Serbest dolaşmayabiliriz

Türkiyenin bugüne kadar ABye alınmamasının adil olmadığını vurgulayan Erdoğan, dağılan SSCBnin bazı cumhuriyetlerinin bile ABye üye olacağını anımsatarak, "Bu ülkelerin çoğu bizde olan şeylere sahip değiller. Demokrasileri bile yeni. Bunları kıskanan bir ülkenin başbakanı olarak söylemiyorum. Sadece Neden bize bu şekilde davranıyorlar diye soruyorum. Buna cevap bulamıyorum" dedi. Türkiye, ilk kez Avrupa Birliğine tam üyelik durumunda "işgücünün serbest dolaşımı" hakkını erteleyebileceği mesajını verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) ile serbest dolaşım konusunda anlaşma sağlanabileceğini belirterek, "Avrupanın bundan korkmaması gerekir. Emeğin serbest dolaşımı geçici şartlara bağlanabilir" dedi. Almanyanın başkenti Berlinde Türkiye Araştırmalar Merkezi ile Friedrich Ebert Vakfının ortaklaşa düzenlediği "Yeni Reformlar - Türkiye AB yolunda" konulu toplantıda konuşan Erdoğan, Türkiye nüfusunun önümüzdeki yıllarda 100 - 150 milyona ulaşamayacağına dikkat çekerek serbest dolaşımla ilgili önyargıların giderilmesini istedi. Erdoğan şunları kaydetti: "AB üyeliği bir takvime bağlanırsa ekonomik alanda Türkiyeye güven artacak. Dolayısıyla yabancı sermaye de Türkiyeye daha hızlı yönelecek. Bu da kanaatime göre ters göçe yol açacak. Korkulduğu gibi Avrupaya göç değil, tersine göç başlayacak." İtalyanın La Repubblica gazetesine demeç veren Erdoğan, İtalyada korkunca söyleyen ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma bir deyim olan "Anneciğim Türkler geliyor" sözünün halen geçerli olup olmadığı sorusuna, şu yanıtı verdi: "Avrupa bizden korkmamalıdır. Avrupaya girdiğimizde hiç de onu istila etmeyeceğiz. 20 yıl içerisinde nüfusumuz 85 milyon olacak ve bu sayıda kalacağız. "TÜSİADın Almanya Temsilcilik Bürosunun Berlindeki açılışı nedeniyle önceki akşam verilen yemek daveti görkemli geçti. Müzikli yemeğe, Başbakan Erdoğan, Alman Hükümeti adına İçişleri Bakanı Otto Schily, Turizm Bakanı Erkan Mumcu, SPDli Federal Milletvekili Lale Akgün, SPD Avrupa Parlamentosu Milletvekili Ozan Ceyhun, Ekin Deligöz (Yeşiller), TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, Bülent Eczacıbaşı, Ahmet Nazif Zorlu, Sedat Aloğlu, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Arzuhan Yalçındağ, Doğan Medya Avrupa Temsilcisi Sevda Boduroğlunun yanısıra bir çok büyük Alman şirketiyle bankasının yöneticileri ve Türk - Alman işadamı, diplomat ve politikacı katıldı. "İstila etmeyeceğiz " ABnin temelini atan Roma Anlaşması ile birlik içinde işçilerin serbest dolaşımı güvence altına alındı. Serbest dolaşım 1963 yılında imzalanan Türkiye AB Ortaklık Anlaşmasında yer almış ve 1970 yılında imzalanan Katma Protokolde serbest dolaşımın 1976-86 yılları arısında kademeli olarak gerçekleşmesi öngörülmüştü. Ancak 1986da ABnin yükümlülüğünü tek taraflı olarak askıya almasıyla serbest dolaşım hayata geçemedi. Üyelik müzakerelerinde yeni üyelere tam üyelikten sonraki 5-7 yıl arasında değişen bir geçiş sürecinden sonra serbest dolaşım serbestliğini tanıma kararı alan ABnin müzakerelere başlama kararı alırsa, Türkiye için de böyle bir geçiş dönemi saptaması bekleniyor. Tam üye olsak bile hemen dolaşım yok Merkel: AB sizi almaya müsait değil Erdoğan, Almanyadaki Hıristiyan demokratların, kendilerini desteklemelerini istedi. Türkiyedeki reformları takdir ettiklerini söyleyen Merkel ise, şöyle konuştu: "Doğruları da söylemek gerekir. ABnin ekonomik durumu, Türkiyenin alınmasına müsait değil. Bunun, Türkiyenin bir İslam ülkesi olmasıyla ilgisi yok." Türkiyenin AB üyeliğinin açıkça konuşulması gerektiğini de ifade eden Merkel, "Bu konu, sorumluluk bilinciyle ve dostluk çerçevesinde ele alınmalı" dedi. Almanyadaki siyasi partilerin, Türkiyeyi AB üyeliği sürecinde yalnız bırakmayacaklarına inandığını kaydeden Başbakan Erdoğana yanıt gecikmedi. Almanyada muhalefetteki Hıristiyan Demokratik Birlik Partisi (CDU) lideri Angela Merkel, ABnin ekonomik durumunun Türkiyeyi almaya müsait olmadığını söyledi. Merkelle görüşen Erdoğan, şöyle konuştu: "4 milyon insanımızla Avrupanın içine zaten yerleşmişiz. Beklediğimiz yardımı göremezsek bu, Türkiyede halkın yüzde 75ini hayal kırıklığına uğratabilir. Bugün gelinen nokta, Kopenhagda verilen tarihtir. Bu da Aralık 2004tür."