Proje patladı

Başbakan Binali Yıldırım, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olacağına ilişkin iddialar için, “Bu kadar gayretin arkasında belli ki bir mühendislik projesi vardı ama proje gözüktüğü kadarıyla akamete uğradı, patladı, elde kaldı. Proje başarısız. Abdullah Bey aday da olabilir, olmayabilir. Şu anda bizim meselemiz değil” dedi.

Yıldırım, İspanya ziyareti dönüşünde, uçakta medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yıldırım’ın açıklamaları özetle şöyle:

DEVAMLI İSTİKRAR DÖNEMİ BAŞLAYACAK: 24 Haziran’daki seçimi başarıyla kazanacağız. Seçim, birçok yeniliği beraberinde getirecek. Yürütmenin ve yasamanın doğrudan millet tarafından belirleneceği önemli bir seçim olacak. Ümit ederim Türkiye’de bu seçimle birlikte sürekli güçlü iktidar ve devamlı istikrar dönemi başlamış olur ve ülkemiz zamanı daha iyi değerlendirir.

ÇATI DAHA ÖNCE DE ÇÖKTÜ: Hep beraber olayları izliyoruz. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin ortak bir aday arayışı içinde çok yoğun temasları var. Buradan bir sonuç çıkacağa benzemiyor. Çünkü bir yandan CHP, diğer yandan İYİ Parti bu yönde açıklamalar yapıyorlar. Hal böyleyken geriye ne kalıyor? En rahat parti biziz. Bizde aday tartışması yok. MHP’de de yok. Adayımız belli. Partilerin çatı aday denemesi yeni değil. İlk Cumhurbaşkanlığı seçiminde de oldu, sonuçları görüldü. Maalesef çatının sağlam çatılmadığı, çöktüğü ortaya çıktı. Zorlamayla siyaset inşa edilemez.

BENİ UNUTMAYIN MESAJI VERİYOR: (Abdullah Gül’ün olası adaylığı) Seçim havasına girilince tabi trafik yoğunluğu artar. Herkes, ben de buradayım, beni de unutmayın mesajını veriyor. Bunu yadırgamamak lazım. Seçim öncesi bu tip şeyler olabilir.

İNSAN İTİBARINI KORUMALI: Uzun yıllar içerisinde bulunduğunuz, önemli görevler üstlendiğiniz bir siyasi hareketten ayrıldığınızda ne eski yerinize ne de yeni yerinize yaranamazsınız. Bizim halkımızın feraseti çok engindir, bu tip savrulmaları, evrilmeleri hoş karşılamaz. İnsanlar biriktirdikleri itibarı korumalıdır, tüketmemelidir. İtibar çok zor elde edilir ama tüketilmesi kolaydır.

HIRSLAR AKLIN ÖNÜNE GEÇMEMELİ: (“Çatı aday noktasında Saadet Partisi çok istekli” hatırlatmasına) Hırsların aklın önüne geçmemesi lazım. Memleketin meseleleri de kişisel ikballerin önüne geçmemeli.

MÜHENDİSLİK PROJESİ: (“Gül, ‘çatı aday’lığa olumlu bakar mı?”) Bu kadar gayretin arkasında belli ki bir mühendislik projesi vardı ama proje gözüktüğü kadarıyla akamete uğradı, patladı, elde kaldı. Proje başarısız. Her halükarda seçim açıklanmasa bu çalışmalar bu kadar hız kazanmaz, alenileşmez. (24 Haziran tarihinin) mutlaka etkisi var. Benim Abdullah Bey adına değerlendirme yapmam yanlış olur ama Abdullah Bey aday da olabilir, olmayabilir. Şu anda bizim meselemiz bu değil. Bizim hiç kimseye adaylık konusunda aman olun, olmayın, yapmayın, etmeyin diyecek halimiz yok.

HEDEF İLK TURDA BİTMESİ: (“Seçimler ilk turda biter mi?”) Hedefimiz o. Tahmini ben vermem. Tahmin vermek vatandaşın iradesine saygısızlık olur.

KADERİMİZDE NE VARSA YAŞARIZ: (“Seçimlerde aday olacak mısınız?”) Ben partimin bir neferiyim. Başbakanlık görevi zaten onurlu bir görevdir. Bu görevi iki yıl süre içinde dolu dolu yaşadık. Türkiye’nin belki 50 yılda karşılaşmayacağı konularla karşılaştık. Türkiye’nin gündeminde olup da bir türlü yapılamayan işleri yaptık. Darbesi, referandumu, sistem değişikliği, Fırat Kalkanı, Afrin Harekatı, ekonomiyle ilgili gelişmeler... Çalıştık, çabaladık. Bu onur bize yeter. Bundan sonra kader çizgimizde ne varsa onu yaşayacağız.

VATANI MI KENDİNİ Mİ KURTARACAK?: (Kılıçdaroğlu’nun “dönem, vatanı kurtarma dönemidir” sözleri) Vatanı kurtarma mı, kendini kurtarma mı bilemeyiz. Paçayı kurtarma dönemi de olabilir. Vatanın nesini kurtaracağız kardeşim? Vatan, Kurtuluş Savaşı’nda kurtulmuş, cumhuriyetimiz bütün birikimleriyle bugüne kadar gelmiş.

‘12-13 milyon konut için imar barışı’

(İmar affı) Meclis’e verdik ama bu imar affı değil, imar barışı. İmar barışı Türkiye’de 12-13 milyon konutu ilgilendiriyor. Büyükşehirler başta olmak üzere yapılmış ama bir türlü yapı kullanım, ruhsat ve imar iznini alamamış... Burada getirilen şey bir barış, bir uzlaşma.

HA TERÖR HA ŞİDDET: (Sporda şiddet) Ha terör ha sporda şiddet. Buraya da bazı yasal düzenlemeler getireceğiz. Şiddeti en ağır şekilde cezalandırmayı öngörüyoruz. İnsanlar niye gider maça kardeşim? Başkasının kafasını, gözünü yarmak için mi? Bu kabul edilebilir bir şey değil. Araştırmalar yapılıyor, bunun planlı bir iş olduğu şüphesi de göz ardı edilmiyor.

‘OHAL’e ilişkin tarih veremem’

(“OHAL daha ne kadar sürecek?”) İspanya’daki iş adamlarıyla, yatırımcılarla da konuştuk, ‘OHAL’den bir şikayetiniz var mı?’ dedim. ‘Yok’ dediler. ‘Biz OHAL ile ilgili Türkiye’deki işlerimizde bir olumsuzluk yaşamadık’ diyorlar. Biz de baştan beri dedik ki, OHAL’i biz kendimize ilan ediyoruz. Şu FETÖ belası, terör belası, bunların kalıntıları tamamen ortadan kalksın, ülkemiz artık bu meselelerden kurtulsun. OHAL’e ilişkin tarih vermem doğru değil. Gelişmeleri izliyoruz, sürecin sonunda otururuz değerlendiririz.