çözüm için yeni bir umut ortaya çıkacak. Sayın Baykal da artık yanar döner politikadan vazgeçerek, talana, soyguna yeni bir ek süre vermemeli. Bir seçim hükümeti kurulması gerekli. Bunların defterinde istikrar değil, `ne kadar daha hükümette kalırız' düşüncesi var. Sandık, en kısa zamanda milletin önüne konulacak."

Seçimin yapılmaması durumunda askeri müdahale olabileceği endişesi taşıdığını da belirten Ekinci, "Bugünkü tablo, 18 yıl önceki Ecevit'in tablosu. Yine aynı Ecevit, aynı kafa. Ecevit'in 1980 öncesi sandığa gitmemesi karakolda bitmiştir. Korkarım yine sandık karakola gidecektir" uyarısında bulundu.

CHP Samsun Milletvekili Murat Karayalçın, CHP İzmir İl Merkezi'ni ziyaretinde Büyük Kurultay'da genel başkanlığa adaylığını koymayacağını açıkladı.
CHP İzmir İl Başkanı Bülent Baratalı'yla bir araya gelen Karayalçın, 1996'da başladıkları bir proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
"SHP ve CHP'nin birleşmesi için, 1995'te SHP Genel Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini bıraktım. Bunu, Türkiye'nin sorunlarının çözümü için yaptım. Daha sonra da 2 bin kişi Sosyal Demokrat Dergisi etrafında birleşip, Kurumsal Reform Projesi'ni hazırlamaya başladık. Proje bitmeden bu görevlerde yer almayacağım."
Sosyal demokrat bir Türkiye yaratmayı amaçladıklarını söyleyen Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çalışmalar sırasında SHP Grubu'nun partiden ayrılmak istediği şeklinde yorum yapılmıştı. Biz kişi kavgasından çok çektik. Bugün istediğimiz yere gelememizin nedeni hizip kavgasıdır. Bunu değiştirmeli ve yeni bir siyaset yapılanmasına girmeliyiz."
Karayalçın, kavgalı CHP kongrelerini de şöyle değerlendirdi:
"900 ilçemizden sadece Seyhan, Yeni Mahalle gibi birkaç ilçede kavga oldu. CHP'nin bu süreci kavgalı yaşadığını söylemek, hem istatiksel hem de vicdani olarak yanlış. Partinin içinde farklı anlayışlar olacaktır, bu bizim gücümüzdür".
Karayalçın, daha sonra Aydın'a geçerek, Adnan Menderes Üniversitesi'nin davetine katılacak.

ULAŞTIRMA Bakanı Necdet Menzir, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Meclis'i seçime götürmek için yetki istemesine destek verdi.
Menzir, Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde Demirel'in açıklamalarının anımsatılması üzerine şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesini, Cumhurbaşkanı'na bazı hakların verilmesini partimizi kurarken deklare etmiştik. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi istikrar unsurunun kaybolduğu ortamda istikrarın yeniden tesisi için, TBMM'nin yenilenmesi konusunda Cumrubşkanının karar vermesini kamuya deklare etmesini uygun karşılıyoruz."